EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Ben de sözlerime başlamadan önce 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü, bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kulu kölesi olurum." düsturundan da yola çıkarak, yaşı bizden küçük dahi olsa bütün öğretmenlerimizin de ellerinden öpüyorum.

Sayın Başkanım, çok değerli üyeler; adı geçen kanun tasarısının bugün görüşülmeye başlanan 1'inci maddesiyle ilgili... Tabii, bazı şeyler var burada ki sonradan olan bazı gelişmelerle de değişiklikler yapma ihtiyacı duyuyoruz. Bunlardan bir tanesi, biraz muhafazakâr davranılmış belki. İşte "İlgili kurum ve kuruluşlardan görüşler alınır." derken bugün gelmiş olduğumuz noktada Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanımına tahsis edilen arazi ve binalar için "Genelkurmay Başkanlığı ve Millî Savunma Bakanlığından ayrı ayrı görüş alınır." demişiz; buradaki bu madde, bu cümle "Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanımına tahsis edilen arazi ve binalar için Millî Savunma Bakanlığının görüşü alınır." hâline getirilmiş.

Ayrıca, serbest bölge ilan edilmiş olan yerlerde yatırım yapacak yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerle ilgili bu Çevre Kanunu'yla ilgili... Şimdi, biz ÇED raporlarının uzun olduğundan yatırımcılar olarak hep şikâyet ederiz, yatırımcıların bu konudaki şikâyetlerini de, malumunuz, muhtelif yerlerde de duyarız. Ama en son gelişmelerde, Çevre Bakanlığımızın bu konuda çok önemli adımlar attığını, böyle bir kısıtlama yani "üç ay içinde" gibi bir kısıtlama yapmamıza gerek kalmadığını... Normal prosedüründe yani ÇED Kurulunun, Çevre Bakanlığının bu fonksiyonunun normal statüsünde yerine getirilmesini sağlıyoruz. Yani süre sınırlamasını kaldırıyoruz çünkü artık bir iki hafta içinde her şeyi tamamlayıp verebilir hâle geldiler.

Diğer taraftan, her iki değerli grubumuzun da vermiş olduğu değişiklik önergelerinde de... İzniniz olursa bir cümleyle onu da söylemek istiyorum. Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar yani kıyılar, meralar gibi yerler mülkiyeti konu edilemezler. Dolayısıyla mülkiyeti konu edilemeyen yerler de kamulaştırılamazlar. Zaten öyle ana bir kısıt var, ana bir sınırlama var. Kamulaştırmaya tabi değil buralar. Onun için, hani böyle, bunlar çıkarılsın veyahut da bunlar için ilgili kurumlardan görüş alınsın derken, zaten bunların kamulaştırılması mümkün değil. O anlamda, bunu sadece bir cümleyle Komisyonumuza arz etmek istedim.

Tabii, burada diğer maddelere de geldiğinde eğer konu olursa tekrar, bazı maddelerde çok küçük, "müstesna" denmiş ama bununla ilgili kanun dilinde bunun "istisna" olması gibi bir değişiklik; bazı yerlerde, bu şeylerde, önceden "Dış Ticaret Müsteşarlığı" olarak görünen, kanunda görünen şeyler sehven "Ekonomi Bakanlığı" olarak düzeltilmesine ihtiyaç duyulmuş gibi, her maddeye geldiğimizde ben yine bilgileri arz etmeye çalışayım.