SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Siz YÖK'ün tamamıyla bu kurulların belirlenmesinde etkili olacağını söylemiştiniz ama ben YÖK Başkanının geçen hafta yapmış olduğu bu sunuşa katıldığım zaman, burada aksine YÖK'ün bu kurulları oluşturarak birçok yetkisini bu kurullara devredeceğini, Sayın YÖK Başkanının özellikle bu konuda çok hassas olduğunu ve burada performans ve rekabeti ön plana çıkartacaklarını... İşte, burada kurulların oluşturulmasına bakarken kalite kurumu içerisindeki üyeler ek madde 35'te sıralanmış. Şimdi, bizim burada kaygımız, YÖK'ün evet bu kurulları oluşturup bağımsız şekilde... Evet, bunları kim atayacak? YÖK zaten yetkilerini burada devrediyor, benim orada dinlemiş olduğum sunumda ve YÖK Başkanının da, bu maddeleri hazırlayan kurulun da en hassas oldukları nokta bu, yetkilerinin bağımsız kurullar... İşte, meslek yüksekokulu koordinasyon kurulu oluşsun, müdürlerden oluşacak, belli Millî Eğitim Bakanlığından temsilciler olacak ve onlar bağımsız şekilde meslek yüksek okullarının işte kalitesi, niteliği, kontenjanlarıyla ilgili önerilerde bulunacaklar. İşte kalite kurulu da keza aynı şekilde benim dinlediğim sunuş ve YÖK Başkanıyla yapmış olduğum görüşme sonrasında... Ama siz ise farklı bir konuyu söylediniz. Bizim de çekincemiz bu kurullar. İşte, ben en azından milletvekili seçildiğimden itibaren oluşturulan İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu oldu, geçen gün HSYK'nın yapısı. Bütün kurumlar bir siyasi erkin etkisiyle oluşturuluyor. Şimdi, burada da YÖK'ün üzerine bir baskı oluşturulup bu kurumların bağımsız çalışması engellenecek mi? O performans ve rekabet koşulları üniversitelerde sağlanacak mı? Yani YÖK zaten bunları oluşturmuş ve gerçekten dünyanın birçok sanayileşmiş ülkesinin çok evvelden yapmış olduğu araştırma görevlileri, burslar, bilimsel araştırmalar, araştırma izni, zaten biz çok geç kaldık bunları düzenlemekte. Burada var ama burada yukarıdan siyasal baskının olup olmayacağı... Benim kendi adıma burada çekincelerim var.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.