KOMİSYON KONUŞMASI

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Çok açık ve net bir şekilde soru yöneltildiği için...

Sayın Başkan, teşekkür ederim. Değerli milletvekilleri, Sayın Kürkcü konuşması esnasında bir muhalefet partisi olarak, işte, yarın seçim olsa, tespitlerimize göre, gerek Anayasa referandumuna ilişkin çalışmalar ve İç Tüzük ve uygulanan politikaların olumlu karşılık bulamayacağı yönünde bir yorumda bulundu. Şimdi, tabii, takdir büyük Türk milletinin. Milletle gelen, bize düğün bayram. Geçmiş, partimizin 1969 yılından beri tutumuna baktığınızda, millî iradeye tabi, millî iradenin vereceği karar doğrultusunda ve milletin temayülünden asla sapmamış bir siyasi partiyiz. Ancak, sizin tespitleriniz o yönde olabilir, bizim tespitlerimiz de daha farklı yönde. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak kendimizi her ne olursa olsun... Bir muhalefet partisi olarak şu anki konumumuz muhalefet partisidir; dün, geçmiş zaman dilimlerinde iktidar ortağı olunmuştur, gelecek zamanda da... Bir muhalefet partisi zaten bir siyasi parti olarak iktidara talip bir partidir ve bütün siyasi partiler de birbirine rakiptir. Dolayısıyla, hiçbir parti birbirine düşman olmadığı gibi, muhalefet partisinin iktidar partisine veya iktidar partisinin de muhalefet partilerine düşman muamelesi yapmaması gerekir. Çok partili siyasi hayatın gereği budur. Aksi takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisi de büyük ölçüde aşınır. Bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu İç Tüzük'te veya Anayasa görüşmelerinde iki siyasi parti -bir iktidar partisi, bir muhalefet partisi olarak- bir araya gelmemiz son derece demokratiktir ve meşrudur. Bunun ayrıntılarını, geçmişte olan birtakım şeyleri değerlendirip lafı uzatmak istemem fakat hadiseyi bu açıdan değerlendirdiğimizde "Milliyetçi Hareket Partisinin ne çıkarı olabilir?" sorusu havada kalır. Çünkü biz siyasetinin merkezine sadece parti çıkarını oturtan bir siyasi parti değiliz. Dediğimiz gibi, millî iradeyi ve bir tarih bilinci içerisinde dünya ve Türkiye ve bölgemizde cereyan eden hadiseleri de değerlendiririz. Atıfta bulunduğunuz Sayın Genel Başkanımızın o konuşması da 11 Ekim 2016 tarihinde Anayasa çağrısına ilişkin... Hakikaten orada tarih bilincini yansıtan başka ifadeler de vardır. Onu ifade etmek isterim.

Bir de "millet" kavramı kesinlikle etnisiteye bağlanmış değildir. "Türk milleti" derken bu bir etnisiteyi ifade etmez. "Millet" kavramı etnisiteyi de aşan bir kavramdır. Gerekçede de buna ilişkin ifadeler vardır.

Görüşlerimi bu şekilde ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.