SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, değerli üyelerimiz; evet, dün de alt komisyonda görüşlerimizi belirttik, değerli bürokratlar bize belli açıklamalarda bulundular. Ben de Mecliste Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda görev yapıyorum. Hepimizin, konuşan değerli üyelerin hepsinin ortak kanısıydı; evet, burada gerçekten kadın örgütlerinin, özellikle yasa içerisinde yer alan kadın haklarıyla ilgili önemli düzenlemelerde, alandan gelen, oradaki sorunları tespit eden, o sorunlarla mücadele eden kadın örgütlerinin ya da onların temsilcisi önemli sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin alınması gerekiyordu. Özellikle Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonundan da bir görüş alınıp oradaki ağırlığı kadın üyelerden oluşan Komisyonun STK'larla birlikte bir raporunun da buraya yansıması iyi olurdu diye düşünüyorum ben.

Burada, gerçekten kadınları ilgilendiren, işte, tartıştığımız 6'ncı madde ağırlıklı olarak, doğum bildirimleri var, dün tartıştık. Gerçekten açıklıklar var; bürokratlar bize açıklayınca maddelerin daha açık olarak ne ifade ettiğini biz anlayabildik, maddeyi okuduğumuzda bir kargaşa vardı. Hızlı hazırlanmış, gerekçeleri hiç iyi sunulmayan maddelerle karşı karşıya kaldık dün takip edebildiğim kadarıyla. Bürokratlar bize açıklayınca biz anladık ne yapılmak istendiğini, maddeyi okuyunca çok ucu açık düzenlemelerle karşılaştık. Ama bizi, beni en çok ilgilendiren burada... Evet, belli teknik düzenlemeler var, çünkü teknoloji çağı ve o evrak ve arşiv konusundaki gerekçeleri bize açıkladılar, otomasyon sisteminin kurulduğundan bahsettiler ama burada önemli olan neden bu 6'ncı madde buraya entegre edildi, bu yasaya? Çok acil, elzem olduğunu gerekçeyi okuyunca anlayamıyoruz. Kanun tasarısının genel gerekçesinde "Evlendirme işlemlerini kolaylaştırmak ve seri şekilde evlilikleri yapmak..." Burada ne ima ediliyor? Dün de söyledim. Hangi sorun var, istatistiki olarak bir veri var mı elimizde, hangi soruna biz çözüm için bu maddeyi getirdik? Bu, özellikle evlilikle ilgili konuda, dün de söyledim, hukuksal bir akit var ve bizim temel gerekçemiz bunun resmî... Biz kaygılarımızı iletince dün Komisyon Başkanı veya Komisyon üyeleri bunların kesinlikle dinî bir nikâh değil resmî nikâh kıyacaklarını... Ama bugün Sayın Başkan önemli bir cümle kurdu, dedi ki Komisyon Başkanı: "Vatandaşlarımızın yüzde 85'i hem resmî hem de dinî nikâh yapıyorlar." Doğal olarak artık dinî nikâh talebi ortadan kalkmış olacak. Aslında, bu, işte, burada kafaların arkasındaki temel ne yapılmak istendiğini bence bugün açığa koydu. Biz, Başkanın o açıklamasına kadar... Tamam, resmî bir nikâh ama bugün gerçekten önemli bir açıklama yaptı Başkan.

Burada, Medeni Kanun'la gerçekten kazanılmış önemli haklar var. Biz, önemli, çok önemli değişikliklerle laik temelli bir toplumsal yapı tam manasıyla kuramasak da onu muhafaza etme çabasındayız; ben inanıyorum, hepimiz bu görüşteyiz. Ama bu kazanımlardan gerçekten kayıplar vereceğimiz konusunda kaygılıyız biz. Şöyle ki kadın haklarıyla ilgili sorunlar gerçekten çığ gibi büyüyor, bence burada herkes bu konuda mutabık, hepimiz de hemfikiriz, bunlar öncelikli olmalı. Burada özellikle küçük yerleşim yerlerinde gerçekten kişisel ilişkilerle kadınların zorla evlendirilmesi konusunda çok denetim yapılamayacağını ben düşünüyorum, müftülerimizle orada kişisel ilişkileriyle, suistimale açık bir düzenleme olabilir diye düşünüyorum ben. Gerçekten şu an Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes din, dil, ırk, mezhep ayrımı olmaksızın belirlenmiş kurallara göre resmî evlilik işlemlerini yapabiliyorlar çok eşit, adil bir şekilde ve kendi dinsel inançlarına göre de o dinî ritüellerini herkes yerine getiriyor, burada hiçbir sorun yok. Yani toplumun bence şu an hiç tartışmaması gereken ve hiç gündeme almaması gereken bir konuda biz ülkenin gündemine gereksiz bir zamanlamada ve gereksiz bir şekilde burada yoğun bir mesai harcıyoruz. Bu İçişleri Komisyonunun... Bütün üyelerimiz söyledi, özellikle Sayın Murat Bakan, Sayın Yalçınkaya, Sayın Özcan, hepsi, bütün üyeler, tek tek vurguladılar bunu, Sayın Erdoğan keza. Gerçekten olağanüstü bir süreçten geçiyor ülkemiz, siz de bu dönemde, önemli bir süreçte bakanlık yapıyorsunuz. Hiç toplumun böyle bir kaygısı yokken böyle bir konuyu biz tartışıyoruz, gerek yok, ne Meclisin ne de komisyonların böyle bir mesai harcamasına gerek yok. Bu konuda gerçekten belli bir yetki veriliyor belli bir mezhebi temsil eden bir kuruma yani bir dinsel kurum ile vatandaşlar arasındaki ilişki, bir mezhebe dayalı vatandaşlar arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir kuruma bir yetki verilmesi bir ayrımcılığı doğal olarak ortaya çıkaracak, eşitlik ilkesine zarar verecek. Böyle bir toplumsal...

BAŞKAN - Toparlıyor muyuz Sibel Hanım, lütfen...

Buyurun.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Tabii ki.

Bakın, bu konunun, bu maddenin buraya konulması bile toplumda bir galeyana ve bir tartışmaya sebebiyet verdi. Bu konu dahi ayrımcı bir yaklaşımla bir tartışma yaratırken bunun uygulamaya geçmesini ben düşünemiyorum, uygulamaya geçtiği zaman dahi neler getirecek beraberinde. Toplumsal, kültürel ve sosyolojik yapımızın iyi analiz edilip ona göre kanunlarımızda değişikliğe gidilmesini istiyorum ben. Bu nedenle bu maddenin... Kanun tasarısında önemli düzenlemeler var, dün sayın genel müdürler belirtti. Ama bu maddenin tekrar gündeme alınmasını, bir kadro ihtiyacı varsa farklı şekilde bunun tahsis edilmesini ben öneriyorum.

Teşekkür ediyorum.