KOMİSYON KONUŞMASI

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Doğrudur yani buna eğer Cibuti yasası diyecek, böyle bir şey olursa... Adı öyle olmasın tabii ama niyetimiz ilk oradan başladı, ilk teklifi veren de odur.

Tabii, ben önergenin ana mantığına dönmek istiyorum. Bunu Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığıyla birlikte önermek ve Bakanlar Kurulu kararına önermek şeklinde olursa, takdir tabii ki Komisyonundur da... Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız, Türkiye'deki gümrüklerin yani Hükûmetin, Meclisin veyahut da kanunların Ekonomi Bakanlığına vermiş olduğu yetkilerle belirlemiş olan gümrük tarife oranlarının uygulanmasını sağlayan bakanlıktır. Türkiye'nin yurt dışında tüm ticari ilişkilerinin, uluslararası ekonomik kuruluşlarla ilgili olan ilişkilerinin, gerek Avrupa Birliği gibi gerekse diğer bütün ilişkilerini düzenleyen veya bunların takibini yapan bakanlık da Ekonomi Bakanlığıdır. Yani, burada sadece Dışişleri Bakanlığıyla ilgili böyle bir şey olursa bence daha çok bürokrasi olmuş olur ama diğer taraftan da şöyle bir konuyu da, sadece tartışma olsun diye söylemiyorum tabii de... Dışişleri Bakanlığının yurt dışında ilişki kuracağı ülkelerle ilgili kararları da Ekonomi Bakanlığıyla beraber karar versin demek gerekir çünkü ekonomik ilişkilerimize ne derece uygundur oradaki politik ilişkilerimiz diye bunlara bakmak lazım. Bence, ilgili bakanlıkların bu konuda yeterli, yetkin incelemeleri yapabileceğinden emin olun. Dünyanın birçok ülkesinde, 160 ülkesinde kendi personelimiz 250, yerel personellerle beraber de yaklaşık olarak 500 civarındaki bir ekiple tüm dünyada varız, dünyada olunması gereken her yerde veyahut da birçok ülkenin de hemen hemen birçok şehrinde varız. Son dönemdeki etkinliklerimizle de, Türk ticaret merkezleriyle de çok daha farklı, kapsamlı bir şekilde oluyoruz yani Ekonomi Bakanlığı olarak bu konudaki yetkinliğimiz bence son derece yeterlidir. O anlamda, Türkiye olarak... Evet, dün de açıklamaya çalıştım, artık başka dünya ülkeleri de öyle yapıyor, özellikle bunu ben Çin'de görüyorum, Japonya'da bugüne kadar hep öyleydi ama Cibuti'de maalesef Japonya'nın da askerî üssü var ama biz Cibuti'yi bir ticari üs olarak görüyoruz, Doğu Afrika'nın bir giriş kapısı olarak görüyoruz, birçok ülkenin, Orta Afrika bölümünün de tek giriş kapısı olarak görüyoruz. Onun için, orada böyle bir fırsatı değerlendirmiş olmak Türkiye için bir ön almak demektir, ilk kuran da biz olacağız inşallah. Tabii ki takdir sizlerin.