| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi (2/1783) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 18 .07.2017 |
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Sayın Başkan, Anayasa Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli milletvekilleri; değişiklik teklifinin 7'nci maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 58'inci maddesini düzenliyor. Mevcut uygulamada, bir milletvekili veya bakan kendisine ait olup geçen birleşim tutanağında yer alan bir beyanın düzeltilmesini talep etmesi hâlinde beş dakikayı geçmemek üzere kendisine söz veriliyordu. Ki genelde bir dakikayı ya da iki dakikayı geçmeyen düzeltmeler yapılıyordu Genel Kurulun huzurunda. Şimdi mevcut durumda bu düzeltmenin yazılı olarak yapılması isteniyor. Yani bir beyanını... Bu, sehven yapılan bir beyanı, hatayı düzeltmek olabilir veya siyasi duruma göre bir milletvekili veya bakan yanlış anlaşılan bir düşüncesini, ifadesini düzeltmek isteyebilir; bunu Başkanlık Divanına yazılı olarak sunacak. Açıkta yapılan bir beyan, Genel Kurulun, kamuoyunun huzurunda yapılan bir beyan Başkanlık Divanına verilen yazılı bir dilekçeyle düzeltilecek. Neden? Bunu biz sorunlu görüyoruz, bunu doğru bulmuyoruz çünkü böyle bir beyan yazılı olarak yapılırsa Genel Kurulun da, milletvekillerinin de, kamuoyunun da bundan bilgi sahibi olması nasıl olacak? İç Tüzük'ün geneline baktığımızda zaten böyle bir sorun görüyoruz. Milletvekillerinin denetimi kadar kamuoyunun denetimi de arzu edilmiyor herhâlde. Bir beyanın Genel Kurul huzurunda yapılması, şeffaflık açısından, hesap verme, hesap sorma ilkeleri açısından, katılımcı demokrasi açısından önem arz eder. Bir örnek vermek istiyorum. Örneğin bir milletvekili çıktı, MİT tırlarında açığa çıkan silahlarla ilgili "Vallahi, billahi o silahlar Türkmenlere gitmiyor." dedi. Bu önemli bir beyan. Genel Kurulun huzurunda böyle bir açıklama yaptı. Ama daha sonra, değişen siyasi duruma göre, bu beyanı düzeltmek istedi. Türkiye açısından, bölge açısından, siyasi açıdan bu kadar önemli bir ifade yazılı olarak düzeltilirse Genel Kurulun ve kamuoyunun bundan nasıl bilgisi olacak? Veya yazılı düzeltmeler aşırı uzun yapılırsa ve bu yazılı düzeltmelerle düzeltilmek istenen hatalı konuşmanın içeriği değiştirilirse bu ciddi sorunlar arz edebilir. Açık beyanların, Genel Kurul huzurunda yapılan beyanların yine Genel Kurul huzurunda ve açık olarak, kamuoyunun da bilgisi dâhilinde yapılması önemlidir. Bu yüzden bu değişiklik teklifinin ciddi sorunlar yaratacağını düşünüyoruz. Ama İç Tüzük teklifinin başka maddelerinde de bunu görüyoruz. İtirazların, düzeltmelerin, beyanların sözlü olarak değil de yazılı olarak yapılmasını öngören birçok madde var; bu, kamuoyuna, kamuoyu denetimine, kamuoyunun bilgi edinme hakkına, Meclisin Genel Kurul çalışmalarını takip eden vatandaşların konuya vâkıf olma iradesine, aslında bir yerde demokrasiye ve millî iradeye de haksızlık diye düşünüyorum en ince tabiriyle ve alt komisyonda da tartıştığımız gibi, önergemizin kabulüyle bu maddenin aynen korunmasını talep ve arz ediyorum.