| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 17 .10.2017 |
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tabii, dünden itibaren hem tarafların bize ilettiği bilgiler hem de yapılan tespitlerle bu konu üzerinde epey geniş bir görüşme süreci devam ediyor.
Şimdi, olayın aslına bakarak yola çıkmak lazım. Türkiye'de organize sanayi bölgesi gerçeği, onun kuruluşu, kanunu ve kendi içindeki oluşturduğu yönergelerle beraber ne kadar uygun, doğru, düzenli ve bizim hedeflediğimiz üreten Türkiye'de katma değeri yüksek bir üretim ve o üretimle beraber mücadele, rekabet ve uluslararası pay almada sonuca ne kadar götürüyor diye sorgulayarak girmek lazım.
Şimdi, geçen sene biz bir vergi düzenlemesi yaptık teşvikle ilgili, birkaç firma bir araya gelirse ve beraberce üretim yaparlarsa onlara kurumlar vergisiyle ilgili olarak bir istisna getirdik. Amaç neydi? Üretimi ve üreten gücü artırarak Türkiye'de özellikle katma değeri yüksek ürünler üretmek ve bu katma değeri yüksek ürünlerle beraber hem karşımızdaki ithalat ağına karşı oluşan rekabetin karşısında durabilmek hem de ülkenin kendi gücünü artırabilmek.
Şimdi, burada yapılan -ki senelerdir sürekli olarak söylediğimiz bir şey var- biz eksiklik ve tepkilere maruz kaldığımız zaman yasa yapma noktasına geldiğimizde derme çatma, kiminin kapısı eksik, kiminin bacası eksik bina yapar gibi yasa yapma noktasına geliyoruz. Şimdi, bu beş tane geçici 5'in içinde olan veya diğerleri, bu firmalar 2000'den önce kurulmuş, 2000'den sonraki süreçte organize sanayi bölgesi kimliğiyle bağlı olarak faaliyette bulunmuş, sonra yasal düzenlemeler süreci işlemeye başlamış, sene 2017 ve bu tarihe gelene kadar da ortaya çıkmış veya çıkacak olası problemleri öngörmeyen bir yasal düzenleme yapılmadan bugün karşımıza çıkan tabloda kurulmuş, üreten bir yapının sorunlarıyla karşı karşıya kalmış oluyoruz.
Birincisi: Bundan üç ay önce mi yasa yapıldı? Burada, üç ay önce, bunu yasadan çekmek yerine orada çözüm getirecek olan maddeyi oluşturmak gerekiyordu ve orada geniş bir tartışma ortamı ve değerlendirme ortamı yaratarak. Bugün buraya geldiğimizde de ortada olan bir gerçek var: Ben İstanbul 3'üncü bölge milletvekiliyim. Benim bölgemde bugün iki büyük organize sanayi bölgesi var; birisi İkitelli, biri Beylikdüzü. İkisine de gidiyorum, orada çalışan kişiler var. Burada yapılan bir üretim ortamı var ve bu üretim ortamıyla ilgili olarak da onların kazanmış hakları veya bundan sonraki süreçlerinde güçlenecekleri, iyileşecekleri, teknolojilerini iyileştirecekleri, yapılarında daha iyi şartları sağlayacak düzenlemelerin artık konuşuluyor olması gerekirken metrekareler üzerinden yer ve binanın yapımı ve bundan sonra ortaya çıkacak olan alternatif gelirlerin belirsizliklerini konuşuyoruz. Gerçekten, yani orası yap-sat veya işte kiralamalarla gidecek, oradan rant sağlanacak değil. Hayır, organize sanayi bölgesi entegre üretimiyle ortaya çıkaracağı sektörel mücadelesiyle şunları başaracaktır. Bunlar için yapılması gerekenleri tartışmalarımızın önceliğine almamız gerekirdi. Bugün ortada mevcut bir durum var. Bu mevcut durumu geçmişten gelen eksik yasama şekli, planlama -planlamadan vazgeçiyoruz, planlamanın adı bile kalmadı- eksiğinden kaynaklanan süreç yönetimiyle bugüne geldi. Bugünü çözmek zorundayız ama bundan sonra üretim için gerçek anlamda rekabetçi, katma değeri yüksek, gerçek anlamda üretici olacak bir Türkiye için önceliklerimizi belirleyelim. Bir yıllık, iki yıllık, altı aylık, üç senelik düzenlemelerle sanayi stratejisi ve politikası olmaz. KOBİ dediğimiz zaman KOBİ'nin neyi ifade ettiğini, KOBİ'nin bugünkü Türkiye yapısındaki tanımını ve nasıl geliştirilmesi gerektiğini doğru dürüst ortaya koymalıyız. Organize sanayi bölgeleri üst yapısı olarak bunu burada yapın, orada yapından öte, biz organize sanayi bölgeleri olarak üreten Türkiye için hangi şartlarda, hangi gelecekte hangi öncelikleri dikkate alarak üretime katkı sağlarız, onun hesabını yapmalıyız. Burada eğer sadece ve sadece buradaki yapılaşmayla ilgili bir düzenlemeye bu kadar uzun zaman ayırıyorsak demek ki bir yerlerde çiviyi çakarken eksik çakmışız.
Mevcut durumla ilgili düzenlemeye ve gerekenlerin yapılmasının taraftarıyım. Ama Türkiye'de gerçek anlamda sanayicilik, üreticilik ve baktığınızda, organize sanayi bölgeleri dediğinizde... Ben bütçe görüşülürken şeyi sormuştum: Ya, çevreyle ilgili baktığınızda çok önemli projeler var, hangi konumdayız veya işte dediğimiz gibi organize sanayi bölgelerinde iş başında eğitim, mesleki eğitim, yeterliliğin geliştirilmesi ve entegre üretim gibi başlıklarda neleri planlıyoruz, AR-GE ne kadar buraya yatırım olarak kendini gösteriyor? Bunları da konuşmanın asıl zamanıdır diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.