KOMİSYON KONUŞMASI

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, öncelikle hepinize iyi çalışmalar diliyorum. Gerçekten hayırlı bir şey için bir arada olmayı ve aslında, Meclisin ve Türkiye'nin çok daha fazla ifade özgürlüğüne kavuşması için çalışmış olmayı temenni ederdim ancak böyle bir iç tüzükle ilgili konuşulmuyor tabii.

Benim bugün özellikle açıklama yapmak istediğim husus, gıyabımda bu İç Tüzük'le ilgili bizim hiçbir şekilde konuşmayıp uzlaşmayacağımız konusunda yapılan atıflardır. Aslında, küçük bir basın taraması yapılsaydı o toplantıda neler söylendiği gayet açık bir şekilde görülebilirdi ama maalesef, Türkiye'nin en yeni ve en gerçek modası şu anda algı yönetimi olduğu için özellikle sanki bir uzlaşma arayışı varmış ve sanki bütün partilerle bunlar tartışılmış, işte bu maddelerin tek tek Türkiye'ye neler kaybettirebileceği, neler kazandırabileceği konuşulmuş, tartışılmış gibi bizim bunları konuşmuş ve herhangi bir uzlaşma aramayacağımız konusunda beyanda bulunduğumuz ifade ediliyor. Ben sadece, o toplantıda, Meclis Başkanı Sayın İsmail Kahraman'ın davetiyle gittiğimiz toplantıda neler söylediğimi kayıtlara geçmesi açısından ifade etmek üzere buraya katıldım. Sözlerim aynen şöyle: Halkın iradesinin gasbedilmiş olduğu bir ortamda bizim 16 Nisan meşru olmayan referandumunun sonucunda getirilmek istenen bir İç Tüzük değişikliğini şu anda konuşacak bir durumumuz yok. Öncelikli olan tutuklu milletvekillerimizin durumudur. Milletvekillerimiz bir yana, ülkenin yarısının neredeyse terörist ilan edildiği, OHAl'le yönetildiğimiz bir durumda bizim önceliklerimiz vekillerimiz ve ülkemizin serbest kalmasıdır. İç Tüzük konuşmak şu anda bir fanteziden öte bir şey değildir çünkü Meclis zaten tamamen işlevsizleştirilmiştir. Meclisi daha işlevsel hâle getirmek için bu değişikliğin yapıldığı da aslında bir aldatmacadır. Tabii ki biz demokratik siyaseti her zaman savunmaya ve son kişi kalana kadar bu Mecliste olmaya, demokratik çözümler için uğraşmaya devam edeceğiz. Benim söylediğim sözler aynen bunlardır.

BAŞKAN - Sayın Kerestecioğlu, ben teşekkür ediyorum.

Bitti mi?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sanıyorum, İç Tüzük'e siz hemen geçtiniz...

BAŞKAN - Hayır, ben bitti zannettim ama bitmedi mi?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - ...sözü hemen kısalım, çabuk olalım, süre doldu demek istiyorsunuz.

BAŞKAN - Hayır, süreci yönetiyoruz. Sıkıntı yok.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ama bitmemişti.

BAŞKAN - Buyurun devam edin o zaman, lütfen.

Kusura bakmayın.

Vurgudan sanki bitmiş gibi algıladım da.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Hayır, ben sadece sözlerimin bunlar olduğunu, o nedenle gıyabımda herhangi bir algı yaratılmamasını... Yani bu tabii ki partimizle ilgili yaratılmak istenen bir algıdır. Bunun doğru olmadığını ifade etmek istemiştim. Esas olan, gerçekten enine boyuna her şeyin tartışılmasıdır, ifade özgürlüğünün olmasıdır ve bunun herkes için olmasıdır. Maalesef, Türkiye'de aslında, vatandaşlarımızın nasıl ifade özgürlüğü yoksa Mecliste de bugün getirilmek istenen düzenleme Meclisin ifade özgürlüğünün de ortadan kaldırılmasıdır ve bu maalesef, zaten, fezlekelerimiz yetmezmiş gibi yeni fezlekeler gelmesinin, yeni yargılamaların yolunu açacak bir düzenlemedir. Türkiye buna layık değildir, Türkiye gerçekten daha demokratik bir düzene layıktır. Bütün vatandaşlar bunu istemektedirler ama şu anda iktidar bunu algılayabilecek bir durumda değildir, bir gün algıladığında da herhâlde onlar için geç olmuş olacaktır. Ama iyilik de çabuk yayılan bir şeydir, demokrasi de çabuk yayılan bir şeydir. Ben hiçbir zaman bu ülkeden ve bu özgürlükleri kazanacağımızdan umudumuzu kaybetmemek gerektiğini düşünüyorum. Buradaki arkadaşlardan da aynı şevkle gene muhalefetlerine devam etmelerini ve çalışmalarını yürütmelerini temenni ediyorum.