KOMİSYON KONUŞMASI

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Mersin) - Herkese merhaba.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle burada bir araya gelişimizi ben de çok önemli ve değerli buluyorum. Her şeyden önemlisi, engellileri temsil eden ya da onların sözü olmaya çalışan STK'ların burada milletvekilleri ve Bakanlık temsilcileriyle aynı yerde ve aynı zeminde kendilerini ifade edecek olmaları çok önemli fakat bunu bir tek güne özgü bırakmayacağımızı burada bir şekilde teyit etmemiz lazım yani Bakanlık ve partiler, Meclis engellilerle her zaman doğrudan iletişim içinde olacak, karar alma süreçlerine onları dâhil edecek, kendilerinin bugün ve geleceklerine ilişkin meselelerin görüşüldüğü her düzlemde söz ve karar sahibi olacak şekilde ilişkilerinin yeniden düzenlenmesini biz çok önemli görüyoruz.

Halkların Demokratik Partisi Anayasa'da engellilerin haklarını ve devletin engellilere karşı görevlerini tanımlayan bir maddenin yer alması için Anayasa Komisyonuna teklifte bulunmuş bir parti olarak, devletin sorumluluklarının net ve açık bir biçimde tayin edilmediği her durumda aslında çalışmaların çoğu zaman tercihlere, insafa, empatiye ya da yaklaşım yeteneğine bağlı kaldığını görüyor, gözlüyoruz. Bu açıdan, devletin mecburiyetlerinin altının mutlaka bir anayasal yükümlülük olarak çizilmesi gerektiğini de düşünüyoruz.

Engelliler toplumun geri kalanıyla yasal olarak eşit kılınmış olsalar da hepimiz biliyoruz ki bu eşit olmayanları eşit kılan bir hükümdür. Engellenmiş yurttaşlarımızın hukuken eşit olmalarının aslında onların gerçek yaşamda eşit olmadıkları gerçeğini aklımızdan çıkarmadan, pozitif ayrımcılık ilkesinin bütün engelli yurttaşlarımızın hak ve istemleri karşısında da gene bir yasal ve anayasal gereklilik olarak kayda geçmesi çok önemlidir. O açıdan, bu vesileyle ben bir kere daha engelli yurttaşlarımızın haklarının gerçekleşmesi için mutlaka örgütlenme çabalarının desteklenmesi gerektiğini söylemek istiyorum. Her ne kadar özgürlük, kurtuluş hakkında, hep sağlıklı insanların açısından konuşulur, düşünülürse de, kurtuluşun kendi kollarında olduğu söylenirse de kolları olmayanların da kurtulmaya hakkı olduğunun altını bir kere daha çizmek isterim.

Bu vesileyle, hem politik söylemimizden hem gündelik konuşmalarımızdan olumsuzlukların ifade edileceği durumlarda aklımıza hep engellilerin özelliklerinin gelmemesi ve olumsuzlukları ifade bakımından da dilimize bir çekidüzen vermemiz gerektiğinin de altını çizmek istiyorum. Bizim istediğimiz gibi bakmayanlara kör, söylediklerimizi işitmeyenlere sağır, siyasi duruşunu beğenmediklerimize topal demekten vazgeçersek aslında biz de engellilere en önemli katkılardan birini dil ve düşünce aracığıyla vermiş oluruz.

Bu vesileyle, bu toplantıyı düzenlediği için de Komisyon Başkanımıza ve Bakanlığa da çok teşekkür ediyorum. Hepinize özgür ve kendi kaderinizi kendinizin tayin edebileceği koşulların sağlandığı bir yaşam diliyorum. Hoş geldiniz arkadaşlar.