| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak'ın, Manisa Milletvekili Özgür Özel'in (2/1783) esas numaralı İç Tüzük Teklifi'nin tümü üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 14 .07.2017 |
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, aslında, bakılırsa Sayın Özel'e böyle bir hissi yaşatmamak da lazım. O yüzden, ben kendisine cevap verme sadedinde değil çünkü esasen, pek çoğunu da cevap vermeye değer bulmuyorum. Bir kısmına cevap da verildi zaten ama tarihe de not düşme kabilinden bazı hususları aydınlığa kavuşturmakta fayda mülahaza ettiğim için bu açıklamaları yapacağım; öncelikle onu vurgulamak isterim. Çünkü "İç Tüzük'ü değiştirmek için 330 diye söz edilen o beşte 3'lük çoğunluğu da getirseydiniz." teklifi Sayın Özel'in Anayasa görüşmeleri esnasında da bu salonda defalarca, arkasından, her defasında adımı da zikrederek Genel Kurulda da ve hatta buna ilişkin tüm televizyon programlarında da hemen hemen hep ısrarla vurguladığı bir husus. O zaman da bu mahiyette bir açıklama yapmıştım, bunda daha da kolay anlaşılabileceği için onun bir tekrarı anlamında ama burada daha kolay mahiyette bir açıklama yapacağım.
Şimdi, bir İç Tüzük değişikliğini, şu andaki müzakerelerimizde de gördüğümüz üzere, 4 milletvekili olarak altını imzalayıp verdik. Yani, eğer Sayın Özel'in ya da bu salonda bulunan bulunmayan herhangi bir saygıdeğer milletvekilinin İç Tüzük'ün değiştirilmesiyle ilgili yeter sayıya dair bir önerisi varsa bunu yazıp, altına bir imza atıp Meclis Başkanlığımıza sunmasının önünde hiçbir engel yok ama şimdiye kadar, daha pek çok meselede olduğu gibi bu yönde bir teklif vermeyip, verilmiş tekliflere dair kayda değer, sadra şifa önerilerde bulunmayıp her defasında böyle tavsiyelerde bulunmanın çok doğru olmadığını düşünüyorum; bunu bir ifade edeyim. Çünkü bizim burada, benden önce partimiz adına söz almış olan hem Sayın Genel Başkan Yardımcımız hem Grup Başkan Vekilimizin de ifade ettiği çerçevede, Milliyetçi Hareket Partisi olarak özellikle Cumhuriyet Halk Partisinden çok temelde ayrılan bir siyasi yaklaşım farklılığımız var. Şimdi, biraz önce siz bu ifadelerde bulunurken size olan bir sataşmada araya girerek hanımefendi de "Millet İç Tüzük değişikliği istemiyor." gibi bir beyanda bulundu mesela. Şimdi, hâlâ anlaşılmadığını böylelikle görmüş oluyoruz. Onları bitirdik. 16 Nisan Anayasa değişikliği referandumu kapsamında, altı aylık süre içerisinde, İç Tüzük başta olmak üzere yasa değişikliklerinin de gerçekleştirilmesi yönünde soruldu...
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - En alakası var?
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Bu onunla ilgili mi?
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Bir müsaade edin anlatayım; ne alakası olduğunu hâlâ anlamamışsınız, ben anlatayım, müsaade edin de anlatayım.
Şimdi, bu bizim yegâne İç Tüzük değişikliğimiz değildir ama İç Tüzük değişikliğini yapabilmek için dahi gerekli olan -deyim yerindeyse- âdeta bir ön değişikliktir. Dolayısıyla, bu kapsamda, bu değişiklik 16 Nisandaki aziz Türk milletinin iradesinin, talimatının bir gereğidir, böyle de değerlendirmek lazımdır bunu.
LEVENT GÖK (Ankara) - Hangisi, bu değişiklik mi?
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Evet.
Dolayısıyla, böylesi bir değişikliği beklemiyor, istemiyor; o sadece o beyanda bulunanın kendi şahsi yorumunda öte hiçbir anlam ifade etmemektedir.
Bizim siyaset anlayışımız o yönüyle, daha önce de defalarca ifade ettiğim gibi, bir önemli mesele söz konusuyken kenara geçip seyirci kalmak değildir; inisiyatif almaktır, etki etmektir ve sonuç almaktır. Dolayısıyla, Milliyetçi Hareket Partisinin hem bu işin kökeninde yer alan Anayasa değişikliğinde hem de onun kaçınılmaz bir sonucu olan bu İç Tüzük değişikliğinde yaptığı temelde budur. Bir tercihiniz var... Siz böyle de yapabilirsiniz yani seyirci kalmayı tercih edebilirsiniz şimdiye kadar yaptığınız gibi, bundan sonra da devam edebilirsiniz, ona dair ben sizin düştüğünüz yanlışlara düşecek değilim yani size nasıl siyaset yapmanız gerektiğini, seçmeninizin sizden neler beklediğini, aziz Türk milletinin sizden neler beklediğini anlatacak değilim ama bu, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim öteden beri sürdürdüğümüz çerçevede şuurlu, ne yaptığını bilen, sonuçlarını kestiren ve bunların tamamına da Türk milletinin iradesi çerçevesinde sonuna kadar saygı duyacak bir yaklaşımımızın neticesinden başka hiçbir şey değildir. "Muhalefetseniz onu bilelim, iktidarsanız bakanlarınızı görelim." kabilinden bir beyanınız oldu, çok da...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sığ ve yavan.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Yani cevap verdi de o zaman ben cevap vermeyim mi ya da benim ne söyleyeceğimi de mesela siz mi oradan yönetin?
Bakın, şunu çok net ifade edeyim: Sayın Özel konuşurken notlarımı aldım. Mesela en son söylerken şöyle yapabilirdik, bir örnek üzerinden anlatayım, "Bugün gazeteleri okurken şöyle bir şey gördüm." deyince benim ağzıma şöyle bir şey geldi mesela: "Ha, önce genel başkan yardımcınızın 'Yarınki yürüyüşe, toplantıya, etkinliğe katılmayacağız.' deyip bir saat sonra parti sözcüsünün bunun tam hilafında bir beyanda bulunduğunu mu okudunuz?" diyecektim ki demedim.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Evet, demedi.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Ama işte o devam ederken demedim yani öyle bir şey söylemedim ama bunu da ben defalarca ifade ediyorum. O zaman bir daha söyleyeyim yani mesela biraz sonra gene ifade edeceğiz, biraz önce de söylediğim gibi: Bu son İç Tüzük değişikliğimiz değil, elbette ki gene o 16 Nisandaki aziz Türk milletinin iradesinin ve talimatının gereği olarak İç Tüzük'ü topyekûn değerlendireceğiz önümüzdeki süreçte, altı aylık süre içerisinde bunu yapmak durumundayız. Bu çalışmaları yaparken ve bu süreçte de bundan sonra da, Sayın Özel'in okuduğu şiirden ilhamla şunu belki tavsiye edebilmek hakkımız olsa gerek: Biz de isteriz ki Cumhuriyet Halk Partisi de çemberin içinde olsun. Çemberin dışından -tırnak içinde ifade ediyorum- hariçten gazel okumak yerine -çember metaforu üzerinden söylüyorum- çemberin içinden "Bu çember nereye gitmelidir, nerede durmalıdır?"a dair, hem de Sayın Grup Başkan Vekilimizin de ifade ettiği gibi, benim de daha önceden defalarca söylediğim gibi ana muhalefet partisi olma sorumluluğuna ve Türkiye gibi bir ülkede hem de böylesi bir dönemde siyaset yapma, yetkili olma sorumluluğuna uygun bir şekilde, çemberin içinde, etki eden, netice alan, başta seçmenleri olmak üzere Türk milletinin beklentilerinin gereğini yerine getiren bir yaklaşımı daha doğru bulduğumu ifade etmek isterim.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Rol biçemezsin bize.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Bakın, bu değişikliğe ilişkin çalışmaları Adalet ve Kalkınma Partisinden 2 milletvekili ve Milliyetçi Hareket Partisinden -birisi de naçizane benim olduğum- 2 milletvekili olmak üzere 4 milletvekili belirli bir olgunluğa getirip altına partilerimiz adına imzamızı attık ve bu çalışma tamamlandığında, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Elitaş'ın rakamlarına izafe ederek de söylüyorum, ilk başta 22 Haziran tarihinde Milliyetçi Hareket Partisine sunulan 11 asıl yürütme yürürlük dâhil 13 maddelik bir teklif söz konusuydu ve bugün o çalışmanın neticesinde 16 asıl, yürürlük yürütmeyle birlikte 18 maddelik teklifi müzakere ediyoruz ve asıl sunulan 11 maddeden de 2 maddesi -Sayın Elitaş'ın da daha önce ifade ettiği gibi- teklif metninden çıkarılmıştır. Bundan hareketle, tabii ki burada "O maddede şöyle sunuldu.", "Ona karşı böyle dedik.", "Onun karşısında bu neticeyi aldık." demeyi müzakere adabına uygun görmeyiz, ondan dolayı onlar bizdedir ama şu da herkes tarafından bilinmektedir ki Milliyetçi Hareket Partisi hem teklifte yer almayan maddeler, kendisine sunulmuş olan teklifte yer almayan maddelerde yani özgün önerilerinde hem de doğrudan doğruya kendisine sunulmuş olan tüm maddelere ilişkin olarak parti programına, temel siyasi belgelerine uygun, uyumlu, onların gereğini yerine getiren mahiyette etki etmiştir, bizim siyaset anlayışımız budur. Ha, siz bunun dışında başka bir siyaseti tercih ediyorsunuz, onu takdir edecek olan hiç şüphesiz aziz Türk milletinin ta kendisidir.
Aylardır sürdürülen bir alışkanlıkla, partimizin seçmenlerinden belli bir oranı da ifade ederek... Bunu mesela Anayasa görüşmeleri esnasında da Sayın Yarkadaş ifade etmişti, daha pek çok milletvekili de söylemişti, o zaman da üzülerek söylemek durumunda kalmıştım ama gene söylemek durumunda bırakıyorsun Sayın Özel. Yani, netice itibarıyla sizin ne yapmak istediğinizin biz gayet farkındayız. Sizin yapmanız gereken bir şey var, bir tercihte bulunacaksınız: Milliyetçi Hareket Partisinin tabanına mı talipsiniz yoksa HDP'nin tabanına mı talipsiniz; bunun tercihini yapmak durumundasınız. Bunu daha önce de aslında kıymetli bir tavsiye olarak size ifade etmiştim ama hâlâ yerine gelmemiş. Ha diğer taraftan şunu da söylemek lazım: Mesela son dönemde uyguladığınız politikalar çerçevesinde de üslup çerçevesinde de benim de temas ettiğim çok kıymetli Cumhuriyet Halk Partisi seçmenleri var. Sizin genel olarak yaklaşımlarınızdan, tutumlarınızdan, politikalarınızdan rahatsız olan ve bunların da pek çok yakınmasını, şikâyetini, önerisini, tavsiyesini ben de alıyorum ama siyasi ahlakımı burada bunlara dair bir şeyler söylemeye sığdıramadığım için ifade etmiyorum ama sonra belki bir çay sohbetimiz olursa o esnada oradaki hukuka dayalı olarak belki eğer isterseniz size onları da ayrıca söyleyebilirim, istifade etmek isterseniz.
Şimdi, demin de ifade ettiğim, "Muhalefetseniz onu bilelim, iktidarsanız bakanlarınızı görelim." anlayışı Milliyetçi Hareket Partisinin geçtiğimiz günlerde liderliğinde 20'nci yılını kutladığımız Sayın Genel Başkanımızın "Önce ülkem ve milletim -demin de doğrusunu söyleyemediğiniz için onu da ifade etmiş olayım belki not alırsanız daha da doğru olur, not almazsanız da Milliyetçi Hareket Partisinin kurumsal "web" sitesini açtığınızda karşınıza ilk önce o gelir- sonra partim, sonra ben." anlayışını anlayamadığınızı üzülerek ifade ediyorum. Anlayamayacağınızı da aslında ortaya koyan yeni ama biliyorum ki son beyan değildir, bundan sonra da zaman zaman göreceğiz, tıpkı şimdiye kadar defalarca örneklerini gördüğümüz gibi onu da ifade etmiş olalım.
Şimdi, Milliyetçi Hareket Partisinin önceki beyanları, önceki tutumlarıyla şimdikiler arasında birtakım farklılıklar bulunduğundan hareketle "tutarsızlık" gibi çok talihsiz bir isnatta bulunuldu. Milliyetçi Hareket Partisi şu Mecliste bulunan en tutarlı partidir, âdeta bir tutarlılık abidesidir.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Arkadaşlara ayıp oluyor, kafalarını öne eğiyorlar.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Yo, ben... Arkadaşlara ayıp oluyorsa onlar gereğini zaten söylerler. Buradan mesajın kime gittiği, kimin ne anlaması gerektiği hepsi aşikâr olduğu için ben söylemiş olayım. Kaldı ki ben diğer partilerin hangisinin ne kadar tutarlı olduğunu, siz dâhil veya ne kadar tutarsız olduğunu söylemeyi de doğru da bulmam, şık da bulmam ama bize yönelik bir isnat olduğu için diyorum ki: Milliyetçi Hareket Partisi en tutarlı siyasi partidir diyorum, bunu demek de benim hakkım ama yani...
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Başkanlıkla ilgili söyledikleriniz...
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Onlar kendi hukuklarını korurlar, onlar adına da, sizin adınıza da biz de koruruz gerektiğinde ama...
Şimdi, son olarak şunu ifade etmiş olayım: Biz burada hani siz en son söylediniz ya "Bunlara cevap verirse Sayın Parsak, merakla dinlerim de hani bunları duymak da isterim." diye ben de öyle bir şeyle bitirivereyim müsaadenizle, şimdilik ama yani sonrasında mutlaka yeri geldiğinde söyleriz çünkü öze dair ben maddelerin ve teklifin geneline dair hiçbir şey söylemedim şimdi, özellikle de şimdilik tercih etmiyorum.
Şimdi, hem alt komisyon çalışmasında hem de burada yaklaşık artık on iki saate yaklaştığımız bu çalışmalar esnasında Cumhuriyet Halk Partisinin çok değerli grup başkan vekillerinin tamamı da buradayken ve tamamını da dinlemişken...
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Daha biz konuşmadık.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Yani işte girizgâh kabilinden söylenenlerde de aslında buralara değinildiği için asıl konu geldiğinde onu daha detaylı ifade ederiz ama onlara dair de bir şeyler söylendi. Ben de mesela şunu merak ediyorum çünkü bu hiç net bir şekilde ifade edilmedi hem alt komisyon çalışmasında hem de bugün, en azından bunu netleştirmiş olalım, ben de o bir tanecik merakımı gidermiş olayım: Teklifimin -"teklifimin" diyorum altında imzam olduğu için yoksa bunu bir ego olarak ifade etmiyorum- teklifimizin 15'inci maddesi Türk milletinin tarihine ve ortak geçmişine yönelik hakaret ve ithamda bulunmak, Anayasa'nın ilk 4 maddesinde çerçevesi çizilen anayasal düzeni tahkir ve tezyif etmek, Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü esasında Anayasa'da düzenlenen idari yapısına aykırı tanımlamalar yapmanın sadece bir para cezası değil, onu da kaçırmayalım, geçici çıkarmanın bir feri cezası olarak para cezasına da müstahak görülmesi yönünde bir öneri ve buna dair bizim tutumumuz net, altına imza attığımız için hem bizim hem Adalet ve Kalkınma Partisinin...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Hem de HDP'nin.
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - HDP'nin de tutumu net çünkü hem alt komisyonda hem de bugün buna ilişkin söz alan hatipleri bunu çok uzun uzun, çok net bir şekilde vurguladılar ama sizin bu konudaki tutumunuzu da Milliyetçi Hareket Partisi olarak da şahsım olarak da biz merak ediyoruz. Bunu doğru buluyor musunuz, doğru bulmuyor musunuz? Çünkü geneline dair değerlendirmeler yapıldı, bu disiplin cezaları üzerinden özel olarak uzun uzun konuşuldu hem alt komisyon aşamasında hem de bugün. Ben de o merakta bulunma hakkımı bu madde etrafında şimdilik kullanıyorum ve buna dair burada üç grup başkan vekilimiz var, sizin de alt komisyondaki beyanlarınızın net olmadığını Komisyon zabıtları itibarıyla ispat edebilirim ama o noktada bir şüphe oluştuysa ziyanı yok, grup başkan vekillerinden sonra, önce siz de netleştirebilirsiniz, o da sizin de hakkınız.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Sayın Parsak, teşekkür ederim.