ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkür ederiz Sayın Başkan.

Enerjiyle çıkan bu sulama suyuyla ilgili en büyük sorunlardan biri, şu anda özel şirketler daha ürün elde edilmeden, hasat dahi yapılmadan, sulama suyunu aldığı süreç içinde borçlarını -belli bir kriter koymuş- ödemediği takdirde, tarlada ürünün kurumasını göze alarak müdahale ediyor ve "Ya parayı ödeyeceksin ya da hasatını yapamayacaksın." diyor. Çiftçi bu yönden gerçekten ciddi mağdur.

Şu anda geçmişten gelen borçlarla ilgili yapılandırma yapılsa dahi ödeme güçlüğü içinde olduğu için o ana parayı da ödeyemiyor çünkü şubatta da çıktı bununla ilgili bir süreç. O anlamda, bunların tasfiyesine yönelik bir uygulama gerekiyor çünkü çoğu hacizli, evindeki eşya hacizli, traktörü hacizli. O anlamda, çiftçinin ürettiği ürün değer bulmadığı takdirde sulama suyu enerjiyle çıkan bölgelerde büyük bir mağduriyet var.

Önemli olan, Kalkınma Bakanlığının bu bölgelerde sulama suyunun enerjiyle çıkmayacağı projeleri desteklemesi. Bu bağlamda da ciddi bir eksiklik var çünkü sulama sularının çoğu denizlere akıp gidiyor, yapılan göletler de yeterli olmuyor ama yer altından enerjiyle su çıkarmak hem maliyeti artırıyor hem ödeme güçlüğü yaratıyor hem süresi içinde ödeyemeyen çiftçiyi, daha ürününü hasat etmeden enerjisi kesildiği için de çiftçilik yapamaz duruma getiriyor. Bu iki durumun müdahaleyle düzeltilmesi gerekiyor. Yani hasat dönemi sonunda ödemiyorsa enerji alan çiftçi, enerji bedeli tahakkuk ettirilmeli. Böyle bir düzenlemeye de ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ederim.