| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 18 .10.2017 |
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkanım, burada 4749 sayılı Kanun'da borçlanma limitini düzenleyen esas kurallar var. Burada, bu maddeye bir geçici madde eklemek suretiyle, 2017 yılında Hazine Müsteşarlığına verilmiş olan borçlanma limitinin 37 milyar lira artırılmasını öngörüyoruz.
Bu konuyla ilgili olarak, biliyorsunuz, her yıl Bütçe Kanunu'nda, 4749 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin yıl içerisinde borçlanacağı limit belirleniyor. Bu sene belirlenen limit normal bütçe açığı kadar, sanıyorum 47 milyar lira tutarında. Ayrıca, Hazineden sorumlu Bakanın ve ardından da Bakanlar Kurulunun bu limiti 5'er puan artırma, yüzde 10 oranında artırma yetkisi var. Burada getirmiş olduğumuz düzenlemeyle, bu yetkiler kullanılmış olarak 37 milyar liralık bir artış öngörülmüştür.
Tabii, 2017 yılı bütçesi, birçok bakımdan önemli ekonomik gelişmelerin, mali gelişmelerin olduğu bir yıl olmuştur. 2017 yılına girerken, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası dönemde, ekonomide oluşan bir yavaşlama trendine hep beraber şahit olduk. Yine, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası dönemde, özellikle yılın sonuna doğru finansal piyasalarda da birtakım hareketlenmeler oldu ve Hükûmet olarak, bu dönemde ekonomideki yavaşlamayı telafi etmek, ekonomide canlanmayı sağlamak üzere de arka arkaya birçok tedbiri aldık. Bu anlamda, hem para politikası hem kamu maliyesi araçlarını kullanmak suretiyle, burada önemli inisiyatifleri arka arkaya aldık, kasım, aralık, ocak aylarında düzenlemeler yaptık ve bu düzenlemeleri yaparken de özellikle kamu maliyesine ilave yükler getiren birtakım uygulamaları da başlattık ki bu yükler bütçe kanununda öngörülmemiş, bütçe kanununa ilave olarak gelen yükler oldu.
Biliyorsunuz, bir kısım sektörel vergi indirimleri getirdik; konut sektöründe, mobilya sektöründe, beyaz eşya sektöründe vergi indirimleri getirdik, bundan dolayı bir kısım vergilerden vazgeçtik. Özellikle reel sektöre destek olmak amacıyla vergi iadeleriyle ilgili süreçleri kolaylaştırdık ve vergi iadeleriyle ilgili daha fazla bir kaynağın kullanılmasının önünü açtık, bu da bizim vergilerimizi etkiledi.
Diğer taraftan, kamu harcamaları kanalı üzerinden de ekonomiyi genişletmek için çok sayıda destekler getirdik. Bunlardan bir tanesi, Kredi Garanti Fonu uygulaması oldu. İkinci olarak, KOSGEB üzerinden esnafımıza çok kapsamlı bir kredi paketi açıkladık. Bunun finansman maliyeti oldu ve toplamda, bu yaptığımız çalışmalara göre yaklaşık olarak 11 milyar liralık burada bütçeye ilave bir yük geldi.
Şunu da söylemek lazım: Hatırlarsanız 2017 yılına girerken asgari ücret desteğiyle ilgili uygulamada da bütçe kanunundan farklı bir çözüm geliştirdik ve orada asgari ücret desteği olarak vereceğimiz miktarı arttırdık. Bu da tabii ki bizim için bütçe harcamalarında ilave artış getirdi. Sosyal güvenlik primleriyle ilgili erteleme düzenlemesi yaptık. Bunların bütçelere etkisi oldu ama neticede yani çok başka tedbirler var, tek tek onlarla sizi meşgul etmeyeyim. Buradan dolayı tabii bizim borçlanma ihtiyacımız arttı. Dolayısıyla orta vadeli programda da 2018-2020 yıllarını kapsayan orta vadeli programda da paylaştığımız üzere 2017 yılı için öngördüğümüz bütçe açığı hedefini 47 milyar liradan 61 milyar liraya revize ettik. Dolayısıyla burada yaklaşık olarak bizim sadece bütçe dengesinden kaynaklı olarak borçlanma ihtiyacımız 14-15 milyar lira kadar değişti.
Yine bu dönemde ekonomideki gelişmelere bağlı olarak özelleştirme uygulamalarıyla ilgili beklenenden daha düşük bir özelleştirme geliri gerçekleşmesi de oldu. Bu da tabii ki hazinenin borçlanma ihtiyacını arttırdı. Biliyorsunuz, şunu açıkça ifade etmek lazım. 4749 sayılı Kanun'da öngörülen borçlanma limiti uygulaması çok doğru bir uygulama. Yani bu yol kamu maliyesinde disiplini ve kontrolü sağlayan bir araç. Son derece önemli bir araç ama şunu da bilmek lazım. Hazinenin nakit ve borç yönetim işlemleri sadece merkezî yönetim bütçe açığının finansmanından ibaret değil.
Bunun dışında Hazine Müsteşarlığının yine kendisine verilen görevler çerçevesinde diğer kamuyla ilgili olarak yapmak durumunda olduğu birtakım ödemeler ve birtakım yükümlülükleri var. Bu yükümlülüklerle birlikte bakıldığında özellikle burada Savunma Sanayi Fonu'ndan Hazine Müsteşarlığının emanet olarak tuttuğu yükümlülüklerin kullanımı da söz konusu. Bu da yıl içerisinde geldi.
Ayrıca şunu da söylemek lazım: Şimdi 2017 yılı sonu itibarıyla orta vadeli programda yeni bir bütçe dengesi hedefi belirledik. 2018 yılında da Hazine Müsteşarlığı borç yönetimi bakımından bir projeksiyon yapacak veya yaptı zaten. Bu projeksiyonlar çerçevesinde de 2018 yılında da kamu borç yönetiminde hazinenin güçlü bir şekilde yeni yıla girmesi ve böylelikle borçlanma ihtiyacını da 2018 yılı içerisinde dengeli bir şekilde yürütmesi gerekiyor. Burada faktörlerden bir tanesi de odur. Onu söyleyeyim yani hazinenin daha yüksek bir nakit varlıkla yeni yıla girme ihtiyacı da ortada. O açıdan 37 milyar liralık rakam ile bütçe açığı arasındaki dengeye baktığımız zaman buradaki ilave olarak istediğimiz tutar bütçe açığından daha yüksek ama bunun temel sebebi, hazinenin daha güçlü bir nakit yönetimi ihtiyacının temini, bütçe dengeleri dışındaki birtakım ilave ihtiyaçların ve kaynak kullanımlarının söz konusu olmasıdır. Bu açıdan Hazine Müsteşarlığına böyle bir yetki verdiğimiz takdirde kamu borç yönetiminde gerekli bir dengeyi de kurmuş olacağız. Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.