KOMİSYON KONUŞMASI

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şimdi, burada herkes mevzuatçılığını konuşturuyor ve bir yorum yapıyor, Sayın Başkan benden de bir yorum istedi, ben de kendi yorumumu yaptım. Kendi yorumumu yapmam bile suç addediliyorsa millî irade bakımından ben de bunu yadırgıyorum, bir.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Katılmadığımızı söyledik, yadırgadım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, bir dakika ama...

Bakın, sizin mevzuatı yorumlama hakkınız var, saygı duyuyorum, ben de kendimce bir mevzuat yorumlaması yaptım, yıllardır da bu işin içerisinde olan bir insanım. Birinci fıkrada, Vakıflar Genel Müdürlüğüne verilen bir görev ve sorumluluk o fıkradan çıkarılıyor. Bu durumda bir boşluk kalmaması için aşağıdaki fıkrada kişilerin kendileri tarafından bu koruma ve değerlendirme işleminin kendileri tarafından yapılacağı ifade ediliyor. Mevzuatın tanımlama bölümüne gidin, "değerlendirme" kavramı orada özel olarak tanımlanmış, nelerin değerlendirme olduğu orada ifade edilmiş.

Korunma meselesine gelince: Burada aynı kanunun içerisinde aslında kural olarak kültür ve tabiat varlığına sahip olan kişinin kendisinin bu bakım ve onarımı yapması esas olarak kabul edilmiş yani "Kişi kendisi yapacak." demiş kanun, "Devlet buna yardım yapar." demiş. Şimdi, yaptığımız değişiklikte koruma ve değerlendirmeyle ilgili ifadeleri aşağı almakla, öbür taraftaki "yardım yapma" arasında bir tenakuz yok ki. O madde de onu söylüyor zaten, diyor ki: "Kişi kendisi yapacak ama devlet buna ayni, nakdî ve teknik destek verecek." Yapmış olduğumuz değişikliğe bu bakımdan maddeler arasındaki amaçsal yorum olarak bakacak olursanız birbiriyle tutarlı arkadaşlar. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ben de bir yorum yaptım. Lütfen, yorum yapmam konusunda hiç değilse bir ihsanda bulunun yani o konuda da bir değerlendirme yapayım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sadece beğenmediğimizi söyledik Sayın Bakanım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İkinci olarak: Doğru, aslında, burada esas tartışmamız gereken... Ben Bayburt'ta görüyorum, Bayburt'ta ben aynı şeyi yaşıyorum. Yani gerçekten maddi durumu yetersiz ev sahipleri bu yerleri yaptıramıyor, devlet de buraya çok kısıtlı bütçe veriyor ve ben de epeydir... Yani Kültür Bakanımızla da bunu görüşmek gerekiyor. Gerçekten, burada bildiğimiz destek veya yardım yöntemi dışında birtakım başka yöntemler getirmek gerekir çünkü o kaybolmaya yüz tutmuş, onarımsızlık yüzünden yıkılmaya doğru giden bina aslında o kişinin kendi malı değil, o artık milletin bir malı, bu topraklarda bizlerin yaşadığının tescili, onun için tescilli yapı. O açıdan, bence -hani siz her zaman çok doğru, isabetli şekilde öneriyorsunuz- bu konuda kapsamlı bir değerlendirme yapıp mevcut destek sistemini, yardım sistemini bir tarafa bırakıp başka birtakım yöntemler getirmek gerekiyor. Bazen de şöyle oluyor: Yani kişinin maddi gücü yok, aslında bir başka kişinin maddi gücü var. Aslında bir başka şekilde bir iş modeli üretilse belki de burada yani devlet gerekiyorsa... Yani bakın, burada artık kişinin bir özel mülkiyetinden bahsetmiyoruz, kamusal bir mal bana göre. Bu kamusal malın ayakta durması lazım. Şimdi, biz yardım yapamıyoruz, bina yağmur, kar karşısında eriyor gidiyor, ne oluyor sonra? Kaybolmaya yüz tutuyor.

Arkadaşlar, bu maddeyi de yani... Şu anda Hükûmet olarak sorumluluk bize ait. Yani burada bana göre, çok kapsamlı bir yeni yöntem bulmamız lazım. Yani başka böyle yardımla olmaz. Yani bakın, çok sayıda var.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Yerel yönetimler...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır, şöyle: Buna kaynak oluşturmak... Bazen de şöyle: Binanın sahibiyle acaba bir başka müteşebbis... Demin Amerika örneği verildi, onun için aklıma geldi. Yani bir başka şekilde o kişiye de: "Arkadaş, bak, sen bu yapıyı yapamıyorsun, belli ki artık bu yapı artık yıkılmaya gidiyor. Yani bu senin tek başına babanın malı ama milletin malı artık." Belki de onun mülkiyet hakkına bir kısıt getirmek lazım ve onu bir şekilde kazandırmak lazım. Bakın, ben görüyorum, sokak aralarında, birçok yerde bu şekilde kaybolan yapılar var. Şimdi, Hamamönü'nde Altındağ Belediyesi bir proje yaptı. Oraların eski hâlini bilirim, çok mezbelelik yerlerdi, şimdi ise insanların gidip geldiği yerler. Orada benim anladığım, belediye -yani uzaktan takip ettiğim kadarıyla- mülk sahipleriyle bir iş modeli geliştirdi, hem onlar memnun kaldı, o yapılar ayakta kaldı hem de o insanlar hatta belki gelir elde etti ama oraya çok güzel bir mekân kazandırıldı. Onun için, benim, Kültür Bakanlığına... Ben sonuçta Hükûmetin bir üyesiyim. Hükûmet içerisinde daha geniş kapsamlı bir çalışma yapıp, bu meseleyi bir yardım ve destekle çözemeyeceğimizi kabul edip çok farklı birtakım destekler geliştirmemiz lazım.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Son cümle.

İl özel idareleri bünyesinde bir fonumuz var. Emlak vergisinin yüzde 10'u kadar Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Fonu'na bir para veriyorsunuz, burada paralar toplanıyor.

BAŞKAN - Biz bunları harcıyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Nasıl?

BAŞKAN - Harcıyoruz. Mesela, Eğirdir Kalesi'ni biz buradan restore ettik.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok.

İstanbul İl Özel İdaresi mesela, burada çok ciddi anlamda yatırımlar geliştirmiş. Ama şimdi, bilmem, bak, CHP'li belediyeler de var, AK PARTİ'li belediyeler de var. Belediyeler sağ olsunlar, topladıkları paraları il özel idarelerine aktarmıyorlar. Yani, Şişli Belediyesini hatırlıyorum mesela, vermiyor parayı.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yaptırımı yok mu bunun Sayın Bakanım?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yaptırımı yok maalesef. İl özel idaresi gidiyor mahkeme yoluyla parayı talep ediyor. Ben, İstanbul Valisi geçmişte beni aradı da ondan biliyorum. Ben onu düşünüyorum, doğru, burada bir kaynak oluşturmak lazım. Bu kaynakları belediyeler toplayıp vermiyorlar il özel idarelerine, buna bir çözüm bulmak lazım. Ama arkadaşlar, burada yapılan düzenlemeye kanunların bir bütünlüğü içerisinde baktığım zaman inanın sorun yok. Korunma, değerlendirme farklı kavram.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Peki, Sayın Bakan, sizin kendi partinizden hiç böyle ödeme yapmayan yok mu?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Vardır canım, ben Şişli'yi niye suçlayayım ki.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Siz geldiniz kayıtlara Şişli'yi geçirdiniz ya.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yahu arkadaşlar, gerçekten yaşanmış bir olay olduğu için, doğal olarak söylüyorum.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Tamam, sizin de o zaman partinizden olanlar vardır yani öyle konuşun.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yahu arkadaşlar, Şişli Belediyesine... Yahu arkadaşlar, ne dedim: AK PARTİ'li belediyelerde de olur, CHP'li belediyelerde de olur dedim zaten.