| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/754) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 17 .08.2016 |
ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Çok teşekkür ediyorum.
Şimdi, bizim öncelikle bir genel çerçeveyi belirtmemiz gerekiyor. Biz, burada normalleşmeyi destekliyoruz, bunu daha önce de söyledik. Yalnız Hükûmetin dış politikada pazarlığı, bu tür konularda pazarlığı çok üst bir perdeden açtığını ve nihayetinde sonuçlandığı zaman da çok alt bir seviyede kapadığını görüyoruz; bu özellikle birinci usul hatası.
Ayrıca ikincisi; şartlar koşuyor ve bu şartları bizim ulusal gücümüz, dış konjonktür, bölgedeki gelişmeler, Türkiye'nin ihtiyaçları, karşı tarafın yapabilirliği konusunda ciddi bir hesap yapmadan şartlar koşuyor ve bu şartlar maalesef yerine gelmiyor; bu da Türkiye'ye itibar kaybettiriyor.
Üçüncü bir konu; Türkiye, bu dönemde çok çabuk, Hükûmet çok çabuk kırmızı çizgi ilan ediyor. Biliyorsunuz Kerkük kırmızı çizgi ilan edildi, akabinde Fırat'ın batısına geçilmesi durumunun söz konusu olması hâlinde bunun bir kırmızı çizgi teşkil edeceği ilan edildi ama maalesef bu kırmızı çizgiler, bunlar gözetilmiyor. Yapamayacağımız bir şeyi söylememeliyiz, söylediğimizde de onu yapmalıyız. Bu, ülkenin hakikaten itibarının zayıflamasının en önemli unsurudur dış politikada bizim karşılaştığımız.
Şimdi, bu anlaşmanın bir çerçevesinin olduğunu biliyoruz Sayın Dışişleri Müsteşar Yardımcımız da bunu söyledi. Şimdi, bu niye gelmedi? Çünkü burada Hamas'la bağlantılı hususlar olduğu için Hamas'ın kendini satılmış hissedeceği ve dolayısıyla bir şekilde bu konunun eleştiri konusu hâline getirileceği değerlendirilmiş olabilir.
İkinci bir konu, bu anlaşmada da kurbanlar kendini satılmış hissedecek. Şimdi bu, yani bir taşla iki kuş vurmak değil, bir taşla iki kuşu da öldürmek gibi bir durum. Bizim bu konulara dikkat etmemiz lazım. Elbette bundan sonra da yarın Rusya'yla ilgili, daha sonra belirtildiği gibi Esed tekrar Esad olursa biz şahsen buradaki kardeşlerimizin de bize o dönemi de, bütün söylenenleri de yani bir strateji olduğunu, doğru olduğunu, etik olduğunu anlatmaya kalkmasını istemiyoruz. Siz hepiniz şahitsiniz Türkiye dış politikada sıkıştı. İsrail ile bu anlaşmanın gündeme gelmesinin sebebi Türkiye'nin dışarıdaki yalnızlığı. İsrail ile ilişkiler bozuldu dolayısıyla Amerika ile ilişkiler bozuldu; İsrail lobisi Amerika'da son derece yıkıcı davrandı ve Türkiye'nin itibarını, dışarıyla olan ilişkilerini ciddi manada örseledi, sarstı ve Türkiye'yi köşeye sıkıştırdı. Biz iç politikada bu konuları malzeme yaptık. Bu tür bir yanlışa artık başvurmamamız gerekiyor. Bu konular iç politika malzemesi yapılmamalı. Aynı şey Rusya'yla da oldu. Bizim sınırımız ihlal edilmişti. "Bugün ihlal etseler yine düşürürüz, talimatı biz verdik." dedik; sonuçta gidip özür diledik. Bunlar bizim şahsen gurur duyacağımız şeyler değil ve unutmayalım Hükûmet olmak ülkenin sahibi olmak anlamına gelmiyor. Biz de bu ülkenin eşit yurttaşlarıyız ve en az sizin kadar ülkemizin üzerine titriyoruz ve burada da bizim sorumluluğumuz var. Bu anlaşmanın bu açıdan ciddi bazı sakatlıklarını sıralamak istedik.
Deniz ablukası kalkmadı, İsrail askerleri muaf ve Hamas'ın Türkiye'de sağlamış olduğu güvence sulandırıldı ve sonuçta İsrail için en önemli şey askerlerin güvenliğiydi, sağlamış oluyor; deniz ablukası kırmızı çizgiydi, ikinci önemli konu onu da garanti altına almış oluyor. Deniz ablukası kırmızı çizgiydi ve deniz ablukası kalkmıyor, zaten abluka kelimesi kullanılmıyor; diğeri de Hamas'ın Türkiye'deki faaliyetleri idi hatta ben üç ay önce İsrail'e ziyarette bulunduğumda bu konu gündemdeydi ve buraya gelip tıkanmıştı, bir yazım önerisi düşünülüyordu hatta bana da sorduklarında "Biz ne yapabiliriz Hamas'ı; bu konu nasıl olabilir?" Bir iki yol var, ya Hamas'ın atılması ya da Hamas'ın faaliyetlerinin engellenmesi; bunlar ikinci yolu tercih ettiler bakınız; yazım da bu. Yani biz bunları biliyoruz esasen, bizim bilmediğimiz bir şey yok. Çünkü dış politika böyle olur. Siz gerçekçi bir noktada durduğunuz anda kazanırsınız ama gücünüzün ötesinde hayallerle çok ihtiraslı hedefler ortaya koyduğunuz zaman da sonuç itibarıyla biraz böyle çekingenlik oluyor diğerlerini de getirip tartışmak.
Saygılar sunuyorum.