ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Ben soruyum o zaman. İstanbul'da yarattığınız, arsa ve parselleri de belli, kuponlu arazi TOKİ'ye ait ve TOKİ'nin en yüksek tepe noktası, TOKİ Daire Başkanlığıdır, TOKİ Daire Başkanlığının kendisi, kendisine yakın şirket ve kendisiyle ilgili oradan kuponlu arazi aldığı net söyleniyor. Yani, siz olayı yuvarlamayın. Ben TOKİ'yle ilgili arsanın, kendisine ait bir... Görevdeki kamu kuruluşunun kendisine nasıl bir TOKİ arazisi, kuponlu arazi aldığını soruyorum net ve haklı olarak. Böyle bir şey var mı? Bunu araştıracaksınız ve söyleyeceksiniz, bu TOKİ'nin asli görevi. Sizin memurunuz buradan arsasını, toplu konuttan 10 tane onun üzerinden bunun üzerinden bir sürü şey topluyorsa, yolsuzluk yapıyorsa bunu siz araştırmayacak mısınız? Onun için Sayın Başbakan da dedi ki, doğru yapıyor, "Böyle bir şey yapıyorsa burada durmasının gereği yok. Yolsuzluk yapıyorsa kendisinin bulunduğu bir ülkede arazi, kuponlu arazi üzerine geçiyorsa görevden alırım." dedi, bunun çok açık ifadesi bu. Yani, bunun ifadesinden benim de sizden onun yerinin belgesinin olup olmadığını sormam da çok doğal, TOKİ'yi denetliyorum. Bu anlamda.

İki: Bilimsel bir soru soruyorum. Nedeni şu: Hiçbir şeyle ilgili değil, Sünnilik ya da Alevilikle. Bir meslek olarak soruyorum, çünkü oturduğum bölgelerde, TOKİ'nin bölgelerinde şu var: Siz bilimsel olarak mahallelerde ibadethanelerin yani camilerin ihtiyacının hesaplamasını sadece bulunduğunuz konutlarla mı yapıyorsunuz yoksa o mahalledeki camilerin tüm kapasitesini hesaplayarak mı yapıyorsunuz? Çünkü bu benim sorduğunuz bilimsel bir soru, şehircilik anlamında soru, mimarlık alanında soru, bunun cevabını net istiyorum çünkü bu konuda da ciddi endişeler var.

Teşekkür ederim.