KOMİSYON KONUŞMASI

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlar, tabii, maddeyle ilgili birkaç hususu ben de ifade etmek istiyorum, bunun dünyadaki uygulamaları, Türkiye'de mevzuatımıza, İç Tüzük'ümüze ne zaman nasıl girdiğiyle ilgili. Belki müzakerelerin belki madde boyutuyla odaklanması açasından faydalı olur diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, şimdi bir defa, az önce de ifade ettim, bu şahsi bir düzenleme değil, bir şahsa yönelik olarak yapılan bir düzenleme değil; bu, bütün Meclis başkan, başkan vekilleri, bugün ve bundan sonra olacaklar için getirilmiş bir düzenleme. Şimdi, özellikle Avrupa ülkeleri bu konuda ne yapmış, Avrupa Parlamentosundaki durum nedir buna ilişkin Meclis Araştırma Hizmetleri Başkanlığımızın ciddi ve gerçekten de istifade edebileceğimiz bir çalışma var önümüzde. Şimdi 20 tane Avrupa ülkesi ve Avrupa Parlamentosundaki duruma baktığımızda, hiçbir Avrupa ülkesinde bu konuyla ilgili ne bir iç tüzük düzenlemesi ne de yasal başka bir düzenlemeye rastlanılmamış. Şimdi, bu, Almanya'dan Avusturya'ya, Belçika'dan Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İngiltere, İtalya, İspanya, İsveç, Letonya, Litvanya, Macaristan, Portekiz ve Yunanistan, buraların hiçbirinde ne bir iç tüzük düzenlemesi var -gerek meclis başkanlık divanı üyeleriyle ilgili gerekse de parlamento üyeleriyle ilgili- ne de yasal başka bir düzenleme, sınırlandırıcı herhangi bir mevzuat hükmüne rastlamadık. Uygulamalara baktığımızda, uygulamalarda da ciddi bir yaptırım, ciddi bir uygulama görmedik, sadece pek çok ülkede "uygun kıyafetle" deniliyor. Uygun kıyafetin dışında bazı yerlerde özellikle kısa pantolon, şort, bermuda, tişört, şapka gibi birtakım unsurlara ilişkin olarak gelen milletvekillerinin uyarıldığını sadece biz buralarda görüyoruz, onun dışında bu konuya ilişkin olarak Avrupa'da da -Avrupa ülkelerinde de, Avrupa Parlamentosunda da durum bu- Avrupa Parlamentosunda da aynı şekilde hiçbir düzenleme yok ve tamamen serbest şekilde kıyafetler alınmış. Birtakım teamüller belki bazı ülkelerde olabilir ama zorunlu, yaptırımı olan herhangi bir yasa ya da iç tüzük düzenlemesi yok.

Türkiye'de 23 Nisan 1920'de Meclisimiz açıldı, kuruldu. 1925'e kadar tamamen serbest bir şekilde bu iş yürümüş, 11 Ekim 1925 tarihinde bir kararname çıkarılıyor, o kararnamede fraka ilişkin bir düzenleme geliyor. Kararname, iç tüzük ya da bir yasal düzenleme yok, bir kararnameye dayanarak frak giyilmeye başlanıyor. Frakın mevzuatta yer almasının tarihi de 27 Şubat 1963 yani 1963 tarihli Cumhuriyet Senatosu İç Tüzük'üne kadar frak yasal anlamda ya da İç Tüzük boyutuyla mevzuatta yok, 11 Ekim 1925'ten itibaren bir kararnameye dayanarak frag giyilmeye başlanıyor ama yasal boyutuyla 27 Şubat 1963 tarihli Cumhuriyet Senatosu İç Tüzük'üyle mevzuat hükmü hâline geliyor. Onunla ilgili ufak tefek değişiklikler zaman içerisinde belki yapılabiliyor. Dolayısıyla, bu düzenlemenin gerçekten de Avrupa'daki örneklerine de baktığımızda, kılık kıyafet serbestliğine de, özgürlüklere de her açıdan baktığımızda da doğru bir düzenleme olduğunu burada ben de bir kez daha ifade etmek istiyorum. Tabii ki artık bizim uğraşacağımız çok daha önemli, çok daha ciddi sorunlar var, kıyafetle uğraşmanın çok doğru olmayacağı yolunda ben de kanaatimi paylaşmak istiyorum, söz verdiğiniz için de teşekkür ediyorum.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Maddeyi çekiyoruz o zaman.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Başkan Vekili.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN - Hayır, serbest bırakıyoruz, frak zorunluluğunu kaldırıyoruz.