Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/750) |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 09 .08.2016 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Yine bir torba tasarı. Artık Adalet ve Kalkınma Partisinin markası, alametifarikası olan bir statüde bir torba tasarı görüşüyoruz. Bunu sürekli söyleye söyleye dilimizde tüy bitti ama zabıtlara geçmesi açısından kısa kısa bunları söylemek zorundayız. Yani yasama kalitesi maalesef yok; eksik, düzensiz yani düzenlemeler... Burada biz artık kanunlar dairesi hâline geldik neredeyse Plan ve Bütçe Komisyonu. Bu anlamda biz uyarılarımızı yine yapıyoruz. Düzenleyici etki analizi maalesef yine yok. Yine, 5018 sayılı Kanun'a göre mali yük hesabı, gerekli bilgiler, belgeler tasarının ekinde yine yok. Bunlar yine bizim eleştirdiğimiz konular.
Yine, bu kanunda da toplu görevden almaya yönelik hükümler var. Yine, bu tasarıda da kanunla mahkemelere müdahaleyi içeren, yargı kararlarına müdahaleyi içeren düzenlemeler var. Bunlar Anayasa'ya aykırı en başta, bunu da ifade edeyim. Tabii, düzenleyici etki analizi olmayınca görüşmeler de açıkçası biraz uzun sürüyor, niye? Çünkü bilgiyi ancak maddeleri görüşürken söke söke -tabiri caizse- almaya çalışıyoruz. Yani bir düzenlemenin getirisi nedir, götürüsü nedir, bilmeden kanun yapıyoruz, bu da bizim eleştirdiğimiz konulardan bir diğeri.
Bu tasarıda tabii 10'uncu madde ile 12'nci madde çıktı. Onun dışında bizim ana hatlarıyla karşı çıktığımız ya da düzeltilmesini istediğimiz maddeler var. Yeterli bilgiyi alamadığımız, burada yeterli bilgi alınca belki katkı vermeye çalışacağımız maddeler var. "Nelerdir bunlar?" derseniz. 18'inci madde var. Belki gerekli bir madde ama Gaziantep Şahinbey'le ilgili bir özel düzenleme. Belediye başkanının birisi bir söz vermiş, sonrası gene farklı bir şey yapmış. Şimdi, olan arada vatandaşa olacak gibi bir his doğdu. Ayrıntılı bilgi verilirse burada, çünkü kanuni faiz uygulama söz konusu daha önce toplanan paralara. Bu konuda aydınlanmamız gerekir, özel bir düzenleme.
Yine, sözleşmeli sağlık personelinin çalıştırılmasıyla ilgili bir düzenleme var. Malum, daha önce sözleşmeliler kadroya alınmıştı. Oradan boşalan 11 bine yakın bir kadro var. Buraya tekrar eleman temininde güçlük çekilen yerlerde sözleşmeli personel çalıştırılması...
Yani biz o yönüne bir şey demiyoruz Sayın Bakan da yani bu artık aldın, niye kadroya aldın? Yani tekrar tekrar... Bu işi biraz istismar ediyoruz yani açıkçası iktidar olarak istismar ediyorsunuz, o yönde o maddeye eleştirimiz var.
60'ıncı maddede -buna da biz şiddetle karşıyız Sayın Bakanım- vakıflara yayın lisansı verilmesinin önünü açıyorsunuz, ortak olmalarının önünü açıyorsunuz, medyada yer almasının önünü açıyorsunuz. Hani eskiden bir reklam vardı, "Bisküvi denince akla hemen onun adı gelir." diye. Şimdi, "Vakıflara yayın lisansı vereceğiz." diyorsanız bizim aklımıza hemen belli vakıflar geliyor. Yani şu anda paralel yapının, bu terör örgütünün elinden alınan birçok yayın lisansı var, bunları bir yerlere dağıtacaksınız gibi geliyor. Bizim önerimiz, bunları RTÜK satsın, devletimize gelir elde etsin; ihaleye çıksın, satsın, devlete gelir elde etsin. Yani vakıflara bu yayın lisansı verilmesine olumlu bakmıyoruz.
Biraz önce söylediğiniz bu iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi çalıştırmayla ilgili yükümlülüğün süre uzatma meselesi. Yani bunlar baştan düşünülmeliydi yani süreyi uzata uzata... Düzenlemeyi yapan da sizsiniz, süreyi uzatan da sizsiniz. Yani mutlaka gerekli ki bu, uygulamaya geçtiğinde ben biraz zor da geçer diyorum, yani yakın zamanda geçmez, bazı tadilatlar gerekebilir o maddede yani gelecek sene de yine bir uzatma maddesiyle geleceğinizi tahmin ediyorum.
65'inci madde de Sayın Bakanım, bu Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği, bu kamu özel iş birliği, şehir hastaneleriyle ilgili denetim meselesi. Getirilen düzenleme hem Anayasa Mahkemesinin istediği düzenleme içeriğini tereddüdümüz var. Ayrıca, kamunun denetim işini yani niye kendi kamu denetim elemanları eliyle yapmıyoruz, o da ayrı bir mevzu.
Yine, 37, 38'inci maddede denetim elemanlarına, disiplin soruşturması yapanlara yönelik bir özel düzenleme var. Madde gelince de tartışırız. Tabii, bir taraftan FETÖ yapılanmasıyla ilgili yapılan işlemler var; o yönüyle doğru, haklı, müfettişler, disiplin kurulları rahat olmalı ama bunun geçmişte onlar kanalıyla yapılan uygulamaları açısından durumu ne olacak? Bu maddenin bir elden geçmesi gerekiyor gibi Sayın Bakanım.
Yine, bir türlü gerekçesini anlayamadığımız, Hakkâri ve Şırnak'ın il olma statüsünün ellerinden alınması meselesi. Bu, açıkça bir cezalandırma olur Sayın Bakanım. Yani, halkın, Hakkâri'de yaşayanların, Şırnak'ta yaşayanların da kabul edebileceği bir gerekçe sunulması lazım. Bu konuda niye böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyuldu? Anlatalım yani insanımız "Haklısınız." diyebilsin bu konuda. Biz şu ana kadar, niye böyle bir düzenleme yapılıyor açıkçası anlayabilmiş değiliz. Sadece il olma statülerinin kaldırıldığıyla ilgili açıklamalar var ama niye? Bu, bize iletilmiş değil. Yani, "güvenlik" falan diyorlar. Ama güvenlik gerekçesi, nasıl bir güvenlik yani il olunca, ilçe olunca güvenlik fark edecek mi? Yani orası vatan toprağı değil mi, oradaki insan bizim insanımız değil mi? O anlamda haklı bir gerekçe yoksa bu maddelerin çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Yani haklı gerekçeden kastımız, hepimizin ikna olacağı, orada yaşayan insanımızın ikna olacağı bir gerekçesi olması lazım.
Bu UMREK'le ilgili bize de bir talep geldi Sayın Bakanım. Bu UMREK, maden mühendislerini şöyle mağdur ediyor: Yani, yetkin kişileri ve yetkilendirilmiş tüzel kişileri belirleyecekmiş UMREK. Öyle olunca, piyasadaki maden mühendislerinin bir mağduriyetinin söz konusu olacağını söylediler; madde gelince onun üzerinde tartışırız.
Bunun dışında, tabii bu yatırım teşvikiyle ilgili konular bizim desteklediğimiz konular. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim de seçim beyannamemizde yer verdiğimiz konular. Bu yatırım indirimi, hatta yüzde 200'e kadar yatırım katkı oranı olan yatırımlarla ilgili indirim bizim de desteklediğimiz konu.
Yine, şoför esnafına ÖTV'siz araç konusu bizim de desteklediğimiz konu. Yine, şehit yakınlarına ÖTV'siz araç konusu desteklediğimiz konu. 2/B uygulamasıyla ilgili bizim de vaadimiz vardı. Yani vatandaşı mağdur etmeden bu haktan herkesin yararlandırılmasına yeni bir fırsat getirilmesi bizim açımızdan da doğru bir düzenleme.
Yine, bu turizmcilere yönelik, kamu arazisi tahsis edilen turizmcilere yönelik kiradır, ecrimisildir, onların hem bir yıl ötelenmesi hem de taksitlendirilmesi bizim de olumlu baktığımız bir düzenleme.
Maddede tartışırız, bu KDV iadesiyle ilgili 500 milyonu 50 milyona çekiyoruz, stratejiyi kaldırıyoruz. Gerçi diğer taraftan belki telafi edeceğiz ama her yatırıma teşvik vermek teşvik vermemektir biliyorsunuz. Stratejiyi kaldırırsak yani öyle bir mahzur doğar mı diye endişemiz var.
Bu şehit yakınlarına verilen ÖTV'siz aracı gazilerimize de acaba kapsatabilir miyiz? Sayın Bakanım, gazilerimizin de talebi var.
Bir de, hurda teşviki konusu yani, hurdaların büyük çoğunlukla ithal, yurt dışından getirildiği malum. Hazır, araç yenileme yapılırken esnafımıza böyle de bir imkân verilse ben inanıyorum ki ekonomiye olan katkısı hem cari açık boyutuyla hem otomotiv sanayisi açısından önemli bir katkı olur. Bilmiyorum bir mahzurunu da ben göremedim daha önce yaptığımız düzenlemeler, bunun bir yenisini... İkisini birlikte yapmanın da belki daha da fazla getirisi olur diye düşünüyorum.
Benim şu an için geneli hakkında söyleyeceklerim bunlar.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.