KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, ilk bütçeniz, ilk bütçe toplantımız sizinle. Hayırlı uğurlu olsun. Başarılar diliyorum canıgönülden.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Teşekkür ederim, sağ olun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sizin yaptığınız iş sadece bugünle ilgili değil, Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak geleceğimize yatırım yapıyorsunuz. Çok önemli bir konu. Büyüme rakamları vesaire biz burada tartışıyoruz ama sonuç olarak, rakamla ifade edilmeyecek bazı konular var. İşte, gençlerin hem beden sağlıkları hem ruh sağlıkları, bunlar sizin yaptığınız yatırımlar sonucu ortaya çıkacak, gelecekle ilgili olarak da inşallah olumlu olarak ortaya çıkacak yatırımlar olacaktır.

Ben ağırlıklı olarak 2016'yla ilgili -siz fazla üzerinde durmadınız ama- kesin hesap üzerinde duracağım. Biliyorsunuz hem bu sene, 2018 bütçesini yapıyoruz bakanlıkların, kurumlarımızın hem de 2016'yla ilgili yapılan harcamalarını denetliyoruz. 2016'yla ilgili olarak ben ağırlıklı konuşmak istiyorum. Ama ondan önce birkaç şeyi sormak, birkaç yorum yapmak istiyorum.

Federasyon şeklinde, biliyorsunuz, bir örgütlenmesi var bizim sporun. Neden federasyon? Siz federasyon başkanlığı da yaptınız, biliyorsunuz. Federasyon olmasının sebebi, daha esnek olması, bu konunun, spor konusunun, gençlik konusunun bir kamu disiplini içerisinde değil de daha esnek bir şekilde yürütülmesi, yönetilmesi amacıyla yapılmıştır. Federasyonların bağımsız olması, daha rahat hareket edebilmesi, uluslararası kuruluşlarla, organizasyonlarla daha rahat iş birliği yapabilmesi amaçlanmıştır. Onun için federasyon şeklinde bir örgütlenme var ama gerçekten amaca uygun mu bizim federasyon şeklinde örgütlenmemiz şu anda? Siz memnun musunuz bundan? Memnun olduğunuzu söyleyemeyiz herhâlde, içinde yaşıyorsunuz. Bir kere, bağımsız değil, siyasetten çok fazla etkileniyor, siyasi kurumlardan çok fazla etkileniyor. Maalesef, yöneticileri vesaire siyaset tarafından belirleniyor. Hatta benim bildiğim kadarıyla Bakanlık içerisinden de federasyon yönetimlerine oy kullananlar var, değil mi? Bürokrasi içerisinden de oy kullanılıyor, önemli ölçüde oy kullanılıyor hatta.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Çerçeve statüleri var federasyonların, o statü içerisinde kimin oy kullanacağını, delege sistemlerini kendileri hazırladıkları o çerçeve statü içerisinde belirliyorlar. Spor kulüpleri, Bakanlık Merkez Danışma Kurulundan üyeler, en fazla sporcuya sahip illerin il müdürleri vesaire bu tip yapı içerisinde, federasyonların hazırladıkları çerçeve statü içerisinde belirlenmiş, ona göre oy kullanılıyor. Olimpik üyeleri, işte, millî sporcular...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tabii, ama bürokratlar da var sonuç olarak, belirleyici de oluyorlar.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Tabii, neticede çerçeve statü içerisinde bu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani o federasyon olmalarıyla amaçlanan bağımsızlık yerine gelmemiş oluyor, amaca ulaşılmamış oluyor, yani öyle bir eksiklik var. Hatta denetim kurullarıyla ilgili olarak da bildiğim kadarıyla mesela o listelerde denetim kurulunu da birlikte bir liste yapıp seçiyorlar. Federasyon başkanı diyor ki: Ben böyle bir liste yapıyorum, denetim kurulunda da şunlar var, o, onu denetleyecek." Mümkün değil tabii, doğru dürüst bir denetim de söz konusu olmamış oluyor. Orada da önemli ölçüde eksiklik var. Yani, aslında sizin...

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ben de federasyon başkanı olarak...

BAŞKAN - Sayın Bakan, sonunda cevaplayacaksınız hepsini. Tam tutanak var, stenograf arkadaşlar yetişemiyorlar, takip edemiyorlar yani.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Denetim de yerine gelmemiş oluyor, bihakkın yerine gelmemiş, orada da sıkıntılar var. Yani sizin yapmanız gereken bir spor kanunu çıkarmak, bunun yapılması lazım. Kulüpler kanunu mu denir... Kulüplerle ilgili belki profesyonel-amatör ayrımı da yaparak böyle bir spor kanununa, kulüpler kanununa ihtiyaç var.

Sporun bir temaşa yönü var yani halkın, toplumun o heyecanı, o birliktelik, kimlik, aidiyet heyecanını duyması lazım, onu duyurabilmemiz lazım. Son yıllarda o biraz azaldı, biraz değil, bayağı bir azaldı. Bir de bireysel olarak tabii ki hem beden sağlığıyla ilgili hem de vücut sağlığıyla ilgili, kafa sağlığıyla ilgili daha pozitif bireyler yetiştirmemiz lazım. Bu iki amaca da hizmet eden bir spor kanununuzun olması lazım. Böyle bir çalışma var mıdır? Bakanlarımız hep "Tamam, yapıyoruz." vesaire dediler ama yıllardan beri bu bir türlü başarılamadı, bunun başarılması lazım.

Bakıyoruz, belediyelerin de aynı şekilde desteklemesi lazım hatta o kanun çerçevesinde belediyelerin de her mahallesinde spor tesisi kurabilmesi lazım, tesisleşmenin daha fazla artması lazım. Özellikle Ankara, İstanbul gibi yerlerde maalesef yok; hoca yok, yeterli sayıda tesis yok, özellikle amatörler için maalesef spor alanları çok çok yetersiz kalıyor. Büyükşehir belediyeleri bildiğim kadarıyla sporu destekleyebiliyor, binde 7'lik bir pay ayırabiliyor ama onlar da profesyonel kulüpler için ayırıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bir şeyi var, Ankara'da Ankaraspor olarak başladı, şimdi Osmanlıspor oldu, değil mi? Ama bunların daha amatör branşlarla ilgili olması lazım ki amaca ulaşılabilsin. Profesyonel futbolda da -gerçi profesyonel millî futbolcumuz burada, o konuşacaktır ama- özellikle bu son yıl içerisinde oluşan durum hiçbirimizi tatmin etmiyor, mutlu etmiyor. Dedim ya o temaşa yönü var, o heyecanı duyacağız, işte, kim hangi takımı destekliyorsa o takımla ilgili bir kimlik, aidiyet heyecanı duyacak, spor heyecanı yaşayacak; temaşa yönü bile azaldı çünkü yabancılar... Bir futbol takımımızın 11'i de hatta hocası dâhil, yedekleri dâhil yabancı. Olmaz Sayın Bakanım, bu kadar da olmaz. Yani eğer spor bu ülkeye hizmet edecekse, bu topluma hizmet edecekse, bu toplumun bu kimliğinin oluşmasında, aidiyetinin oluşmasında önemli bir kurumsa spor, bu şekilde olmaz ki futbol bizim çok tasvip ettiğimiz, toplum olarak çok beğendiğimiz bir spor, en fazla sevdiğimiz spor; çok büyük yanlışlıklar yapıyoruz orada, artık futbolcuları bile tanımıyoruz. Gelecek nesiller bir Metin'den, Lefter'den bahsetmeyecek; ne olacak? Bu amaca ulaşılmamış olacak ve spor kanunuyla beraber bu kulüpler yasasının da çıkması lazım.

Kulüplerin anormal borçları var, 700-800 milyonlara vardı bu borçlar, bunların denetlenmesi de bir sorun. Ben profesyonel denetçiyim aynı zamanda. Zamanında futbol kulüplerini de denetledim. Size gelen raporların hiçbirisi doğru değil; gelecek yılların gelirlerini katıyorlar, geçmiş yılların gelirlerini katıyorlar, tahakkuk-tahsilat birbirine karışıyor; böyle bir raporlama olmaz. Uluslararası kurallara göre yapılması lazım, uluslararası standartları var, ona göre yapılması lazım ama bir düzenleme olması lazım ki ona uygun yapılsın. Bu şekilde devam ederse bir süre sonra birçok kulübümüz uluslararası müsabakalara katılabilmek için sıkıntı çekecek, transfer yapamayacak. Nitekim bazen yaşıyoruz bunları. Transfer yapamayacak hâle... Yani, bunlar konusunda acil tedbir alınması lazım, çok yanlış işler yapılıyor, böyle bir yönetim anlayışı olmaz. Bu hem profesyonellik için hem de amatörlük için geçerli.

Amatörlük için bir şey söyleyeyim: En son olimpiyatlarda 1 altın, 3 gümüş, 4 bronz madalya aldık; işte durumumuz ortada, 41'inci sıradayız galiba, değil mi? Uluslararası sıralamada da 41'inci olduk. Doping konusunda başarılı olduğumuzu söylediniz. Doping önemli bir konu ama şu anda bir federasyon başkanımız altı ay doping cezası almış biri. Mesela, o yönetmeliğe uygun mudur değil midir, bilmiyorum, onu tartışmayayım ama etik olarak doğru değil. Niye dopingi yasaklıyoruz? Ondan sonra da doping cezalısı bir federasyon başkanı olur mu?

Şimdi, gelelim 2016 yılına. Sayın Bakanım, bu sene geçen yıla göre yani 2015'e göre 2016 Sayıştay raporları daha olumlu. Bakanlığınızın Sayıştay denetim raporunda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.

İki bulgu söz konusu, şöyle, birincisi: Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesinin cari transfer kaleminden yapılması gereken proje desteklerinin sermaye transferi kaleminden yapılması. Yani, yatırım kalemi ile yıl içerisinde yapılması gereken harcamalar birbirine karışmış. Bakanlık olarak da gönderilen savunmada bana göre özrü kabahatinden kötü bir savunma yapılmış yani bunlar birbirine karıştırılmaması gereken harcamalar, kurallara uyulması lazım

İkinci bulgu: Gençlik ve izcilik kamplarına ilişkin faaliyetlerin yönetmelikle düzenlenmesi gerekirken Bakanlıkça çıkarılan talimatlarla yürütülmesi. Bu da tabii disiplini aksatan, sıkıntıya sokan bir unsur diye düşünüyorum.

Kredi Yurtların Sayıştay denetim raporunda da şartlı görüş verilmiş. 2 tane denetim görüşünü etkileyen, 14 tane de denetim görüşünü etkilemeyen bulgu var. Muhasebe birimi ve diğer birim ilişkileri demek ki çok kötü YURTKUR'da. Bu şartlı görüş verilmiş, onları size söyleyeyim başlık olarak. Geçen yıla göre daha iyi ama düzelmesi lazım yani bu şekilde -ki çok önemli harcamalar var burada- devam etmesi mümkün değil. Tüketim malzemelerinin çıkışlarının taşınır mal yönetmeliği hükümlerine uygun olarak yapılmaması. Pardon, ondan önce denetim görüşünü etkileyenler var: Kurum mülkiyetinde veya kullanımında bulunan taşınmazların kayıtlarının tamamlanmaması. Gayrimenkuller kayıtlara girmemiş henüz. Bir özel şirkette olsa işten atarsınız bu kişileri, olmaz yani bu envanterin çıkması, tamamlanması lazım. Başka kurumlara bedelsiz devredilen demirbaşların amortisman çıkışlarının yapılmamış olması yine muhasebeyle ilgili bir hata. Tüketim malzeme çıkışlarının yönetmeliğe uygun yapılmaması, kurumun merkez ve taşra teşkilatının bankadaki mevduatına işlenen faiz tutarlarının hatalı işlenmesi, yatak ücreti gelirlerine ilişkin tahakkuk kayıtlarının tahsilattan sonra yapılıyor olması, yurt yatak ücreti tahsilatlarının gelirler hesabı yerine indirim, iade ve iskontolar hesabında izlenmesi; bunların hepsi önemli aslında. Bir işletme olsa burası, bir holdinginiz olsa, bir şirketiniz olsa büyük sıkıntılar çıkarabilecek, geleceği görmenizi engelleyebilecek ve söylemek istemiyorum ama yolsuzluklara vardırabilecek hatalar. Sonuçta muhasebenin size net bir fotoğraf veriyor olması lazım.

Banka hesapları arasındaki aktarmalarda diğer hazır değerler ve verilen çekler ve gönderme emirleri hesaplarının kullanılmaması, banka ve banka kartı kanalıyla yapılan yurt yatak ücreti tahsilatlarının eş zamanlı olarak bütçe gelirleri hesabıyla ilişkilendirilmemesi. Böyle 14 tane bulgu var Sayın Bakanım, tek tek okumayayım. Şöyle performans raporu da var, o da önemli, onun da dikkate alınması lazım. Ama son 630 hesapta -bunlar gider hesaplarıdır- demirbaş amortismanı var. 157 milyon lira bana biraz fazla geldi, demirbaş miktarıyla kıyasladığım zaman fazla geldi. Ona bir baktırabilirseniz memnun olurum. Bir de hizmet alımları var 630 hesapta; 2016'da 1 milyar 409 milyon liralık hizmet alımı gerçekleşmiş, etüt, proje, bilir kişi, ekspertiz gideri, araştırma, geliştirme, bilgisayar hizmet alımları, müteahhitlik hizmetleri, temizlik hizmet gideri, özel güvenlik hizmetleri vesaire. Yani, bunlarla ilgili detaylı bir bilgi verebilirlerse arkadaşlarımız, memnun olurum.

Spor Toto Teşkilat Başkanlığının da Sayıştay denetim raporu olumlu. Yalnız, arkasında bir faaliyet sonuçları tablosu var, bu tablodan bir şey anlamak mümkün değil. Bu tablo doğru düzenlenmemiş. Bu tablonun düzenlenmesi lazım, faaliyet sonuçları tablosu böyle olmaz. Giderleri gösterecek şekilde düzenleniyor olması lazım.

Spor Toto Genel Müdürlüğünün 2016 Sayıştay denetim raporu da şartlı görüşle verilmiş. Burada da önemli tespitler var. Sayın Bakanım, bunlara da siz herhâlde "staff"ınızla girersiniz konuya, tek tek bunları okumayayım. Bunlar zaten okunarak tartışılacak, anlaşılacak şeyler değil. Bunlar aynı masada oturup karşılıklı diyalog içerisinde anlatılması, anlaşılması gereken konular. Onun için hızlı bir şekilde geçiyorum.

Bir de -geçen yıl da sordum, cevap alamadım- bütçe kanununa ekli şöyle -E cetveller vardır- "E cetveli" diye bir cetvel var. Burada 67'nci maddede de sizin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yapımı devam eden spor tesislerinin tamamlanması ile sporun teşvik ve desteklenmesiyle amacıyla, protokoller çerçevesinde kullanılmak üzere ilgili hesaba aktarılarak kullandığınız bir meblağ var, bu ne kadardır? Geçen sefer de sordum, arkadaşlar cevap vermediler. Bu bütçenin dışına çıkarılarak harcanan... Yurt dışında yapıldığı için bu işler farklı bir yöntemle yapılıyor, 5018'in dışına çıkarılıyor. Ama ne kadardır, en azından onları bilelim ya da siz de aynı şekilde, Kuzey Kıbrıs'taki bu hesabı, yapılmakta olan işleri, tesisleri takip ederseniz iyi olur, bilgi verebilirseniz memnun olurum.

Sayın Bakanım, sorularım olacak ama bir de -federasyonlarla ilgili olarak demin konuştum- federasyon bütçeleri de... Bunların mali bağımsızlıkları önemlidir. Yani sonuç olarak, sporu biz federasyonlar olarak örgütlüyorsak -yıllardan beri bunların mali bağımsızlıkları yok- bunların bütçeleri nasıl yapılıyor, hangi kritere göre yapılıyor, neye göre bunlar bütçelerini oluşturuyorlar ve nereden destek alıyorlar, onunla ilgili bilgi verebilirseniz memnun olurum. Orada da benim bildiğim, doğru dürüst herhangi bir kriter yok maalesef, kim, ne kadar almasını beceriyorsa öyle alabiliyor herhâlde. Bu da sporumuzun durumunu özetliyor maalesef. Yapacak işiniz çok, Allah kolaylık versin.

Kurumlarınızın ve Bakanlığınızın bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum, tekrar başarılar diliyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kuşoğlu.