BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, teşekkür ederiz açıklamalarınız için ama bizim sormak istediğimiz çok kısa olarak şu: Şimdi bir taraftan bu torba kanun içerisinde vatandaşa yük getiriyorsunuz -biraz sonra görüşeceğiz onları, görüşüyoruz- yani bir taraftan sıkıntılı bir dönem, güvenlik harcamalarının artması gereken bir dönem diyorsunuz, vatandaşa yükleniyoruz, fedakârlık istiyoruz bir taraftan da kamu-özel iş birliği gibi üç senede, en fazla dört senede maliyetini çıkaran özel sektör kuruluşlarına avantaj sağlıyorsunuz. Şu anda 150 milyara yakın -bildiğimiz kadarıyla tam olarak rakamları hatırlamıyorum ama- binde 50 olsa 750 milyonluk bir avantaj sağlayabilirsiniz. Bilmiyorum ne kadar olduğunu rakamı siz vereceksiniz. Ne kadardır söyleyin işte?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır hayır ne kadar? Damga vergisinde sözleşme tavanı ne kadar? Sözleşme rakamı ne olur, bir üst tavan var. 1.850... Bir sözleşmede belli bir tutarı aştıktan sonra biliyorsunuz, oransal değil tavandan alınıyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tabii, bunlar ayrı ayrı ama. 150 milyar bir kalemde değil ki. 30 küsur şey var.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Değerli Vekilim bakın, 150 milyarı söyleyen sizsiniz, binde 50'yi söyleyen sizsiniz, sonucu da söyleyen sizsiniz, ben bir şey söylemiyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tabii siz bir şey söylemezseniz ben söylerim. Siz Maliye Bakanı olarak diyeceksiniz ki: "Değerli Komisyon üyeleri, şöyle bir kanun getiriyoruz bunun getirisi bu, götürüsü bu." Etki analizini vereceksiniz. Siz bunu söylemezseniz ben tahmini olarak bunları tabii ki ben söyleyeceğim Sayın Bakanım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Çok iyi bir kanun getiriyoruz, kimseye bir maliyeti yok bunun, bu kadar.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ne demek maliyeti yok? Olur mu "bir maliyeti yok" ya? Kamu-özel iş birliğinde çok büyük avantajlar sağlıyor. Madem bir çalışma yapıyorsunuz Maliye Bakanlığı olarak o çalışma biter, görürsünüz, riskini görürsünüz devlete, Hazineye, ondan sonra da bunu getirirsiniz. Neden bunu getiriyorsunuz şimdi, riskini görmeden bu rapor tamamlanmadan? Niye bir taraftan vatandaşa yükleniyoruz, bir taraftan vatandaşa "Güvenlik harcamaları için daha fazla fedakârlık yapacaksın." diyoruz, ondan sonra da diyoruz ki bu taraftan da özellikle bunlar yabancı şirketler, "Onlardan vergi almayacağız." diyoruz. Böyle bir adaletsizlik olur mu, bu vicdanımıza sığar mı? Sorduğumuz bu.

Teşekkür ederim.