| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .10.2017 |
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir ekonomi politikası olur, ekonomi politikasının öncelikleri olur ve ekonomi politikasının önceliklerine göre de böyle teknik olarak iyi çalışmış... Kim iyi çalışır? Bürokratlar ilgili sektörlerle iyi çalışır ve sonuçta bir kararla buraya gelinir. Şimdi gelinen karar şu, biz şimdi öğrendik: Kurumlar vergisi bütün kurumlarımız için yüzde 20'den yüzde 22'ye çıkıyor, değil mi? Yani biz 46 milyar lira vergi topluyorduk, burada yüzde 10 vergi artışı olarak düşünürseniz, bu yüzde 10 vergi artışıyla 4,6 milyar lira fazladan kurumlar vergisi toplayacağız. Bu şu demek: Şirketler kârlarından 4,6 milyar lira fazladan para ödeyecekler. Bunu da giderebilmek için yani yüzde 22 olduğunu düşünürseniz yaklaşık 20 milyar lira falan fazla para kazanmaları gerekiyor, değil mi?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir elden verip öbür elden alıyoruz.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bir dakika, bir dakika... Veremiyoruz da alamıyoruz işte.
Şimdi, Hükûmetin politikası ne? Türkiye ekonomisinde bir durgunluk var, 250 milyar lirayı KGF'ye geçirdik değil mi? Niye? Türkiye ekonomisinde bir durgunluk olduğunu düşünüyorduk. Bütün dünyada bir durgunluk var sadece Türkiye'de değil, Amerika'da var, Avrupa'da, İngiltere'de var. Bütün devletler ne yapıyor durgunluğu aşmak için? Piyasayı nakde boğmaya çalışıyor, bir de üstüne vergi affı getiriyorlar. Mesela, Trump vergi affını konuşuyor, diğerleri vergi affı getiriyor, hafif enflasyonları yükselsin yani yüzde 2'ye kadar gelsin, en azından bir canlanma olsun diye, o da bir istihdam yaratsın diye. Şimdi bizde durgunluk var. Şimdi, bu getirdiğimiz yüzde 20'den yüzde 22'ye çıkarmanın Türkiye'deki ekonomiye nasıl olur arkadaşlar? Durgunluğu artırıcı etkisi olmaz mı? Mesela, şöyle düşünmez misiniz? Diyelim ki bir tane yatırımcı var, Kobaşi Anonim Şirketi, önünde de ülkeler var, bakıyor, "Ya ben Türkiye'ye mi götüreyim, Romanya'ya mı, Bulgaristan'a mı, Yugoslavya'ya mı?" Türkiye'de vergi yüzde 22'ye çıkmış olacak. Türkiye'deki kurumların derdi sadece vergi ödemek mi? Hayır, bir sürü ek yükleri de var yani bir sürü vergi de ödüyorlar. Şimdi, bu getirdiğinizle yaptığınız işleme, Türkiye ekonomisinin gerçeklerine ters bir duruma götürüyorsunuz. Şimdi, ne olacak bu? Bu Türkiye'deki bu algıyla birlikte bu düşen kârlılık durgunluğu artıracak. Durgunluğu arttığında ne olacak? Durgunlukla birlikte bizim diğer vergilerimiz de düşecek. Şimdiye kadar bizim kamu maliyemiz niyeydi? Düşük kur, aşırı borçlanma, varlık satışı, bunların sağladığı ticaret hacmi, aldığınız özel işlem vergisi, KDV, canlı ekonomiden topladığınız paralarla devam ediyordunuz. Şimdi, durgunluk olduğunda bunun gibi işlemler durgunluk yarattığında bundan daha tehlikelisi de sizin bu kararsızlık hâlinizdir yani ekonomi yönetiminin ciddiyeti anlamında baktığınızda torba yasa altüst oldu, bir anda vergi politikalarımız on dakika içinde değişti, bunun yarattığı etkiyle de güvenilirlik az olduğu için de durgunluk artacağı için vergi gelirleriniz düşecek. Peki, vergi gelirleriniz düştüğünde kamu giderleriniz aynı hızla düşecek mi? Hayır, düşmeyecek. Çünkü bir sürü kamu giderlerimiz sabit, memur maaşları, transfer ödemeleri, yatırımlara bağladığımız hususlar, beslemeye çalıştığımız saray falan gibi. Yok yok, sarayı besliyoruz, niye alınıyorsunuz arkadaşlar, bayağı lüks ve israf var ya. Hani söyleyince sanki böyle abartılı bir şey... Az söylüyoruz vallahi. Allah göstermesin, biz bu durumda olsaydık yerden yere vururdunuz bizi. Az söylüyoruz, samimi söylüyorum, muhalif olarak az söylüyoruz yani.
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Daha ne söylüyorsun, sürekli konuşuyorsun.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sen de konuş, sen de konuş canım kardeşim, sen de milletvekilisin, ben ne yapayım yani dinlerim ben.
Şimdi, bu durgunluğu artırdığınız sürece gelirleriniz düşmeye, giderleriniz artmaya devam edecek. Bununla da sizin bütçe açığının ileriki dönemlerde artacağı ve daha fazla hazine olarak borçlanacağınız, bu daha fazla borçlanmayla enflasyonu daha fazla yükselteceğiniz, yarattığınız yeni bu yatırım iklimi dolayısıyla size daha az doğrudan yabancı sermayenin geleceği, daha yüksek faizde sıcak para geleceği ve Türkiye ekonomisini içe dönen bir anaforun içine soktuğunuz bir durum söz konusu. Bakın, bu kurumlar vergisindeki 2 puanlık artış bütçenizde 46 milyar liralık kurumlar vergisini 50 milyar lira yapmaz ama 550 milyar liralık veya 590 milyar liralık gelirinizi 500 milyar liraya indirebilir. Onun için bence -ekonomiden anlayan milletvekilleriniz de var- bu hızla, düşünülmeden yapılmış önlemlere bir önlem getirin. Bir de kurumlar ödüyor. Sanki kurumlar kendisi üzerinde tutuyor, verginin yansıtılması diye bir şey var, herkes kendi nihai tüketicisine, banka mudisine, maden şirketi kömür alıcısına, en sonunda da verginin nihai kullanıcısı vatandaşa bu iş yansıyacak. Yani kuruma bu iş yansımayacak o kadar fazla, onlara da yansıyabilir ama hele tekel piyasalarda hiç etki etmez. Yani tekel piyasasından kastım nedir? Fiilen tekel olmasına gerek yok, bankacılık sektörü fiilen tekeldir zaten. İyi bir Rekabet Kurumumuz olsaydı bunu araştırırdı ama iyi bir Rekabet Kurumumuz yok. GSM sektörü de tekeldir çünkü kendi aralarında gizli anlaşmalar yaparlar ama bu biz bunu araştıramayız.
Sonuç olarak vatandaşa 2 puanlık daha bir vergi artışı geldi, biz buna karşıyız, bence siz de karşı olun Türkiye'nin iyiliği adına, bence sizin de iyiliğiniz adına. Çünkü vergi gelirleriniz artmayacak, gelecek sene tekrar konuşuyor olacağız. Bir de biraz daha ciddi olmak lazım, bu işler OVP'den önce anlatılır, sebepleri sonuçları anlatılır, Türkiye ekonomisinin gerçekleri anlatılır, ondan sonra bu tür işlemler yapılır.
Maddeye karşıyız, teşekkür ediyorum.