| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 18 .10.2017 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, öncelikle şunu ifade edeyim: Vergiyi biliyorum diye öbür konuları, hazine konularını, şunu bunu da bilemezsiniz, kendinizi ne sanıyorsunuz gibi bir cümleye gerek yoktu. Üzüldüm bundan.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - O anlamı mı çıkardınız?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunu söylediniz, anlam çıkarmadım.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ama siz bana "Maliye Bakanı olarak şunları bilmiyorsunuz." diyorsunuz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Demedim.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Dediniz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Çok rica ederim. Hayır, hayır...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ben de o zaman demedim. Siz demediyseniz ben de onları demedim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tutanaklara bakın. Ben öyle bir ifade kullanmadım.
BAŞKAN - Anlaştınız... Tamam... Biz de şahidiz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Öyle bir ifade kullanmadım.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Karşılıklı demedik.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ne siz maliye müfettişisiniz ne ben hesap uzmanıyım. Zaten olmasının hiçbir mahzuru yok. Gurur duyarım. Ama bunları daha önce de dile getirdiniz. Ben hiçbir zaman konuya böyle bakmadım ama...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ben de bakmadım.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Böyle kişiselleştirmek çok yanlıştır. Burada kamu adına bir görev yapıyoruz. Şahsi işimiz değil bu. Ki ayrıca benim size karşı saygıdan başka bir düşüncem de olamaz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ben de size saygılı oluyorum aynı şekilde.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama sizin böyle sürekli celallenmenizi de anlayamıyorum doğrusu, kişileştirmenizi anlayamıyorum.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Nereden çıkarıyorsunuz celallendiği mi? Açıklamalarınıza cevap veriyorum.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yok.
Celallenmeyi bırakın da cevdetlenmeye bakın. Bundan sonra gerek yok onlara. Ortak bir şey yapmaya, bir şey üretmeye çalışıyoruz. İyi niyetliyiz.
Bakın, şuradaki şu maddenin çıkması veya çıkmaması bize ne kazandırır? Ama biz bunu bir kamu görevi olarak görüyoruz. Ülkemiz için, çoluk çocuğumuz için, tüyü bitmemiş yetim için konuya hassasiyetle yaklaşıyoruz, sadece baktığımız bu; bir.
İkincisi, bunu 4749'da yapıyorsunuz. 4749'da yapınca ne kadarlık bir ödenek olacağı Bakanlar Kurulu kararıyla belli olacak. Maliye Bakanı belirlemiyor, Bakanlık belirlemeyecek. 5018'e koysanız bunun kimin tarafından kullanılacağı belli olan, miktarı belli olan bir ödenek olması gerekecek. Farklılık bu.
BAŞKAN - Evet, teşekkür edelim mi?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Uzatmıyorum Sayın Başkanım.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Kuşoğlu, bir düzeltme yapayım.
Bakın, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre Bakanlar Kurulunun ödenek belirleme, ödemek verme, ödenek tavanını artırma diye bir yetkisi yok.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Öyle demedim zaten.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bir bir, tek tek şirketlere kullandırılacak kredi veya imkâna ilişkin limit getirme ise ödenekten bağımsız bir şey. 45 milyon lira ödenek var. İsterseniz bunu bir tanesine verirsiniz isterseniz yüz tanesine verirsiniz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu artırımı belirlemeye siz yetkilisiniz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, bütçe kanunu.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Burada da size yetki veriyor.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ödenekte yetki veremez.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Peki, Sayın Bakan, bu 45 milyon ya da önceki yıllardan daha düşük ödeneğin yetmemesi durumu mu söz konusu oldu ki bu maddeyi değiştiriyoruz?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, bence bu maddeyi çalıştıramıyorlar arkadaşlar. Benim gördüğüm...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Peki, niçin değiştiriyoruz?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bir dakika...
Benim gördüğüm şu: Yöntem çeşitliliği getiriyorlar. Farklı farklı yöntemlerle kaynak kullanılmasına imkân veriyorlar, artı, kaynak kullandırılacak kurumları çeşitlendiriyorlar. Anladığım kadarıyla mevcut madde bu hâliyle bu işin çok da böyle sahada işler bir şekilde uygulanmasına imkân vermiyor. Bu niye böyle olduğu diye baktıklarında, bakmışlar ki sadece üst fonlara para vermek yetmiyor, aslında yerine göre doğrudan doğruya fonlara da para verelim; iki, yurt dışında kurulmuş fonlar da Türkiye'ye sermaye getirecek, onların da önünü açalım. Böylelikle bu meseleyi daha işler hâle kılalım demişler. Benim gördüğüm maddeden, yapmak istedikleri...
Bunun da başarılı olacağının garantisi yok. Yani biz bunu böyle yaptık, kimse gelmedi, gelmediyse bu madde gene çalışmaz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Dediğiniz şekilde ise şuna cevap verin o zaman: Bir, dediğim gibi, önemli bir proje alım işi ihalesi, bunlar bir fon oluşturulmuş. O projeye veya onların oluşturduğu fona buradan finansman sağlanabilecek mi? Sağlanabilecek, bir. Buna cevap verirseniz memnun olurum.
İki, Türkiye Varlık Fonu'na buradan bir kaynak aktarma yapılmasına yasal olarak engel bir durum var mı? Yok, değil mi? Bu iki hususu soruyorum.
BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, bitirdiniz mi?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bitirdim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.