KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bizim yöremizde de HES'lerle ilgili çok ciddi sorun var. Yoğun bir şekilde lisans ya da hak verilmiş bunlara, birçoğu da batak, doğayı tahrip ettikleri de yanımıza kaldı. Bu konuda...

BAŞKAN - "Batak" derken?

KADİM DURMAZ (Tokat) - Yani yapamadılar, hayata geçiremediler ama doğayı tahrip ettiler, üretime de geçmediler. Bu hâliyle yani doğanın tahribatı öylece duruyor. Bu konuda bitirilip işletmeye açılamayan ne kadar HES projesi var? Bunlarla ilgili Bakanlığın bir çalışması var mı?

BAŞKAN - Toplam HES sayısını söylediler zaten.

Kaç tane dediniz faydalanabilir olarak?

EPDK GRUP BAŞKANI DENİZ DAŞTAN - Bu kapsama girebilecek olan, ilerlemesi yüzde 20 ve altında, kısaca henüz çok fazla bir şey yapmamış olan şu an 88 adet HES var. Açıkçası, tam da dediğiniz bu konuyla ilgili olarak DSİ'ye çok büyük bir imkân veriyor bu durum çünkü eğer şirket "Ben haklarımdan vazgeçiyorum." diyorsa, o proje de yörede sorun yaratmışsa bu projeyi ortadan kaldırıyor DSİ. Bu bakımdan bu düzenleme önemli efendim.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Ama doğaya tahribatı kalıcı. Şu anda yani böyle ağaçlandırılmamış bölgeler, rastgele açılmış büyük büyük kanaletler, arazide böyle bir tahribat var.

EPDK GRUP BAŞKANI DENİZ DAŞTAN - Efendim, genelde on beş yıldır uygulamamızda gördüğümüz, eğer şirket araziye girmiş, bu dediklerinizi yapmış, etmişse zaten santrali yapıyor. Bizim genelde vazgeçen şirketlerimizin hiçbiri zaten çivi çakmamış tabiri caizse, henüz bir şey yapmamış durumdalar.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkanım, bir de denetim konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ve ilgili müdürlerimiz yeteri kadar hassas ve dikkatli değil. Keçili HES diye Tokat ile Amasya arasında bir bölgede HES yapılıyor. Yürütmeyi durdurma verildi, şahıslar hâlâ çalışıyor, tahribata devam ediyor. Şunu düşünün: Bir kişinin arazisini kiralıyor, böyle ırmak yatağındaki ekilebilir bir alana, dümdüz ovada getirip oraya hafriyat döküyor ve bunu biz defalarca Amasya Valiliğine söylediğimiz hâlde, uyardığımız hâlde belli ormanlık alanlara hafriyat yığıyorlar. Köylerde de şöyle bir şey gelişti artık: Köy muhtarı devletten alamadığı hizmetlerin bir bölümünü bunlardan ikili ilişkilerle alıyor, aldığı için muhtarlar da gerekli şikâyette bulunmuyor, bulunmayınca yani suçun şikâyetçisi ve takipçisi sadece bizler oluyoruz ya da çevreci kuruluşlar çok dikkate alınmıyor. Keçili HES konusunda ben Bakanlıktan bir duyarlılık istiyorum.