KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Komisyonumuzun saygıdeğer milletvekilleri, hepinizi öncelikle saygılarımla selamlıyorum.

Tabii, günlerdir yürütmekte olduğumuz bir İç Tüzük değişikliği çalışmasında bugün de biraz önce Sayın Üstündağ'ın, gene kendinden önceki Cumhuriyet Halk Partili hatiplerin, kimi zaman diğer HDP'li hatiplerin de yaptığı gibi teklife ilişkin değerlendirmeleri ya da eleştirileri sunmak yerine Milliyetçi Hareket Partisinin belli bir dönemde, son dönemde, ilk dönemde, neyse çok da fazla önemli değil, Milliyetçi Hareket Partisinin siyaset anlayışına yönelik, eleştiri sınırlarını aşan, işin açıkçası, bu çalışmalarımıza herhangi bir katkı da sağlamayacağı açık olan yöndeki değerlendirmelerini Milliyetçi Hareket Partisi adına asla kabul etmediğimizi beyan ediyoruz.

Bu cümleden olmak üzere, tıpkı Anayasa Komisyonu çalışmalarında da hep ifade ettiğimiz gibi, bu tarz değerlendirmelerin özellikle de ana muhalefet partisinin bir milletvekiline yakışmadığını da düşünüyoruz. Bize göre de doğrusu şudur Sayın Üstündağ: Böylesi önemli çalışmalar yapılırken, davet de geldikten sonra, grup başkan vekili nezdinde bir katılım da sağlandıktan sonra, orada o çalışmalarda bulunup "Bu maddenin doğrusu böyle olmalıdır..." Şimdi, mesela, 5'inci maddeyi konuşuyoruz, "Burada, işte, kıyafete ilişkin hükümler var, yani kıyafete ilişkin hükümlerde Cumhuriyet Halk Partisi olarak bize göre işin doğrusu şöyledir, böyledir." diye öneriler getirmek dururken ki biz bundan ancak istifade edebiliriz deriz ki çalışmalarımız esnasında hani belki gözümüzden kaçırdığımız bir şey vardır, biz de deriz ki "Evet, faydalı, katkılı bir eleştiri, bir öneri getirildi." Bu değerlendirilir ama bunlarla hiç alakası olmayan bir vaziyette, "Milliyetçi Hareket Partisinin son dönemlerde takip ettiği siyaset anlayışı" diye başlayan cümleler, bu Komisyonun çalışmalarına da hiçbir katkı sağlamaz, işin açıkçası Komisyonumuzun üyesi Sayın Üstündağ'a da yakışmaz.

Ondan hareketle, şunu da gene ifade edeceğim, biraz önce zabıtlara geçmediyse diye: Özellikle Sayın Grup Başkan Vekili Özel'in, yani bizim eleştirilere cevap kabilinden, bakın, ben normalde geneline dair değerlendirmelerimi yaptıktan sonra maddelere ilişkin çok fazla konuşmamayı tercih ediyorum çünkü geneline ilişkin yaptığımız değerlendirmelerde söyleyeceğimizi söylüyoruz, maddelere ilişkin konuşmalarda da daha ziyade dinlemeyi tercih ediyoruz. Ama, yani bu yönde bir eleştiri geldiğinde, buna cevap verirken "Afyon'a gittiğimde iki tane benzinliğe uğradım, durum hiç iyi değil. İşte, sizin Afyon'da kampanya yürütemediğiniz söyleniyor." filan gibi, konumuzla da alakası olmayan, benim siyaseten çok şık da bulmadığım değerlendirmelerini de en azından kendisine yakıştırmadığımı ifade etmek durumundayım. Çünkü, o sözünü ettiğiniz Anayasa çalışmaları esnasında, işin doğası gereği, çalışmaları yürüten, en önde bu yönde çalışmalar yürüten bir milletvekili olarak, tabii ki Türkiye'nin dört bir tarafında, Edirne'den Şanlıurfa'ya, Gaziantep'ten, işte, yani aklınıza gelebilecek bir sürü yerde, hani en uzaklarını böyle aklıma getirmeye çalışıyorum, pek çok ilde çalışmalar yürütürken elbette ki kendi ilimizde belki biraz daha az çalışma yapmış olabiliriz ama bu çalışmalarda, bizim şahsımız adına değil, Milliyetçi Hareket Partisi adına ne derece doğru hareket ettiğimizi, orada yaptığımız çalışmalar esnasında bizzat müşahede ettik. Zaten, yüzde 70'e yaklaşan bir "evet" oyuyla bu Anayasa referandumunun seçim çevrem olan Afyonkarahisar'da sonuçlanmış olması da sizin burada yürütebileceğiniz her türlü tartışmayı boşa çıkarmakta, anlamsız kılmakta. Benim seçim çevremdeki seçmenim kararını benim de çalışmalarını yürüttüğüm "evet" yönünde kuvvetli bir şekilde vermiş ve tüm tartışmaları noktalamış. İşte, biz de ondan hareketle diyoruz ki ta bu çalışmaların başından beri de: Siz, her ne kadar bunu meşru saymasanız da çeşitli yakışıksız yakıştırmalarda bulunsanız da aziz Türk milleti 16 Nisan tarihi itibarıyla iradesini ortaya koymuş, kararını vermiş ve işi bitirmiş. Artık biz, o irade doğrultusunda gerekli olan değişiklikleri yapmak durumundayız. Onlardan bir tanesi İç Tüzük. İç Tüzük çalışmalarına ilişkin olarak bizim yaklaşımımız bu, doğrusunun da bu olduğunu düşünüyoruz. Ama, bir an için sizin söylediğiniz eleştiriler gibi düşünebilir milletimiz, onu da önümüze gelen ilk seçim sanığında görürüz, bizim tavrımız mı benimseniyor, yoksa sizin tavrınız mı benimseniyor, aziz Türk milletinin bu yönde vereceği her türlü karara da saygılıyız. Yani, "Milliyetçi Hareket Partisi olarak sizin son dönemlerde yürüttüğünüz siyaseti doğru bulmuyoruz." derse milletimiz, bizi o yönüyle siyaseten cezalandırır. Türk milliyetçiliğinin gereği odur ki Türk milletinin bu yöndeki iradesine de saygı duymak zorundayız, biz duyarız ya da sizin tahmin ettiğinizin tam aksine "Biz Milliyetçi Hareket Partisinin bu yaklaşımını, bu siyasetini doğru buluyoruz." der, getirir Milliyetçi Hareket Partisini Cumhuriyet Halk Partisinin de üstüne taşır, getirir Milliyetçi Hareket Partisine "Beni sen yönet, iktidar gücünü doğrudan doğruya sana teslim ediyoruz." der, o durumda ona da tabii ki saygılıyız ve her duruma da elli yıla yaklaşan yarım asırlık tecrübemizle hazırlıklı vaziyetteyiz.

Ondan dolayı bir istirhamda bulunayım, bugün muhtemelen gene gecenin geç vakitlerine kadar çalışmalar yürüteceğiz, hele ki konuşan bizim Komisyonumuzun üyesi, yani Komisyonumuzun dışında zevahiri kurtarma kabilinden, Facebook siyaseti diyebileceğimiz, tırnak içerisinde...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Öyle bir milletvekili yok burada.

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Sizi değil, size söylemiyorum.

Gelip sadece burada konuşmasını yapıp, bunun çekimini yapıp, ondan sonra da sosyal medyada paylaşıp tüm vazifesini ifa ettiğini düşünen milletvekili arkadaşlar da var yani onları bir kenarda bırakalım. Sayın Üstündağ Komisyonumuzun üyesi, biz dün de birlikteydik, bugün de birlikteyiz, yarın da birlikte olacağız. Dolayısıyla, ondan istirhamımız, Milliyetçi Hareket Partisinin siyaset anlayışına dair değerlendirmelerini bir kenara bırakıp teklife, özellikle de söz aldığı 5'inci maddeye ilişkin... Şimdi, bakıyorum, üzerinden geçtik, mesela 3'üncü maddeye ilişkin de değerlendirmeleri var Sayın Üstündağ'ın, işte 15'inci maddeye dair de var. Ben onları da dinlemeyelim demiyorum da şöyle belki yaparsak daha faydalı olur: Mesela, disiplin cezalarına ilişkin sözler söyledi, ben gene kulak vermeye çalıştım ama 15'inci maddede onları söylediğiniz vakit, biz de değerlendiririz bu doğrudur, değildir, biz de kanaatlerimizi bildiririz, Komisyon çalışmalarının amacı da bu zaten. Yani, belki arada doğru bir şey söylersiniz, faydalı, katkılı bir şey söylersiniz, biz de onu dikkate almış oluruz.

Saygılarımla selamlıyorum sizi.