| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/837) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 30 .05.2017 |
ŞAHİN TİN (Denizli) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, Değerli Komisyon; şimdi, muhalefet milletvekili arkadaşlarımızı dinledik. Yine, iktidar partisi milletvekili arkadaşlarımızı dinlediğimizde anlamadığım bir nokta var: Bu taraftaki insanlar Türkiye'nin acaba kötülüğünü istiyor ya da zeytin ağaçlarını tamamen kesip Türkiye'yi çölleştirmek mi istiyor yoksa...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Görmüyorsunuz, biz göstermeye, anlatmaya çalışıyoruz.
ŞAHİN TİN (Denizli) - İşte, onu anlamaya çalışacağız şimdi birlikte.
Şimdi, sizin tarafa geçtiğimde, baktığımda da aslında bu maddeleri iyimser...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Şu taraf bu taraf diye bir şey değil bu konu.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Ben bir konuşayım, müsaade et.
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Sen konuşurken dinledik.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Müsaade edin, ben bir şey anlatmaya çalışıyorum burada.
BAŞKAN - Müsaade edin konuşalım arkadaşlar.
Buyurun.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Ben sizi eleştirmiyorum ki, bir şey anlatmak istiyorum burada.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ben de kötü bir şey söylemiyorum size zaten
BAŞKAN - Devam edin Sayın Tin.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Şimdi, şunu diyorum: Bu üretim paketinin, Üretim Reform Paketi'nin yani iyi taraflarını görüp ona göre eksik taraflarını tamamlamaktır değil mi, muhalefet olmak budur normalde veya da öneri sunmaktır, biraz önce Tahsin Bey de "Öneri sunun." dedi, biz de önerimizi sunduk zaten, burada 76 madde olarak önerimizi sunmuşuz Komisyonumuza ve burada demişiz ki, yani bürokratlar, Bakanlığımız hazırlamış demiş ki: "Biz bunu Komisyonumuza getiriyoruz, bunu da tartışalım." Şu anda tartışıyoruz aslında. Ama tartışmalarda şunu görüyorum: Şimdi, bazı arkadaşlarımız tamamen bu maddelerle ilgili konuştu ama bazı arkadaşlarımız on beş yılın özetini çıkardı AK PARTİ'nin, yani AK PARTİ'nin a'dan z'ye bu konuyla ilgili olsa da olmasa da her şeyini eleştirdi, çıktı gitti. O zaman bakıyorsun, bu işle ilgili samimiyet, yani söylemlerde doğruluk neresinde kaldı diye bakıyorsun.
Şimdi, biz konumuza döndüğümüzde, evet, zeytin ağaçlarıyla ilgili bu maddede Türkiye'deki bütün zeytin sahalarının hepsini sizce AK PARTİ iktidarı ya da Bakanlık-kabul edildiğinde- kesecek mi, böyle bir şey mi çıkıyor buradan?
AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Öyle şey olur mu canım, öyle şey söylemedik.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Öyle bir şey yok.
Şimdi, burada...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Öyle bir şey demedik de zaten.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Demediniz, yani öyle mi anlaşılıyor acaba diye sizin taraftan baktım, ben de öyle anlaşılmadığını gördüm.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - "Yani bu yasa çıkarsa..." dedik.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Burada, bu yasada söylenmek istenen, zeytinlik vasfını kaybetmiş olan arazilerin sanayi ve diğer alanlara açılması.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Öyle demiyor yasa, öyle bir şey demiyor yasa.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Hayır, şimdi, ama sen kalkıp da koskoca zeytinlik ağacı...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Hayır, "zeytinlik vasfını yitirmiş arazi" demiyor, burada öyle bir şey yok.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Müsaade et.
Şunu demek istiyorum: Koskoca zeytinlik olan bir dağı, bir ormanı, herhâlde bununla beraber kesemezsiniz ve yok edemezsiniz. Buradaki amaç belli ve şuna baktığımızda...
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Bu yasa çıktığında kesebilirsin, 2 bin lira verip kesebilirsiniz.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Kesemezsin ya, o kadar değil.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Kesersin.
ŞAHİN TİN (Denizli) - ...bugün 1 milyon dönüm arazi zeytinken Türkiye'de, bugün sanayi alanına baktığımızda 100 bin dönüm. Yani Türkiye'de o zaman...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ya, böyle bir karşılaştırma olmaz ya.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Bir dakika, hayır, bir şey yapıyorum.
Bugün bu kadar, kaç yıldır bu gelinen nokta, zeytindeki geldiğimiz nokta yükseldiyse, geliştiyse... Bakın, 100 milyondan 170 milyon, 180 milyona çıktı diyoruz.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Hedefiniz daha yüksek.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Azalmamış, azaltılmamış, artırılmış, çiftçiler desteklenmiş, alanlar korunmuş ve demek ki o zaman AK PARTİ iktidarı da Hükûmeti de zeytinliği kutsal görüyor. Yani nasıl biz, Türk, Anadolu insanı zeytini kutsal olarak görüyorsa, yani siz görüyorsanız biz de görüyoruz, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Zeytinin tadını da, yaprağını da biliriz. Ben Anadolu çocuğuyum, ben de köylü çocuğuyum. Yani o yüzden ağacın, doğanın önemini, yeşilliğin önemini hepsini çok iyi biliyoruz, sizin gibi biz de topraklarımızın elbette yeşillenmesini, ormanlaşmasını istiyoruz. Doğanın korunması konusunda hiç kimsenin şüphesi yok arkadaşlar. Yani ben birden...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - O zaman gelin, bu maddeleri çıkaralım.
ŞAHİN TİN (Denizli) - ...böyle düşmanlaşmış gibi bir ortamda eleştirel bir şeye bakıyoruz, bu da bizi ne yazık ki üzüyor.
O anlamda, mesela, meralarla ilgili... Bizim köyün yanında mera diye belirlenmiş, zamanında insan boyu ot olan yeri bugün, çölleşmiş ama mera diye yenilemiyorsun.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Islah Kanunu var meralar için, ıslah edin.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Islah da edemiyorsun ve burayı kullanamıyorsun. O zaman ne yapacaksın burayı?
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Devletin işi, ıslah edecek orayı.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Bir dakika? Burayı ne yapacaksın?
DİDEM ENGİN (İstanbul) - Alışveriş merkezi yapacaksın.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Burayı muhakkak o zaman değerlendirmen lazım, bir şeye sokman lazım yani. Fabrika mı yapacaksın, bina mı yapacaksın, çiftlik mi yapacaksın, başka şey mi yapacaksın?
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - AVM yap.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Şimdi, şunu anlatmak istiyorum: Biz Denizli'de -ben aynı zamanda sanayiciyim- makine ihtisas organize sanayi kuracağız, Denizli'de alanımız yok, yer bulamadık. Böyle tepeler var, çıplak yalnız, zeytinlik filan değil ha, onu söyleyeyim, sonra şey yapmayın yani, bunu da eleştirmeyin. En sonunda dedik ki o tepeleri düzeltmek için uğraşıyoruz ve onun için bir yıl onun düzenlenmesine, düzeltmeye çalışıyoruz. Ne yapacağız burada? 3,5 milyon metrekare bir alan çıkaracağız. Burada 200 tane sanayici oraya fabrika kuracak ve orada 100 bin kişi çalışacak ve katma değer üretilecek ve Türkiye ekonomisi kalkınacak.
Şimdi, lafa geldiğimizde, burada, "Efendim, ekonomi büyümedi.", "Esnaf batıyor.", "Çiftçi şöyle oldu.", "KOBİ'ler batıyor." diye bağırıyorsunuz ama bir şey yapmak için yol açtığımızda da "Efendim, orası altın sahası yapılacak.", "Burada nükleer yapılacak.", "Burada da birilerine peşkeş çekeceksiniz, rant elde edeceksiniz." diye burada iktidarı eleştirmeye kalkıyoruz. Ya, bir noktada buluşmak lazım, doğru 1 tanedir.
Şimdi, mademki, o zaman -biz Komisyonuz, siz de Komisyona yardımcı olmak için geldiniz, sağ olun, teşekkür ediyoruz sizlere de- her madde üzerinde bu maddelerle ilgili deyin ki: "Efendim, elektrikteki TRT payının düşürülmesiyle ilgili..." Kazım Bey burada değil, çok söylüyordu, ben de katılıyordum ama zamanın gelmesi gerekiyordu bu işlemler için. Yani maliyetlerin düşürülmesi ya da o maliyetlerin başka şekilde karşılanması gerekiyor ki...
DİDEM ENGİN (İstanbul) - 2002'de söz vermişti partiniz, ta 2002'de iktidara geldiği zaman TRT payının kaldırılmasıyla ilgili söz vermişti.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Ama bakın, bir şey anlatıyorum, bitirmedim daha, bitirmedim. Didem Hanım, bitirmedim.
DİDEM ENGİN (İstanbul) - Buyurun.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Bakın, diyorum ki: Her şeyin bir zamanı var. Kasanızda, cebinizde yokken gidip harcama yapamazsınız. Eğer o parayı, onu kaldırdığınızda yerine koyamıyorsanız siz o zaman o payı almak zorundasınız.
Şimdi, ticaretin, ekonominin bir kuralı var, sistemi var. Yani ne kadar girerse o kadar çıkar. Yani siz bunu harcarsınız, ona göre yatırım yaparsınız, onu yine beslersiniz ve desteklersiniz.
Ben size söyleyeyim: Evet, belki de Zeytin Kanunu'ndaki bazı o sayısal anlamdaki, dönüm üzerindeki şeyler düzenlenebilir, sayısal anlamda 3 olur, 5 olur, o da tartışılabilir ama şu Reform Paketi'ni inanın sanayiciye bugün anlattığımda... Daha geçen hafta TOBB'un burada toplantısı vardı, bütün oda başkanlarıyla beraberdim, ticaret odası, sanayi odası, borsa başkanıyla beraber oturduk bunu konuştuk Sayın Bakanımızın daha önce verdiği brifingle ve buradaki bürokratlardan aldığımız bilgilerle. Ve hepsi de, inanın, desteklediklerini, bu Reform Paketi'nin kendilerinin önünü açacak, kendilerine destek verecek güzel şeyler olduğunu söylediler. Mesela her organize sanayide... YÖK Başkanıyla, Yekta Bey'le biz daha önce bir konuşmamızda görüştük. Sanayici istiyor ki "Benim organize sanayi bölgemde yüksek okul açalım, endüstri meslek liseleri açalım, hatta bunu getirin, bize verin, özelleştirin, biz orada şeyini yapalım." Yani bu tür çalışmalar eğitimsel anlamda, öyle değil mi, sanatsal anlamda yani. Ee, bize şimdi teknik adam lazım, mühendis lazım, orada yönetici lazım ve bunların karşılanması gerekiyor. Yani baktığımızda, şu Reform Paketi bugün sanayici için, üretici için gerçekten önlerini açan ve ülkemize de ekonomik anlamda, sanayi anlamında katkıda bulunacak bir Reform Paketi'dir. Ne harardır ne çuvaldır, onu söyleyeyim.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Şahin Bey, destekliyoruz, sorun yok, 3 maddeyi söylüyoruz.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Bunu da hepimizin aslında hep beraber bu konuda desteklememiz lazım. Ama şu değil: "Destekliyoruz fakat"la başladığı anda bitiyor bu iş, olmuyor arkadaşlar.
DİDEM ENGİN (İstanbul) - O zaman siz her şeyi bu paketin içerisine koyun.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Zeytincilik, mera, kıyılar, bunlar.
ŞAHİN TİN (Denizli) - "Fakat", "ama" değil. Onun için ben diyorum ki: İnşallah burada biz nasıl sanayicimize, üreticimize, çiftçimize destek veriyorsak, tarım alanlarımızın artmasını bugüne kadar sağladıysak bugünden sonra da yine aynı şekilde sanayicimiz için de her türlü desteklerimizi devam ettirmeyi sürdüreceğiz diyorum.
Hepinize çok teşekkür ediyorum.