KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Bakanlık ve kurumlarımızın değerli temsilcileri, sayın basın mensupları; öncelikle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, ben de Sayıştay raporlarıyla başlamak istiyorum. Önce şunu ifade edeyim: Biliyorsunuz, geçmişte kamu mail yönetimiyle ilgili, kamu ihale sistemiyle ilgili reform mahiyetinde düzenlemeler yapıldı. Buna da, benim kanaatim, en fazla dikkat etmesi gereken, uyması gereken, koruması gereken de Maliye Bakanlığı. Ama şimdi Sayıştayın gerek Maliye Bakanlığı gerek Gelir İdaresiyle ilgili raporlarına bakıyorum, yani muhasebe kayıtlarında ve mali tablolarda eksiklikler, hatalar madde madde, bulgu bulgu sıralanmış. Yine, kamu ihale sistemine aykırı yapılan işlemler var. Maddelerini de söyleyeyim. Maliye Bakanlığında 5 ve 10'uncu bulgu, Gelir İdaresinde 6'ncı bulgu. Yine iç denetim sistemi oluşturulmamış yani hakikaten maliye Bakanlığının buna, tüm kurumlara öncelik etmesi gereken bir pozisyonda olmasına rağmen, kendisinin oluşturmaması dikkatimi çekti. Yine, iç kontrol sistemiyle ilgili eksiklikler tespiti var Sayıştayın. Bunların bir an önce Sayıştay önerilerine uygun bir şekilde yerine getirilmesi gerekir.

Yine, Sayıştayın çok önemli tespitleri var Sayın Bakanım. Mevzuata aykırı uygulamalarla ilgili gerek Maliye Bakanlığında gerek Özelleştirme Fonu'nda gerek Gelir İdaresinde epeyce bir madde var. Bu konularda verilen cevaplar da var, onları da okudum ama yeterli görmedim. Neticede mevzuata aykırı, kanuna aykırı işlemler var. Tek tek girmeye zamanımız yok, aslında tek tek değinilebilir.

Ben şu maddeyi özellikle dikkate getireceğim çünkü son dönemde hep tartıştığımız madde, bu yedek ödenekler meselesi. Şimdi, başlangıç ödeneği 3 milyar 572 milyon 633 bin, harcama 41 milyar 173 milyon 39 bin 554 yani yüzde 1.052 aşım var. Bununla ilgili -diyeceksiniz ki- en son kanuni düzenleme yaptık, bizim eleştirilerimize rağmen, karşı çıkmamıza rağmen. Yani Anayasa Mahkemesi Anayasa ve yasalarla konulan kurallara aykırı diye 2015 bütçesiyle ilgili maddeleri iptal etti ama siz bu kurallara uygun davranmak yerine kuralları değiştirdiniz yani ilgili kanunlarda, hem 5018'de hem 4734'te düzenleme yaptınız. O hâli de, Sayın Bakanım, Anayasa'ya, Meclisin bütçe hakkıyla ilgili hükümlerine aykırı. Biliyorsunuz, şu anda Hükûmetimiz kanun hükmünde kararnameler çıkarıyor. Kanun hükmünde kararnameyle bütçede değişiklik yapılabilir mi? Yapılamaz, Anayasa Bakanlar Kuruluna bile yetki vermiyor, Anayasa şu anda ezberimde değil ama OHAL döneminde çıkarılan KHK'lerle bütçeyle ilgili düzenleme yapma yetkisi yok Bakanlar Kurulunun ama o maddeyle biz, Bakanlar Kurulunu bırak, Maliye Bakanına yetki verdik yüzde 10'a kadar bütçe aktarmak, idareler arası aktarım için.

Bir anlamda, Sayın Bakanım, şuradaki rakama baktığımız zaman olay zaten netleşiyor: 41 milyar, 3,5 milyar konmuş, 41 milyar yani bu, Meclisin iradesinden kaçırılmış gibi görünmüş oluyor. Yani, netice itibarıyla baktığımız zaman bütçe hakkının ihlalini net bir şeklide ortaya koyuyor. Bu rakamın ayrıntısını verirseniz memnun olacağım. Yani, bu tür taleplerimiz yerine gelmiyor, o eleştirimi de söyleyeyim Sayın Bakanım, yani...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ocak ayında bütün rakamları kamuoyuna İnternet ortamında açıklıyoruz, şeffaf yani.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani, şu anda Komisyonumuza açıklarsanız, bu rakam ne? Çünkü, bu 2015 bütçesi, demek ki daha önce...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ocak ayında yayınlandı bu.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yayınlandıysa ondan alalım biz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onu size takdim edelim, olur.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani detaylı, hangi ödenekten aldınız, hangi yere verdiniz, onun detaylı tablosunu alabilirsek memnun olacağım.

Şimdi, bu Özelleştirme Fonu'nda da dikkatimi çeken bir öneri var; bu değer tespit sonuçlarının kamuoyuna duyurulması konusu. Sayıştay yerinde bir tespit yapmış, bunun duyurulmasını istiyor ama idarenin verdiği cevapta sanki "mecbur değiliz" gibi, "kanunda öyle bir şey yok" der gibi bir ifade var. Hâlbuki kanunda "duyurulur" diye açıkça yazıyor. Kanunda yazmasa bile Sayın Bakanım, "şeffaflık" diyoruz, "saydamlık" diyoruz yani niye Sayıştayın uyarısına rağmen bu değer tespit sonuçlarını kamuoyuna duyurmuyoruz, anlamak mümkün değil.

Vergilere gelince, Sayın Bakanım, bu binek otomobillerde ÖTV artışına, vergi zammına gelince, ki sektörün yeni yılı bekleyelim talebi dikkate alınmadan jet hızıyla düzenlemeyi yaptınız ama bir avuç azınlıkça elde edilen rantı vergilendirmeye gelince ayak sürüyorsunuz. Yani, biliyorsunuz, bir önceki Hükûmetin eylem planına göre martta bu düzenleme yapılacaktı. Ne oldu yani niye rant vergisinde bu kadar, hem verdiğiniz tarihte verdiğiniz sözü tutmuyorsunuz da diğer konuya gelince jet gibi bir düzenleme yapıyorsunuz? Bizim de seçim beyannamemizde vaadimiz bu rant vergisi. Bir an önce bu düzenlemenin yapılması hem vergi adaleti açısından hem de vergi gelirlerinin artırılması açısından gerekli diyorum.

Yine, Sayın Bakanım sizin açıklamalarınız oldu bu geçici vergi indirimi yapılmasıyla ilgili, vergilerini düzenli ödeyenlere indirim yapılmasıyla ilgili, işte vergi inceleme süresinin kısaltılmasıyla ilgili, beş yıldan üç yıla çekilmesi, tecil düzenlemelerinde teminat sorunuyla ilgili. Bunlar olumlu, bizim de olumlu yaklaştığımız konular. Bunları da bir an önce yapalım diyorum Sayın Bakanım. Bilmiyorum, yeni bir torba görüşeceğiz diye daha önce bir konuşmuştuk. Eğer, pazartesi, salı görüşeceksek bugünden verin de ne olduğunu bilelim Sayın Bakanım. Çünkü, bu bütçe arasında...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ocakta düşünüyorum. Bir torba gelecek, bunun içine değil ama ocakta inşallah.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ama bir torba geliyor haftaya.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Geldi zaten, verdik Meclise.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bize ulaşmadı da.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Haftaya inşallah bir torba görüşeceğiz.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Gelen, teklif mi, tasarı mı onu alabilirsek Sayın Başkanım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tasarı.

BAŞKAN - Efendim, henüz, daha havale olmadı ama ben size göndereyim.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Haftaya gündeme alacaksan bakalım.

BAŞKAN - Alacağım efendim, göndereyim. 20 madde ama belki çıkaracaklarımız olabilir içerisinden.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Baktığımız zaman son on dört yılda vergi yükü yüzde 21'lerden yüzde 29-30'lara kadar çıktı Sayın Bakanım. Yani, kendi şeyleriniz var, onu gösteririm Sayın Bakanım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Vergi gelirlerinin millî gelire oranı değil, vergi yükü.

Şimdi, gerçi OECD ortalamasının yine de altında bu rakama baktığımız zaman. Bunun da temel nedeni, gelir ve kâr üzerinden alınan vergilerin düşük olması ki OECD'de vergi cenneti sayılabilecek ilk ülkeler içine giriyoruz, gelir ve kâr üzerinden alınan vergiler açısından ama mal ve hizmet üzerinden alınan yani dolaylı vergilerde OECD ortalamasının üzerindeyiz.

Şöyle tablodan da söyleyeyim Sayın Bakanım: Baktığımız zaman, gelir ve kârlar üzerinden alınan vergilerin vergi gelirleri içindeki payı 2017 için yüzde 30;3; 2016 için beklenen yüzde 30,5. Baktığımız zaman, en kolay vergi alma imkânı olan, en kolay temin ettiğimiz ÖTV. ÖTV yüzde 26,7'lere çıkmış toplam vergi gelirleri içerisinde.

Artışlara baktığımız zaman da ÖTV'de 2015'te yüzde 16; 2016'de yüzde 13,3; 2017'de 13, 6'lık artış öngörülüyor. Gerçekten...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kalaycı.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bugün, Türkiye'nin vergi yükü karşılaştırmalarında daha sağlıklı bir analiz yapabilmek için global vergi yükü yanında vergi yükünün bileşenlerinin de dikkate alınması gerekiyor. Vergi yükü karşılaştırmalarında kişi başına düşen millî gelirin ve bütçe açıklarının dikkate alınması durumunda düşük gibi görünen bu vergi yükünün vatandaşlarımız açısından pek de rahatlatıcı sonuçlarının olmadığı görülmekte. Türkiye'deki vergi yükünün altında yatan gerçek sorun, kayıt altındaki dürüst mükellefler ile dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki yüksek orandaki payı nedeniyle düşük gelirli vatandaşlar üzerindeki vergi yükünün adil olmamasıdır. Bu bakımdan, Türkiye'nin bir an önce adil, tabana yayılmış ve hakkaniyetli bir vergi reformunu gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Ben, bakanlık ve kurumlarımızın bütçelerinin hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum, saygılar sunuyorum.