| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinde Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin Kurulmasına Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/744) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 17 .08.2016 |
TALİP KÜÇÜKCAN (Adana) - Sayın Başkan, ben biraz farklı düşündüğümü ifade etmek istiyorum muhalefet partisi üyelerinden, çünkü biz bir dil kursu açmıyoruz, dil öğretmeye de çalışmıyoruz, elbette gönül isterdi ki Türkçe bugün dünyada bilim dili olsa ve biz de açtığımız üniversiteleri her yerde Türkçe yapabilsek ama şu anda o noktada değiliz. Ben bu konuda gerçekçi olunması gerektiği kanaatindeyim. Elbette oraya gelecek öğrencilere ve hocalara ciddi düzeyde Türkçe öğretilmesi lazım, bu imkânların da hazırlanması lazım. Ancak, Türkiye ve Japonya arasında kurulacak olan üniversiteden Türkiye'nin daha fazla yararlanacağı kanaatindeyim, dili ne olursa olsun. Çünkü, Türkiye'deki üniversitelerin AR-GE kapasiteleri, öğretim üyelerinin düzeyleri, vesaireye bakıldığında dünyada -kabul edelim, etmeyelim- bilim dili şu anda İngilizce. Keşke, bundan yıllar önce "Türkçe bilim dili olmaz." diyen bir YÖK Başkanımız olmasaydı da bugün daha iyi noktalarda olsaydık, bu konularda Türkçeyi önemseyen, Türkçeyi bilim dili hâline getiren, düşünce dili hâline getiren bir yapımız olsaydı. Onun için de adımlar atılması lazım elbette, bu hassasiyeti de önemsiyorum yani Türkçenin yükseköğretim kurumlarında mutlaka ana dil olarak kullanılmasını. Mesela Galatasaray Üniversitesi de Fransa'yla beraber açılan bir üniversite. Türk Alman Üniversitesi de benzeri bir şekilde açıldı. Mesela Galatasaray Üniversitesi biraz daha iyi, Türk Alman Üniversitesinde aynı şeyi tutturamadık, dil meselesinden dolayı. Almanca biraz daha öğrenmesi zor olan, hoca bulması zor olan...
Ben bütün bunların göz önünde bulundurulması kanaatindeyim, yoksa bu üniversite amacına ulaşamayabilir, biz yeteri kadar hoca bulamazsak, araştırmacı getiremezsek. Bakın dünyadaki akademik yayınların kahır ekseriyeti İngilizce yapılıyor. Bu bizim idealimiz değil ama bir realite. Bu realiteden hareketle bence bir karar vermek gerektiğini düşünüyorum ve Japonya'daki bilim, teknoloji ve benzeri meselelerin Türkiye'ye bir şekilde ithal edilmesi, beyin göçünün Türkiye'ye gelmesi için eğitim dilinin İngilizce olmasını garipsemiyorum ama Türkçenin, Japoncanın mutlaka bu üniversitede mutlaka güçlü bir şekilde okutulması gerektiğine de inanıyorum.
Teşekkür ederim.