KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, bir yorum yaptığınız zaman... 12'nci maddede yani Bakanlığa verilen görevde, özel hukuka tabi olanlarla ilgili koruma ve değerlendirme görevi yok.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok zaten, onu söylemiyorum. Diyor ki Bakanlık...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yoksa kime vermiş o görevi? Kendilerine.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır hayır, kendisi koruyacak.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kendisi koruyacak ve kendisi değerlendirecektir.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - "Değerlendirme" ne demek? Tanımlar maddesine gidin, bakın bakayım değerlendirme...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - "Değerlendirme" demek şu demek: "Kültür ve tabiat varlıklarının teşhiri, tanzimi, kullanılması ve bilimsel yöntemlerle tanıtılması."

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tamam.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu görev de mülkiyet sahibine veriliyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Evet, ya bir binayı, adam evini mi teşhir etmek istiyor? Etsin.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Etsin. "Korunmasını da kendisi yapsın, teşhirini, değerlendirilmesini de kendisi yapsın." diyor. "Peki, ben Bakanlıktan nasıl yardım alacağım." Diyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, bir başka maddede diyor ki: "Bakanlık, siz o görevinizi yerine getirirken ihtiyacınız varsa, korunması amacıyla..."

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Nerede diyor?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Diyor ya, 12'nci maddede diyor, "destek verir" diyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır demiyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - "Destek verir, yardım verir." diyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu yeni maddeyle biz bunu kendilerine veriyoruz, çelişkili iki madde yaratıyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İşte ben de size diyorum ki: Benim mevzuat yorumlama anlayışıma göre...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, iki ayrı...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bakın, şöyle...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 10'uncu maddede "Kendileri yapar." diyeceksiniz yeni düzenlemeyle, 12'nci maddede de diyeceksiniz ki: "Kültür Bakanlığı yapar."

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Değerli Vekilim, bakın, mevzuat yorumlamasında genel hüküm vardır, özel hüküm vardır; önceki hüküm vardır, sonraki hüküm vardır.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şimdi, önceki hüküm ve sonraki hükümde şöyledir: Birbirine tersse sonraki hüküm uygulanır. Burada birbirine ters...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sonraki uygulanır, demek ki şimdi sonraki hüküm ne oldu? Özel...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kaldırmadı, bakın...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - "Kendileri yaparlar." oldu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - "Kültür Bakanlığı bugün yapar." diyor mu? Demiyor, Kültür Bakanlığı bu restorasyonu...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - "Bugün yapar." diyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Demiyor bugün, "Yardım yapar." diyor, yardım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - "Yardım yapar."

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tamam, ne demek? "Sen projeni yap." diyor...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Şimdi onu tutuyorsunuz, diyorsunuz ki: "Kendileri yapar."

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, tutuyorum, o yardımı tutuyorum orada.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır, işte onu getiriyorsunuz, diyorsunuz ki: "Gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan..."

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Peki, ben daha fazla tartışmayacağım, benim mevzuat yorumlama anlayışım bu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Cümleyi çıkarın, bir şey değişmez.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ya, bu kadar net bir şeyi tartışmamıza bile gerek yok ya.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ya, olur mu ya?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hakikaten yani bunu tartışmayı anlayamıyorum bile.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hadi siyasi polemiklerde çok şey değilim ama, işim değil ama bu konularda bari bırakın da ben söyleyeyim yani.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, çok kısa bir şey açıklayayım da gideyim.

BAŞKAN - Müsaade eder misiniz...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, siyasi polemik olur mu? Yani burada siyasi olarak hiçbir yorum yapmadık, hiçbir şey söylemedik. Yani bunu nasıl söylersiniz Allah aşkına?