BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli hazırun; ben de aslında Kadim Bey'in söylediği paralellikte bir konunun altını çizmek istemiştim. Bizim Köy Kanunu'muz 1924'ten itibaren yapılmış modernleşme projesi ve çağdaşlaşan bayındırlık yapısı içerisinde oldukça önemli bir planlamayı içeren bir Köy Kanunu'ydu. Sonra 2000'li yılların sonuna doğru değişiklik çalışmaları ve tasarılar geldi ama bu tasarıları... Biz, maalesef, planlama olayını ve planlamanın gerektirdiği zamanlarda doğru planlama hedeflerini ortaya koyan çalışmaları gerçekleştiremediğimiz için, kanun yapmada genellikle böyle son anda düzenleme, işte tepkiyi ortaya koyma, tepkiyi erteleme, öteleme gibi amaçla ortaya çıkan bir kanun yapma mantığıyla karşı karşıyayız. Köy Kanunu'yla ilgili ki Köy Kanunu'na baktığınızda, yıllar içerisinde ya işte vergi amacıyla ya güvenlik amacıyla ya da dönem dönem oy potansiyelleri dikkate alınarak değerlendirilen, kanun yapma mantığıyla sürecin işlediği bir dönemdir. O yüzden burada özellikle bir planın var olması gerekliliğinde... Kentleşmenin getirdiği sonuçların bugün için baktığımızda geri dönüş şeklinde, köylere dönüşü ihtiyaç olarak ortaya çıkarttığı bir dönemde yapılacak olan düzenlemenin doğru bir planlama, hedefleme.... Tabii, bu planlamanın, demografik gerçekler, ekonomik gerçekler, güvenlikle ilgili gerçekler ve buna bağlı yatırım ihtiyacı ve istihdamla ilgili başlıklar ve hedefler ortaya konularak doğru dürüst bir kanun çalışması hâlinde gerçekleşmesi gerekliliği yadsınamaz. Biz böyle ya kanun hükmündeki kararnameler ya işte geçici uzatmalar, onlara bağlı olarak dönemsel düzenlemeler yaparak bu çalışmaları gerçekleştiriyoruz ama gerçek, sağlıklı olan, planlama dâhilinde hedefleri doğru konulmuş ve öteleme, günü geçirme değil hedefe doğru sonuç alınacak olan kanun yapma mantığıdır. Bu amaçla bakılarak kanunların gerçekleştirilmesinin veya yapılmasının daha sağlıklı olacağı düşüncesini burada kayıtlara geçirmek istedim.

Teşekkür ederim.