MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Tabii, Sayın Bürge'yle bu konuda çok tartışmak istemiyorum ama birkaç cümle de söylemeden duramadım. "İşte, Muğla'dan nasıl gözüküyor?" Muğla da Anadolu'nun bir parçası. İnanın, Muğla da dünyaya sizden farklı bir gözle bakmıyor. Ama şunu bilin ki o zaman sizin baktığınız gibi bakarsak elbette ki Eyüp Sultan Hazretleri'nin biz sahabeden olduğunu biliyoruz ama o zaman gelin, Fatih'in adını da değiştirelim Fatih Sultan Mehmet diye çünkü hepimiz biliyoruz ki Fatih'de Peygamberimiz'in müjdesine mazhar olmuş, İstanbul'u fetheden adamdır. O zaman böyle bakarsak onu da değiştirelim ama biz bunu böyle dediğimizde yarın bunlar çoğaltılabilir, bu manada baktığımızda.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Sahabe olmasını gündeme getirdiğim için söyledim yani.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Ama o da Peygamberimiz'in müjdesine mazhar olmuş bir komutan yani bir tane Fatih var yani bir milyon Fatih yok İstanbul'da. Dolayısıyla bu tartışma yanlış bir tartışma bence ve bunun sonuçta Türkiye'nin hiçbir sorununa, İstanbul'un hiçbir sorununa, Eyüp'ün hiçbir sorununa katkısı yok. Oraya, oradaki tabelalara harcayacağımız parayı Eyüp'ün imarına harcasak daha hayırlı olur. O bakımdan, teklif edebilirsiniz yani. Biz nasıl önerge veriyorsak, bizim önerge verme hakkımız olduğu gibi sizin de kanun teklifi verme hakkınız var ama biz bunun mantık olarak doğru olmadığını düşünüyoruz.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - İsme karşı olmadığınızı biliyorum.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Bizim Eyüp Sultan'la bir problemimiz yok yani bizim öyle bir şeyimiz yok ama bu gerekli bir şey değil. Gerekli olsa, inanın, birçok maddede biz sizinle beraber el kaldırdık bunda da kaldırırız gerekli olduğuna inansak.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Bunda da kaldırın, ne olur?

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Gerekli olduğuna inansam kaldırırım, gereksiz. Onun için kaldıramıyoruz.

Teşekkür ediyorum.