KOMİSYON KONUŞMASI

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, yıllardır hep kafamda sorgularım, bu yaz saati, kış saati, yaza geçtik, kışa geçtik. Bir tek çoğu okul zamanındaki en çok etkilendiğimiz geriye alındığında bir saat fazla herkes uyuyor diye sevinirdim. Sonra bunun hesabına girmeye başladık "Nasıl oluyor, nedir, etkisi ne değildir?" diye.

Şimdi, yaptığınız açıklamaları ve dayanakları dinliyorum, biraz da bu gündeme geldiği zaman tarihçesine baktım yani işte "Dünyada ne zaman, Türkiye'de ne zaman olmuş?" diye ve o tarihçe içinde değerlendirdiğimizde sadece tasarruf şu kadar, tasarruftan elde ettiğimiz sonuç budur diye çıkartılan elle tutulur ne bir tarihçe var ne bir sonuç var.

Şimdi, siz 2016,2017 diye bir rakam söylüyorsunuz, "Tüketimler bu kadar." diyorsunuz. Türkiye'nin bir gerçeği var, sadece saat uygulamasıyla mı enerji tüketimindeki artış veya eksilme net olarak hesaplanacak? Yani bugün baktığınızda üretim açısından çarkların dönmediği bir dönemi yaşıyorsak, diğer taraftan ailelerin aylık fatura yükümlülükleri açısından düşündüğünüzde enerji tüketiminin getirdiği fatura yükünden dolayı tasarrufa geçtiklerini düşünüyorsak ve bunların da genel anlamda, genel ekonomik verilerde tüketim noktasındaki sonuçları etkilediği düşünülürse sizin "Saat uygulamasıyla şu kadar tasarruf ettik." diye bir söylem veya dayanak gerçekleştirmeniz veya dile getirmeniz temeli açısından ne kadar doğrudur demeyeyim de, hani o da bir etkidir ama yüzde yüz doğrudur diye değerlendirmek bana göre çok sağlıklı olmuyor.

Diğer taraftan baktığınızda, tamam, hadi bütün şartları yani ekonominin genel durumunu, yaşam... Ama birtakım düzenlemelerin de sosyal hayata, toplumsal hayata etkileriyle bir etki analizi düşünülmesi lazım. Şimdi, biraz önce Sayın Kuşoğlu söyledi. İstanbul'da biz eskiden ilkokul veya diğer okullara, evimize yürüyerek giderdik. Şimdi, tabii herkes servisle gidiyor okullarına ve çocuklar "Gün mü oldu, gece mi oldu, nerede, nereye gidiyorum?" Uyurken servise binerek, serviste uyuyarak, "Aa, gece mi gittim, gece mi geldim?" böyle bir süreçten geçiyorlar. Bunun bir psikolojik etkisi de var. Onun da ötesinde bu tür uygulamaların dışarıda yaşanan günle ilgili etkisi olduğu gibi bir de geceye sirayet eden, belli yaşamsal alanlara etkisi var. Bir diğer etkisi de, şimdi, biz küreselleşen dünyanın gerçeği içerisinde ticari ilişkileri olan bir ülkeyiz ve bizim beraberce iş partneri olarak kendini gösteren ülkelerle -en yakınında Avrupa'yı alın veya işte daha uzağa gitmiyorum- burada oluşan saat uygulamalarındaki bir eşlik olmayınca sabah diyelim ki karşısındaki müşteriyle konuşacak olan buradaki kişiler de problem yaşıyor. Güne başlama, banka işlemlerini gerçekleştirme, bir akreditifin sonuçlanmasında bile problemler yaşayabiliyor. Yani getirir tüketimi sadece yıllara sari olarak değerlendirir "Aa, biz yaz saati..." dersek bu doğru değil açıkçası.

Bir de bunun, dediğim gibi, sadece tüketim boyutundan çok etkilediği diğer boyutlar var. bunları da dikkate alarak bir süreç planlaması yapmanın daha sağlıklı olduğunu açıkçası inanıyorum.

Teşekkür ederim.