| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Mustafa Şentop'un, İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın (2/1783) esas numaralı İç Tüzük Teklifi'nin 15'inci maddesi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 20 .07.2017 |
BAŞKAN - Birkaç şeye, kesmemek için Sayın Tanal'ı, girmedim. Birisi, bu üniter yapıyla ilgili Sayın Tanal. Tabii, idari yapıyı sadece oradaki ibareden iki kelime olarak alırsanız idari yapı yoruma müsait ama o ibarenin tamamı şu: "Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü esasında Anayasa'da düzenlenen idari yapısına aykırı..." diyor. Anayasa'da "üniter" kavramı yok, kullanmıyor Anayasa. Üniterliği biz nereden çıkarıyoruz? İşte buradaki ifade, 3'üncü maddedeki "Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü"nü biz üniter yapı anlamında siyaset biliminde karşılıyoruz. Ama Anayasa üniter yapıdan bahsetmiyor. İşte, bizim koyduğumuz bu ifadeyle üniter yapıyla tahsis etmiş oluyoruz bu idari yapı tartışmasını yani köydü, işte mahalleydi falan tartışmasının burada yeri yok, o, onu sınırlıyor. İbarenin tamamı bu. Dolayısıyla "üniter yapı" tabirini Anayasa kullanmadığı için biz de burada onu kullanmadık. Anayasa'nın üniter yapıya tekabül eden ifadesini, ibaresini biz alıp 3'üncü maddeden buraya koyduk.
İspat hakkı meselesi de Anayasa'nın 39'uncu maddesinde var. Her yerde ispat hakkı yok, Anayasa'daki 39'daki tanımıyla ispat hakkı mahkeme önünde olur. Sanıktan bahsediyor orada, sanık ispat hakkına sahiptir kamu görevlerine ve hizmetlerine karşı. Nerede? Mahkemede. Dolayısıyla, ancak mahkeme önünde bir şeyle suçlanan sanığın, hakaretle suçlanan sanığın ispat hakkı vardır. Burada ispat hakkı...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - "Ön yargıyla" mı diyeceğiz Sayın Başkanım?
BAŞKAN - ...teknik anlamıyla burada, Mecliste birisine hakaret ettiniz, "İspat hakkım var, delil getirdim." Delil, bakalım doğru mu? Kim karar verecek? Mahkeme.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Mahkeme değil efendim.
Örneğin diyelim ki sizin...
BAŞKAN - Mahkeme önünde...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Diyelim ki siz bana "Mahmut Tanal, hırsızsınız." dediniz.
BAŞKAN - Onu hepimiz diyebiliriz birbirimize yani o kolay. Hakarette sınır olmaz, merak etme. Senin lafın var, benim de lafım olur.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bir dakika...
BAŞKAN - Bir dakika... Bak, ben seni dinledim değil mi? Bekle dedik, onun için bekledik. Şimdi ben de söylüyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Buyurunuz.
BAŞKAN - Para cezası konusunda da biraz hayret ediyorum. "Parayı veririm, hakaret ederim." Para cezasına kategorik olarak mı karşısınız, yoksa burada olmasına mı karşısınız? Para cezası var, ceza hukukunda da var, disiplin hukukunda da var, Parlamento disiplin hukukunda da var. Kategorik olarak ben para cezasına karşıyım ceza hukukunda diyen arkadaşımız varsa ceza olarak, amenna, o ayrı bir tercihtir, o ayrıca konuşulabilir. Ama var mı bizim Ceza Kanunu'muzda para cezası? Var.
MİTHAT SANCAR (Mardin) - Tartışma o değil ki.
BAŞKAN - Hem mahkûmiyetlerin paraya çevrilmesi var hem de doğrudan verilmiş olan para cezaları var. Para cezası var, ceza hukukunda da disiplin hukukunda da. Para cezasına karşıysanız ayrı bir tartışma, "Burada karşıyım." diyorsanız o da ayrı bir tartışma. Nedir? Para cezası Almanya'da var, Alman Parlamentosunun İç Tüzük'ünde uygulanıyor, İngiltere Parlamentosunda da var. Para cezası var milletvekilleri için. "Parayı verirsem yaparım." E, parası olan yapar. Sizde olur, bizde olur, bizden arkadaşlarda... Peşin de ödeyebiliriz. Olabilir, ödeme kısmı ayrı, onu Meclis Başkanlığı bir tahsilat bürosu kurabilir. Ama para cezası tartışmasında iki şeyi ayırmamız lazım: Para cezasına mı karşısınız? Ne olsun yani? "Başka bir ceza türü istiyorum ben, para cezasına kategorik olarak karşıyım." diyenler varsa ceza hukukunda da karşı olun, disiplin hukukunda da karşı olun. Ama "Yok, onu tartışmıyoruz, burada İç Tüzük'le ilgili getirilen bu maddeyle ilgili tartışıyorum." derseniz o ayrı bir tartışma.