BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Oya Hanım, bu maddeden şunu anlıyorum: Üçe ayırmışsınız vakıflarla ilgili görevi, eski eserlerle ilgili, kültür varlıklarıyla ilgili görevi. "Bir: Mazbut vakıflar ile temsilen yönetilen mülhak vakıflara ait kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir." demişsiniz. Mülhak ve mazbut vakıflar Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait; bir. "İki: Vakıflar Genel Müdürlüğünün denetiminde bulunan mülhak vakıflara ait kültür ve tabiat varlıklarının korunması yöneticileri tarafından yürütülür." diyorsunuz. "Üç: Diğer kamu kurum ve kuruluşlarının..." Buraya bir de gerçek ve tüzel kişileri eklemişsiniz. "...mülkiyetinde bulunan taşınmazlara ait olanları da yine kendileri tarafından sağlanır." diyorsunuz. Peki, bu işi kim yapacak şimdi? Yani, buraya, kanuna bunu dercettik, bunlar tarafından yapılacaktır dedik. Yöneticileri yapamıyor, birçoğunun yöneticileri ortada yok zaten. "Şimdiye kadar da yapmadık böyle bir iş, böyle bir para da harcamadık ama böyle bir talep var." diyorsunuz. Talep olduğuna göre bir sorun var, sıkıntı var; bunun çözülmesi gerekir. Bunun çözümü bu değil ki.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Siz kendinizi kurtarmış oluyorsunuz ama kim yapacak? Olay o.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Demin Ergün Bey de sordu: "Böyle bir talep var, para harcadınız mı?" "Harcamadık." diyorsunuz. Böyle bir talep varsa, böyle bir ihtiyaç varsa bunun çözümüyle beraber gelmeniz lazım. Siz yapmıyorsanız -ki bana göre yapmanız lazım- bu işten anlayan birisinin... Bunun tabii sadece mali boyutu yok ki. Bir de bu işi, bu restorasyonu herkes yapamaz; anlayan birileri tarafından yapılması lazım. Onları bulamazsak... Anlayan birilerinin yapması lazım, yaptırılması lazım yani bu iş sizin sorumluluğunuzda olmalı. Bu şekilde kanuna böyle dercedip sorumluluğu atmak olmayacaktır. Yanlış bir iş yapmayalım Sayın Başkan, bunu tekrar değerlendirelim, bu çok önemli bir konu.

Teşekkür ederim.