KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkan.

Değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Şimdi, Sayın Avrupa Birliği Müsteşarı mevcut olan bu sürecin askıya alınmasını 15 Temmuz 2016 FETÖ terör örgütüne bağladı. Bunun öncesinde hiçbir işlem yapılmadı ki Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından. Bunun etkisi vardır ama daha öncesinde ondan bir farkı yoktu bu süreçte.

İkinci bir husus, şu denildi: Yani burada muhatapları olarak "Efendim biz de hep birlikte bir takımız." şeklinde. Evet, içeride takım olabilmemiz için siyasi iktidarın muhalefete de en azında aynı saygınlığı, aynı itibarı, ayrı düşüncelere saygı göstermesi lazım, katılımcılığı esas alması lazım. Muhalefet partileri, siyasi iktidar tarafından yapılan tüm bu işlemlerde hep dışarıda kalıyor, basın vasıtasıyla biz bunları öğreniyoruz. Yani burada, evet, gerçekten olması gereken, ben de yürekten size katılıyorum; takım olmamız lazım dışarıya karşı ama takım olabilmemizin de şartı ve koşulu: Ben size ne kadar saygı gösterirsem siz de bana o kadar saygı gösterirsiniz, saygı karşılıklıdır ve bugüne kadar ki... Mesela Katar'ı örnek verdiniz. Katar'da olanları hemen izlemeden, sonuçlarının ne olduğunu bilmeden bir tarafa angaje oluyoruz biz. Orada mezhepler çatışması mı çıkacak, başka şeyler mi var yani bu anlamda burada esas olan ülkemizin menfaati ve çıkarı. Bugüne kadar ki dış politikayı Suriye'de gördük, Irak'ta gördük, Mısır'da gördük ve bu politikaların hepsinde balıklama atladık ama sonuçlar ne oldu? Ülkemiz zarar gördü, biz millet olarak zarar gördük.

Onun için, evet, tedbirli olmaktan yarar var. Temenni ve istirhamım şu: Biz eğer ne kadar Avrupa Birliğinden uzaklaşırsak o kadar hukuk devletinden, demokrasiden uzaklaşmış oluruz. Ha, bunu da yaparken de Türk milleti olarak, ulus olarak, devlet olarak şahsiyet ve kişilik politikalarımızdan ödün vermeden yapmak lazım. Yani her dediklerine "evet" demek doğru değil ama onurlu bir duruşla bu yapılabilir. Yani Avrupa Birliği o fasıllarla ilgili 2004'te... Burada Ankara'nın bu caddelerinde şeyler patlatıldı ama ondan sonra ne oldu? Maalesef bir başarısızlıkla sonuçlandı. Yani şunu kabul etmemiz lazım: Avrupa Birliği Bakanlığının Türkiye'de ismi var, kadrosu var ama görebildiğimiz kadarıyla fazla bir faaliyetlerini göremiyoruz. Mesela çıkan yasalarla ilgili güya Avrupa Birliği Bakanlığımızın bu konuda uyum süreciyle ilgili bir düşüncesinin olması gerekmez mi? Çıkarılan yasayla ilgili Avrupa Birliği Bakanlığı hangi konuda bu mevcut olan fasıllarla ilgili, uyum sağlayıp sağlamadığıyla ilgili bir görüşünü bildirdi? Maalesef, fazlada uzatmak istemeyeceğim ben sabrınıza sığınıyorum teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.

Kıbrıs'la ilgili sorunuz. Kıbrıs şunu söylüyor, 3 tane T'si var, vazgeçilmez: Tanıma, tazminat ve toprak. Türkiye, bu üç tane T'yi tanıyacak mı? Bu doğru mu? Yani burada bu yanlış bir hadise. Bu konuda Türkiye'nin, Yunanistan'ın istediği, Rum tarafının istediği bu üç tane T'yi tanımak ülkemiz açısından hakikaten kabul edilebilir bir durum değil.

Teşekkür ediyorum, saygılarımı sunarım.