KOMİSYON KONUŞMASI

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Teşekkür ediyorum.

Burada Hazine Müsteşarlığından gelen arkadaşımız yapılmak istenen değişiklikle ilgili bana göre çok açık, sarih açıklamalar yaptı. Öncelikle böyle bir düzenlemenin 4749'da yapılmış olması ve bu görevin de Hazine Müsteşarlığına verilmiş olması Hazine Müsteşarlığının üstlendiği görev ve fonksiyonlara uygun. Böyle bir düzenlemenin 5018 sayılı Kanun'da düzenlenmesi söz konusu olamaz. Herhangi bir kamu kurumunun kendi kullanacağı ödeneklere ilişkin doğrudan doğruya 5018 sayılı Kanun bir düzenleme yasası değil. O bütün kamu harcamalarına ilişkin, kamu kaynaklarının kullanımına ilişkin genel hususları düzenliyor. Ben de...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Fark nedir Sayın Bakan 5018'le 4749 arasında?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şöyle: 5018 sayılı Kanun kamu mali yönetim kontrol sistemine ilişkin bir çerçeve kanun. Dolayısıyla burada Hazine Müsteşarlığının kendisi bakımından aldığı bir yetkiyi ve buradaki kendi bütçesine konulacak ödenekten yapılacak harcamanın ne şekilde yapılacağına ilişkin kuralları 5018'e koymamız çok da uygun düşmez. Hazine Müsteşarlığı...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani 5018'e konmuş olursa adı konmuş olacak. 4749'da belli olmayacak, değil mi?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ya arkadaşlar, öyle şeyler söylüyorsunuz ki!

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - E öyle ama. Sayın Bakan, bu değil mi farkı?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ya öyle değil arkadaşlar ya. tabii bilmediğiniz için; hani vergi kanunlarını bilmek başka bir şey, harcama kanunlarını bilmek başka bir şey.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ya olur mu Allah aşkına? Her ikisini de biliyorum Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İşte arkadaşlar, söylüyorum size. Şimdi siz sanıyorsunuz ki... Bunu defalarca da söyledim, bir mevzuatta bir düzenleme yaptığınız zaman o düzenleme bütün diğer mevzuat yok sayılarak yapılmıyor ki. Bütün kanunlar arasında birbirleriyle bağlantılar var, birbirlerini bütünleyen düzenlemeler var. Siz istediğiniz kadar 4749'a bunu yazın, istediğiniz kadar Bakanlar Kurulu karar çıkarsın. 2018 yılı merkezî yönetim bütçesine ne kadar ödenek konulmuş ise Hazine Müsteşarlığı ancak o kadar buradan kullandırım yapabilir. Dolayısıyla 5018 sayılı Kanun'da da nedir? "Ödenek kamu kurumunun harcama yetkisidir." der. Onun üzerinde zaten harcama yapamazsınız. Şu ana kadar -kaç yılında geldi bu düzenleme- 2013 yılından beri, bugüne kadar, gelip de Hazine Müsteşarlığının bir gün bana "Ya şu rakam yetmiyor, bize ilave bütçe ver." dediğini duymadım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - E neden değiştiriyoruz o zaman?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar, onu da izah edeyim. Ben de konuyu şimdi hem maddedeki değişikliklere baktığım zaman, hem de arkadaşlarla görüştüğüm zaman şöyle anlıyorum: Bu girişim sermayesiyle ilgili geçmişte bu madde dâhil değişik düzenlemeler yapıldı, Bakanlar Kurulu kararları çıkarıldı. Ama aslında girişim sermayesiyle ilgili yapılan düzenlemelerden beklenen büyüklük, hacim ve derinlik oluşturulamadığı ortaya çıkıyor. Hazine Müsteşarlığı burada mevcut diğer uygulamalara da bakarak, gözeterek farklı farklı modelleri de dikkate alarak burada bir çeşitlemeye gidiyor. Eskiden sadece fonların fonuna kaynak aktarılır denirken şimdi alt fonlara da kaynak aktaralım deniyor. Çünkü fonların fonunun dışındaki alt fonla da doğrudan doğruya kaynak kullanabilirse oradan da bir imkân gelir deniyor. Sonra, anladığım kadarıyla bu yatırım fonları veya fonlar dünyada çeşitli. Türkiye'de de kuruluşlar var, yurt dışında da kuruluşlar var. Hazine Müsteşarlığı bunların birçoğuyla farklı vesilelerle farklı ortamlarda istişarelerde bulunuyor ve burada anladığım kadarıyla mevcut madde içerik olarak ve yöntem çeşitliliği olarak yeterli değil. Hazine Müsteşarlığı da yöntem çeşitliliğini artırmak, içeriği zenginleştirmek, yeni imkânlar elde etmek amacıyla burada kapsamı değiştiriyor, yöntemler bakımından çeşitliliği getiriyor ve burada yapılacak düzenlemeyle de bu girişim sermayesinin önünü açmayı umut ediyor.

Bakın, hep şöyle düşünürüz mesela, ya bu ülkede öyle genç, çok süper fikri olanları destekleyelim diye düşünürüz. Dünyada fonlar artık bunu yapmıyor. Adam Amerika'da bir fon kuruyor, koşa koşa gidiyor Hindistan'a, Hindistan'daki genç çocukları buluyor, firmaları buluyor, onlara gidip iştirak oluyor veya ülkeler arasında fonlar kaydırılıyor. Çok hareketli bir pazar bu. Çok farklı yöntemler var. Burada hangi ülke, hangi fonlar elini çabuk davranıp iyi yatırımlara para koyarsa bunların getirileri de çok yüksek oluyor. Klasik sanayide, klasik sektörlerde yaptığınız yatırımın getirisi bellidir. Bir klasik sanayi yatırımı yaptığınızda aşağı yukarı, kârlılığı bellidir. Ama bu tür inovatif ürünlerde ve inovatif pazarlarda belki 100 tane yatırım yaparsınız, 90'ı başarısız çıkar ama 1 tane yatırımla milyar dolar elde edersiniz. Bugün, 1980'de dünyadaki ilk 500 firmanın sıralaması ile şu andaki ilk 500 firmanın sıralaması aynı mı? Hiç olmayan firmalar şu anda sıralamada en başlarda. 1980'lerde hepimizin böyle devasa dediğimiz firmalar listeden çıktı. Onlarca firma var.

Dolayısıyla, burada, Hazine Müsteşarlığına ben teşekkür ediyorum. Özellikle yurt içi tasarrufların artırılması, kaynakların çeşitlendirilmesi, yeni kaynaklar oluşturulması, özellikle girişim sermayesi, bireysel katılım sermayesi gibi inovatif mevzuat çeşitlemelerini zaman zaman getiriyor, burada düzenlemeler yapıyoruz. Bu açıdan, getirilen düzenlemenin içeriğinde, hani, anlamı bozan veya anlamı farklı yerlere gelen ifadeler varsa onları düzeltelim. Ben mesela sordum: "Niye iştirak ifadesini çıkarıyorsunuz da direkt finansman diyorsunuz?" Orada farklı yeni enstrümanlar... Bazen şöyle oluyor mesela: Firmaya başka bir şey veriyorsunuz, bir fon kullandırıyorsunuz. Riske katılmak istemediğiniz için baştan onu sabit getirili bir enstrüman olarak kullandırıyorsunuz ama ileride ben bunu hisse senedine dönüştürebilirim. diyorsunuz. Dolayısıyla hisse senedine dönüştürülebilir bir borç kullandırımı yapabiliyorsunuz. Çok inovatif ürünler var. Burada mevcut uygulamayı gözeterek getirilen bir iyileştirme var. Bu konuyla ilgili kural ve kaideler ikinci düzeyde Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek, bu da gizli saklı bir şey değil, Bakanlar Kurulu kararı da belli, bu da yapılabilir.

Türkiye Varlık Fonu mevzusuna gelince, arkadaşlar, Türkiye Varlık Fonu Kanunu'nu hep beraber sizlerin de desteğiyle Meclisten geçirdik. O zaman da söyledik, hiçbir zaman için...

SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Biz destek vermedik.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Biz destek vermedik. Ne verdik? Eleştiri yaptık, muhalefet ettik.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Verdiniz arkadaşlar, teşekkür ediyorum, her türlü desteğinize teşekkür ediyorum. Eleştirileriniz bize destek olarak döndü yani eleştirilerinizle, önergelerle yasayı daha da iyi bir noktaya getirdik.

Şunu söylemeye çalışıyorum: Türkiye Varlık Fonu hiçbir zaman için ikinci bir hazine değil, olmayacak. Zaten böyle bir ihtiyaç da yok. Türkiye'nin kamu mali yönetim sistemi içerisinde borç yönetimiyle ilgili görev ve sorumluluk Hazine Müsteşarlığınındır, 4749'da bu açık bir şekilde tarif edilmiştir. Türkiye Varlık Fonu kendi kanununda belirlenmiş olan görevleri yapmak üzere kendi kaynaklarını kullanmak üzere farklı farklı imkânlar sunabilir. Doğru, Türkiye Varlık Fonu Kanunu'na göre Türkiye Varlık Fonu kendi alt fonlarını kurabilir, alt fonlarının altında şirketler oluşturabilir, e Türkiye Varlık Fonu Kanunu'nu görüşürken de hep beraber konuştuğumuz konulardan bir tanesi de buydu zaten. Dünyadaki diğer örneklerinde de varlık fonları bu şekilde fonlar, alt fonlar kurabiliyor. Girişim sermayesi benzeri yöntemleri kullanabiliyor ama bu düzenlemeyle Türkiye Varlık Fonu'na kaynak aktarılacak derseniz Türkiye Varlık Fonu'na kamudan kaynak aktarmak için böyle bir maddeye ihtiyacım yok.

SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Çıkaralım oradan projeyi.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Aktarmayacak diyebilir miyiz?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ya, arkadaşlar, bir söyleyeyim, bakın, Türkiye Varlık Fonu'na kaynak aktarmak için böyle bir maddeye ihtiyacım yok.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Oradan farklı açıklamalar geliyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Türkiye Varlık Fonu Kanunu'na göre kamu her zaman için kanunda tanımlanmış olan yöntemlerle Türkiye Varlık Fonu'na kaynak aktarabilir. Buradaki ödenek zaten tümü 45 milyon lira. Dolayısıyla, burada bu maddeyle hiçbir şekilde Türkiye Varlık Fonu'na bu maddeyi çıkaralım da buradan bir kaynak üretelim diye benim bilgim dâhilinde olan bir niyet yok.

GARO PAYLAN (İstanbul) - "Veya"ları çıkarıyor muyuz?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır...

Şunu söylüyorum: Teknik iyileştirmeler bakımından anlam kaymasına neden olan veya farklı noktalarda anlam... Onları yapalım, ona bir şey demiyorum.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Aktarılmayacak diyebilir misiniz?

SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - "Aktarılmayacak" yazalım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar, o tür önerilerinize açığım. Ama Türkiye Varlık Fonu üzerinden bu maddeyle bir amaç güdülüyor derseniz böyle bir amaç güdülmüyor, onu açıkça söylüyorum.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Ama böyle bir işlem yapmaya engel yok.

GARO PAYLAN (İstanbul) - O zaman "veya"ları kaldıralım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar, bakalım diyorum. Yani beraber, teknik olarak ifade ifade bakalım. Şimdi söyleyin bakalım.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Şu "veya"ları kaldıralım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Nerde "veya"lar var?

GARO PAYLAN (İstanbul) - "Ve/veya sermaye şirketlerinin..."

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar, bakın, şunu söyleyeyim: Ne olur şey yapmayın yani. Böyle şey gibi yani. Varlık Fonu'nu önünüze koymuşsunuz, maddeyi oradan okuyorsunuz.

Ya arkadaşlar, girişim sermayesi dediğimiz, bu inovatif yatırımlar dediğimiz işler yerine göre bir proje olur, yerine bir küçük bir "start-up" olur, yeni bir şirket olur, yerine göre bir girişim olur.

Şimdi, Sayın Kuşoğlu diyor ki: "Ya bu kamu ihalesinden birisi proje alacak, bir fon kuracak, ondan sonra siz gidip o parayı ona vereceksiniz." Ya böyle bir amaç niye güdelim? Bu maddenin girişim sermayesi düzenlemesinin bütün amacı, inovatif, teknolojiye dayalı, gerçekten yüksek getiri getirebilecek alanlardan bir kamusal kaynak üretmek suretiyle bu kaynağı bu işte profesyonelleşmiş...

Bakın, buradaki bütün mesele şu: Siz kamu olarak desem ki ben... Bunu TÜBİTAK Kanunu'na geçmişte koyduk, hatırlarsanız. TÜBİTAK Kanunu'nda burada düzenleme yaptık, dedik ki: TÜBİTAK şirketler kurabilir, kurulmuş şirketlere ortak olabilir, onlara yardım edebilir. Burada Hazine Müsteşarlığı diyor ki: Ben bir kamu idaresi olarak bu tür girişimlere, projelere, şirketlere doğrudan kaynak aktaracağıma bu konuda profesyonelleşmiş, amacı bu olan, tamamen kendi parametreleri etrafında çalışan fonlara kaynak vereyim, onlar gitsinler bunları yapsınlar.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakan, bu dediklerinizi yazın altına imza atayım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Nasıl?

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bu dediklerinizi yazın altına imza atayım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bu dediklerim burada var. Sorun, sizin bunu Türkiye Varlık Fonu maddesinden...

GARO PAYLAN (İstanbul) - "ve/veya" diyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ya arkadaşlar, ben diyorum ki...

GARO PAYLAN (İstanbul) - "ve/veya sermaye şirketlerine, ve/veya proje..." diyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar, bir dakika ya...

Konya örneğini vereyim. Konya Organize Sanayi Bölgesi'nde genç bir mühendis çocuk müthiş bir yazılım yapmış. Bir traktörle ilgili süper bir iş yapmış. Ben gidiyorum ona... Sermaye şirketi, çocuğun limitet şirketi var. Var öyle, Bayburt'ta bir tane gördüm. Vallahi ben olsam o çocuğu getirir şuraya koyarım yani. Sermaye şirketi o. Demeyecek miyim şimdi sermaye şirketi?

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Sayın Bakan, katılım bankalarıyla ilgili bölümü de bir cevaplar mısınız? Katılım bankaları çünkü...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Diğer konuya odaklandım. Varsa bir şey onu da konuşalım.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Hayır, bir şey olması değil. Ben sadece bilgi almak istiyorum.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tamam. Arkadaşlarımız versin bilgi.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakan, yetkide bir sınır yok.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar, şey mi diyeceğim? Türkiye Varlık Fonu hariç sermaye şirketi...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, hayır, sınır yok.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ya arkadaşlar, diyorum ya ben: Sermaye şirketi.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yetkide sınır yok.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlar, bu kanunda veya bütün mali mevzuatta kurumlara verilen görev ve yetkilerin hiçbirisinde ilgili kanunda bir mali sınır olmaz ki. Bütçeler niye yapılır? Kamuya verilen görev ve yetkilerin yürütülmesinde o kamu kurumuna tahsis edilecek ödenekler bütçe kanunlarıyla belli edilir. Şimdi Hazine Müsteşarlığı bütçesi buraya gelecek, görüşün orada, sorun hesabını, 45 milyon nerede kullandın diye. Ama burada yazmaması, hiç limiti olmadığı anlamına gelmez ki.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yetkiyi veriyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Bakan, teşekkür ederim.