BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, Sayın Bakan konuşmasında benim bürokrasi dönemime çattı.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, sizi kastetmedim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ben yirmi yıl önce bürokrasiyi bıraktım, geçen asırda, 1997'de bürokrasiden, devletten istifa ederek ayrıldım. Yirmi yıldır bürokraside değilim. SSK Genel Yönetim Kurulu üyeliği ve Genel Müdür Yardımcılığı yaptım, Sayın Genel Başkanımla beraber çalıştım. Benim eleştirim şuydu, şunu söyledim sadece iyi niyetle: "Bu bütçede, 2017'de 116 milyar lira SGK'ya transfer ediyoruz. Bu, bütçenin altıda 1'inden daha büyük bir meblağdır. Bunu dikkate almadan bütçe yapıyorsunuz. Bu çok büyük bir yanlışlıktır." Bu çok iyi niyetle söylenmiş bir sözdür.

Şimdi, Sayın Bakan, buna cevap vermedi, söylediği şu: "Ben babamı götürdüm, eczane kuyruğuna girdim." Şunu söyleyeyim: Bize Genel Başkanımla beraber bürokrat olarak bakanlarla kavga ediyorduk o dönemde. Mübalağa etmiyorum, 20'den fazla reform tasarısı hazırladık, Meclise getirdik, buralarda kavga ettik, hem bakanlarımızla hem siyasilerle bu konularla ilgili kavga ettik ve Sayın Bakanım, sizin partinizin anası olan Fazilet Partili milletvekilleri "mezarda emeklilik" diyerek buna karşı çıktılar, o 20 kanunu geri çevirdiler. Sosyal Güvenlik Kurumunun bu durumda olmasının ana sebeplerinden bir tanesi budur ama şunu söyleyeyim: Ben çok iyi niyetli bir eleştiride bulundum fakat biraz önce, varlıkların ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili soruma, bu konuyla ilgili ne kadar meblağ gelmiştir soruma bir Maliye Bakanı olarak cevap vermemenizi esefle karşılıyorum gerçekten.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.