| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi (2/1783)(Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .07.2017 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Evet, Sayın Elitaş da bir gerekçe açıklamakla başladı yani bir ara konuşma yaptı. Ben de aslında tam buna değinmek istiyordum. Şimdi ben bu maddeye baktığım zaman, açık oylama istemi var muhalefet partisinin ve 15 milletvekili biz bunun uygulamasını çok yaptık. Burada bizim bunu yaparken ki gerekçemiz Meclisin çalışmaması, tıkanıklığı anlamında değil açık oylama talebiyle... Çünkü zaman zaman kanunun tümü üzerinde itirazlarımız olmasına rağmen belli desteklediğimiz maddeler var ve burada açık oylama talebiyle hangi maddelere Meclis içerisinde nasıl bir tavır alındığını, belirtmek. Biz herhangi bir zaman kaybına sebebiyet vermeden grup başkan vekilimizin bir önergesiyle, 15 milletvekili de imza atarak oturduğumuz yerden bunu Başkanlık Divanına iletiyoruz. Hani burada herhangi bir...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 15'le değil, 20'yle yapıyorsunuz.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Biz şu an, evet, 20 olarak...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bir kere 15 yaptınız, hep 20 yaptınız, Özgür Bey bilir.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ama 15 de yeterli bir sayı neticede.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Doğru ama 81'le çelişkili bir durum var.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Şimdi, yani bunu değiştirmenin bir anlamı...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bir kere 15 yaptınız, hep 20 yaptınız.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Yani zaman tasarrufu açısından bir etkisinin olmadığını ben söylüyorum size. Yani oturduğumuz yerde bir imza atıyoruz ve Başkanlık Divanına iletiliyor. Yani Meclisi tıkayan ya da Meclisin çalışmalarını etkileyen bir faaliyet olarak ben görmedim bunu.
Şimdi, gerçekten, burada gerekçeler çok sıkıntılı. Ben bu maddenin gerekçesine bakıyorum, maddenin gerekçesine hiçbir şey yazılmamış. İşte aynen madde: "...işaret oyuna yahut gizli oyuna başvurulması zorunlu olmayan hallerde açık oylama yapılması için en az yirmi milletvekili..." Yani neden bunun 20 olduğu -bir paralellik olması gerektiğini falan şu an açıkladınız- burada yok. Yani çok özensizce ve çok hızlıca hazırlanmış. Diğer maddelerde de aynı şekilde.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Teklif sahibi olarak burada bulunuyorum, açıklamak için burada buluyorum, tutanaklara da geçiyor.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Evet...
Maalesef Milliyetçi Hareket Partisi artık tamamen yok, tamamen terk ettiler salonu. Yani hep bir "etkin, verimli ve hızlı" Sayın Başkan, bunun üzerine bir kurgu var burada. Ama bu sadece buna yönelik değil. İşte, az evvel bölge idare mahkemeleri kanununa bakıyorum, orada, gerekçede de yine "etkin, hızlı ve verimli" yazıyor. Yani hazırlamış olduğunuz düzenlemelerde sürekli bir sayısallık üzerinden gidiliyor yani bir nicelik var. "En hızlı, en hemen yapalım." ama biraz da nitelik... Gerçekten Parlamentonun kalitesi, niteliği çok önemli. Benim iki yıl olmadı henüz burada ama bu maddelerin hepsinde "Bir dakika buradan kısalım, üç dakika buradan kısalım." var. Ama şimdi bazen öyle konuşmalar oluyor ki bir dakikalık bir konuşma Mecliste üç saat sürebiliyor. Yani bir milletvekilinin bir dakikalık yapmış olduğu konuşmanın içeriği Mecliste üç saatin o konunun konuşulmasına sebebiyet verebiliyor. Şimdi, bunu nasıl engelleyeceksiniz? Ama bu Meclisin retoriğine öyle işlenmiş, öyle olmuş. Yani ben çok deneyimli, çok eski bir milletvekili değilim, iki yıldır görev yapıyorum ve ben gözlemlerimi paylaşıyorum burada. Yani bir milletvekilinin kullandığı bir kelime dahi, bir kelime dahi... Ki bunu yaşadık biz, kınamalar oldu, atılmalar oldu, ara verildi Meclise saatlerce, görüşüldü, mutabakat sağlanmaya çalışıldı. Yani söylediği sadece bir kelime...
O nedenle, burada yapmış olduğunuz düzenlemeler, bütün konuşmalar özünde muhalefet partilerin teknik olarak ellerindeki denetim araçlarını ve konuşma haklarının kısaltılması. Benim gördüğüm hiçbir milletvekili çıkıp Meclis kürsüsünde veya oturduğu yerden boşuna bir konuşma yapmıyor ya da her an istediği gibi bir konuşma yapamıyor Mecliste tıkanıklığa sebebiyet verecek. Hepsinin, konuşmaların belli teknik koşulları var, sürelerimiz belli, söz alacağımız yerler belirli ama burada, işte, usul tartışmasında, bakıyorum, kanunların havalesi konusunda, tutanak düzeltme konusunda bir dakikalık, iki dakikalık, üç dakikalık hep bir kesinti. İşte, burada açık oylama talebinde 15 milletvekilini, 20 milletvekili... Yahu bu zaten geleneksel...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayı bulmakta zorlanmazsanız zannediyorum.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Efendim?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 133 kişilik grup, sayı bulmakta zorlanmazsınız diye düşünüyorum.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır, öyle bir kaygımız yok zaten. Neden bu düzenlemenin burada yer aldığını söylüyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - 317 kişilik grup 184'ü bulmakta zorlanıyorsunuz, indiriyorsunuz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Siz denetliyorsanız, biz de böyle denetleriz.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır, zaten biz bulunup...
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, konuşmacının...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, esprili geçiyor, sataşma değil, katkı sağlıyor bunlar.
BAŞKAN - Tamam, peki.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - "Espri" diyorsunuz. Mesela ben geçen çok üzüldüm, sayın grup başkan vekilimiz çok önemli... Çünkü "Hep bizi eleştirdiniz, öneriniz nedir, siz ne yapacaksınız, çözüm öneriniz nedir?" dediniz gerek Milliyetçi Hareket Partisi gerekse sizler; çok önemli tespitler oldu, çok önemli öneriler, siz "Tamam, bunu bir dikkate alırız, bakarız." dediniz; sonra, bir dakika sonra başkan vekilimizin çok güzel, önemli, içerikli konuşmasını takiben "Vazgeçtik, ben bunu almıyorum bu değişikliğe." dediniz. Yani bir gayriciddi ortam oluşuyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Neydi konu?
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Herhangi bir konuydu, takip ediyordum ben de. Yani bu üzüntü verici. Çünkü "Hem bizi eleştirip bir çözüm önerisini sunmuyorsunuz." deyip hem de "Ben bundan vazgeçtim." diyorsunuz. Sizin bireysel inisiyatifinizle bu düzenlenmiyor Sayın Elitaş. Biz orada 550 milletvekili görev yapıyoruz ve bizim oradaki muhalefet partilerinin ve hepimizin... Ben bireysel olarak bu Komisyon çalışmalarını gelip takip ediyorum çünkü benim Parlamentoya seçilirken elde etmiş olduğum konuşma haklarımla ilgili bir düzenleme yapılıyor burada, bunun da sizin bireysel inisiyatifinizde olmaması gerekiyor sanırım yani sizin kararınızla, şahsi kararınızla "Ben bu önergeye destek veriyorum ya da vermiyorum." dememeniz gerektiğini düşünüyorum.
Birçok konuda ben değerlendirmelerde bulundum. Bu üçüncü günü çalışmanın, cumayı da sayarsak dördüncü. Gerçekten yapılan düzenlemeler tamamen kısa vadeli, ki bunu da dün Sayın Başbakan da onayladı, "2019'a kadar biz bunu düşünüyoruz." dedi. İşte, dün de söyledim, konjonktürel, bugünün koşullarına uygun, 2019'a kadar en hızlı şekilde muhtemelen "Uyum yasalarını nasıl Meclisten geçireceğiz?"e, buna yönelik bir düzenleme yapılmış. Gerçekten bizim, vatandaşlarımızın günlük sorunlarını dile getirirken Parlamentoda bulunmamız, hepimizin, o 550 milletvekilinin de o Parlamentoda bulunması, görev yapması, konuşması, gerek iktidar gerek muhalefet milletvekillerinin bölgelerinin sorunlarını gündeme getirmesi çok önemli.
Burada yayın konusunda bir takıntı var. Ben bunun gerekçesine bakıyorum... Hani, bir lütuf gibi iki saat uzatılmış olması burada bu düzenlemenin lütfu olarak gözüküyor. Ben merak ediyorum: Neden TRT 3'te bütün Meclis çalışmalarımız canlı olarak yayınlanmıyor? Yani bunun sebebini ben buradayım öğrenemedim. Hani, gerekçesi nedir, neden yayınlanmıyor? Yani yayınlansın, bütün her saat, her dakika konuştuğumuz her şeyi izlesin vatandaşlarımız. Hani, bunun bir sakıncası mı var? Hani, ben bunun mantıklı bir gerekçesini göremedim. Anayasa görüşmelerinde bu yayın konusu çok gündeme geldi ağırlıklı olarak. Referanduma gideceğini düşündüğümüz bir Anayasa değişikliğiydi, orada gizlendi bazı şeyler. Bunu tekrar dikkatinize sunuyorum.
Gerçekten önemli bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. Ben umuyorum uzlaşıya varılıp ve gerçekten kaygılarımız olduğu maddelerin Komisyon çalışması tamamlanmadan ya da Genel Kurula geldikten sonra... İşte, sayın başkan vekili bir katkı sundu, "Bunu değerlendiriyorum." dedi. Bizlerin birçok çok önemli -siz kiminde vardınız, kimisinde yoktunuz- çözüm önerileri oldu bununla ilgili. Bunların dikkate alınıp gerçekten... Geçen hafta da ben yurt dışındaydım -dün akşam da söyledim, tabii, sabahın belki belli saatlerine rastladığımız için motivasyonumuz düşüyor ve dinleyemiyoruz- itibarımız ve bizim dış dünyadan görüntümüz gerçekten çok kötü. Bunu bize kendileri, orada yaşayan vatandaşlarımız anlattılar. Beraber ziyarette bulunduğumuz Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşlarım yok burada, onlarla da birlikte biz bunun değerlendirmesini yaptık. Görüntümüz çok kötü, özellikle de son Anayasa düzenlemesiyle oradaki itibarımız... Orada parlamenterle görüştük ve bize gerçekten çok önemli sorular sordular. Şimdi, işte, OHAL düzenlemeleri, OHAL Komisyonunu daha yeni kurmuş olmamız... Bir taraftan İç Tüzük'te muhalefetin sesi kesiliyor, bir taraftan Genel Kurulda OHAL kararı alınıyor yeni. bir taraftan OHAL Komisyonu yeni göreve başlıyor. Bir taraftan aynı anda haksız tutuklamaları görüyoruz. Bir yandan iki genç eğitmenin, öğretmenin cezaevinde iktidarın vurdumduymazlığı karşısında eriyip gitmesini görüyoruz. Bunların gerçekten açıklaması çok zor. Her açıklanan uluslararası bir rapor ülkemizi, gerçekten, hepimizi, 80 milyonun saygınlığını zedeleyen, bizi itibarsızlaştıran düzenlemeler. Bunu dün de söyledim, bu öz eleştiriyi dikkate alıp bir düzenleme gerekirken aksine "Topyekûn hepsini susturalım, zaten dış dünya da bize düşman, ittifaklar var, topyekûn susturalım."
BAŞKAN - Sayın Özdemir, toparlayabilir misiniz lütfen?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Susturmuyoruz, muhalefeti Genel Kurula davet etmek için yapıyoruz.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Muhalefeti mi, iktidar partisi milletvekillerini mi?
BAŞKAN - Sayın Özdemir...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Sanırım iktidar partisi milletvekillerimizin daha çok Parlamentoda bulunmasını sağlamamız gerekiyor.
BAŞKAN - Sayın Özdemir, lütfen toparlar mısınız.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Özür diliyorum.
Gerçekten, çok derin tartışmalara da gidecek bir konu bu. Ben umuyorum, genç bir parlamenter olarak, Avrupa'daki parlamenterlerle de görüşmelerimiz neticesinde Parlamentomuzun saygınlığı ve itibarı hepimizin önceliği olmalı. Bunu kaybediyoruz giderek ve bu bizi çok üzüyor. İşte, geçen hafta -yok burada arkadaşlarımız- biz bunu yaşadık, gördük orada bize bakışlarını. İşte, Anayasa'da Parlamentonun yetkilerini kısıtlıyoruz, konuşma haklarını kısıtlıyoruz. Dünyanın hangi parlamentosunda zaman tasarrufu yapmak için konuşma süreleri kısıtlanıyor?
Evet, daha fazla uzatmıyorum. Umuyorum, hepimizin itibarı ve saygınlığını, en önemlisi de Parlamentomuzun itibarı ve saygınlığını düzenleyecek bir İç Tüzük'ü bir an evvel hep birlikte yapabilecek kabiliyette olacağız.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Özdemir, teşekkür ediyorum.