KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Evet, yine bir torba, yine bir yapılandırma. Yani Hükûmet, torba ve yapılandırma hastalığına yakalandı dersek doğru olur.

BAŞKAN - "Poşet" diyelim; "torba" demeyelim, "poşet".

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Maalesef bir türlü yasama kalitesini düzeltecek çalışmalar içerisine girmiyoruz.

Şimdi Sayın Bakanım diyor ki: "Yeniden yapılandırma eleştiriliyor ama öneriler sunulmuyor." Doğru ama esas önemli olan, insanımızın borcunu ödeyemez hâle düşmesini engelleyebilmektir, buna yönelik politikalar uygulamaktır. Allah aşkına, soruyorum: Mükelleflerinizde borcu olmayan var mı?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Var.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani sadece maliye açısından düşünmüyorum. Bankalara kahir ekseriyette hem şirketlerimiz hem vatandaşımız hem çiftçimiz borçlu, rakamlar da bunu gösteriyor zaten. Sadece KOBİ kredileri, KOBİ'lerin banka kredileri yanlış hatırlamıyorsam 450 milyar liraya dayandı. Çiftçininki 75 milyar liraya dayandı. Vatandaş zaten bitmiş durumda, 28 milyon insanımız tüketici kredisi kullanmış durumda Risk Merkezinin raporlarına göre. Yani insanımızın altından kalkamayacağı boyutta borca girmesi tabii ki kötü Sayın Bakanım. Tabii belli bir oranda borçlanmak hem şirketler açısından hem vatandaş açısından önemli ama Risk Merkezinin istatistiklerinin alt dökümleri de var; şimdi, bakıyorsunuz, 1.000 lira, 2 bin lira geliri olan insanlar bir dünya borca girmiş. Yani "Sıkıntı nerede?" derseniz gelir artırıcı, üretimi artırıcı politikalara yönelmemiz lazım ki hem mükellefler hem vatandaşlar borçlarını ödeyebilecek bir çarka da kavuşsun.

Şimdi şunu da ifade edeceğim: Her bütçe döneminde gerek siz gerek sizden önceki Sayın Şimşek vergi reformundan hep bahsetti ama bir türlü... Bir alt komisyon kuruldu gelir vergisiyle ilgili geçtiğimiz dönem, o da yarım kaldı ama şu anda, maalesef, Hükûmetin yine vergi reformu niyetinin olmadığını görüyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Gelir Vergisi Kanunu'na ilişkin alt komisyonu başlatabilir miyiz? Biz hazırız o konuda.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Başlatabiliriz yani bizim açımızdan bir sıkıntı yok. Hem Gelir Vergisi hem Vergi Usul Kanunu...

BAŞKAN - Sayın Bakan, siz yeni bir tasarı gönderecektiniz...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onu hazırladık, onun için söylüyorum.

BAŞKAN - Yani yeni tasarıyı gönderin, onun üzerinden gidelim.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Alt komisyonu başlatırsanız son yaptığımız hazırlığı Komisyona getirelim.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, o şekilde olmaz. Siz yeni tasarıyı sevk edin, yeni tasarıyı gündeme alayım ben; konuşmamız oydu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ha, yeni kanun tasarısı mı, Hükûmetten?

BAŞKAN - Evet.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yani, o da olur.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bir önceki yenilenebilir İç Tüzük'e göre, bilmiyorum eğer güncellemeyecekseniz yenilenebilir.

BAŞKAN - Hayır, yenilendi o arkadaşlar.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yenilendi mi?

BAŞKAN - Eski, kadük olan yenilendi geldi.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, biz bütün Komisyonda yapılan eleştirileri...

MUSA ÇAM (İzmir) - Görüşmelerine başlamıştık zaten onların.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İşte onu diyorum yani orada biz...

BAŞKAN - Sonrasında konuştuğumuzda buradaki şeyler var. Sayın Bakanım, hafızasınız tazelerseniz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Peki, bir daha konuşalım, kendi aramızda bir değerlendirme yapalım.

BAŞKAN - Bir değerlendirelim. Olabilir yani alt komisyon çalışmalarını sürdürür. Çok kapsamlı bir değişikliğiniz yok ise alt komisyonda bunu beraberce yapabilirsiniz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok. Burada birtakım eleştiriler yapılmıştı "Gelir ve kurumlar vergisini birleştirmeyelim, gelir vergisi ayrı olsun." diye. Bölüm düzenlerine ilişkin birtakım öneriler vardı. Hepsini dikkate aldık, doğru önerilerdi. Arkadaşlar metni de oluşturdular yani eğer Komisyonunuz uygun görürse alt komisyon çalışmalarına başlamaktan biz memnuniyet duyarız.

BAŞKAN - Önümüzdeki haftadan itibaren toplatırız alt komisyonu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tamam, biz hazırız. Sunum da yaparız Komisyona.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yine, Sayın Bakanım, bu rant gelirlerine vergi getirileceği konusunda yine taahhüdünüz vardı ama o konu da her ne hikmetse bugüne kadar gündeme gelmedi yani bir tasarı olarak Komisyonumuza henüz ulaşmadı. Yani bunun da bir an önce Komisyona getirilip rant gelirlerinin vergilendirilmesine yönelik düzenlemenin de yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Bir de bu yeniden yapılandırmanın kapsamıyla ilgili kriterimiz ne? Yani bize gelen yoğun talepler var. Birini biraz önce de konuştuk, onu çalışacağız. Turizm yatırımcılarının talebi var, yine madencilerin talebi var; belediyelerin, vakıfların kira gelirleri talepleri var. Bunlar da alacak neticede, kamu alacağı.

BAŞKAN - Bu üç başlıkta zaten.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Nasıl?

BAŞKAN - Bu üç başlıkta toplanıyor.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Evet.

Madem bir yapılandırma yapıyorsak aynı ölçütlerde, aynı kurallara tabii olarak bunları da dâhil etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Tabii, bu yeniden yapılandırmada getirdiğimiz yeni sistem en çok tartışma konusu. Şimdi, 6183'e "48/a" diye madde ilave ediyoruz: "Vergiye uyumlu mükelleflerin borçlarının tecili". Kamuoyunda bu "butik yapılandırma" diye tanımlandı. Tabii, sistem olarak böyle bir sistemin gelmesine biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak karşı değiliz ama maddenin çok iyi düzenlenmesi gerekir yani keyfî yetki kullanımına yol açmaması gerekir. Madde gelince daha ayrıntılı tartışırız da mesela "Hüsnüniyet sahibi olmasına rağmen borcunu ödeyemeyen" diyoruz. Yani bunu nasıl belirleyeceğiz?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Genelgeyle.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Diyorsunuz ki: "Genelgemiz var mevcutta."

Lafı gelmişken o genelgeden de bize dağıtırsanız Sayın Bakanım.

Genelgeyle ya da Bakanlar Kuruluna verdiğimiz yetki çerçevesinde neticede Bakanlar Kurulu bir kararname yayımlayacak. Neyle ilgili? Çok zor durum hâlinin tespitinde kullanılacak kriterler, bir de çok zor durum hâlini derecelendirmeye ilişkin Bakanlar Kurulu kararnamesi çıkacak. Yani onun özünü kanuna taşısak daha doğru olmaz mı Sayın Bakanım? Yani, kanunda hiç olmazsa bir çerçevesi çizilmiş olur. Keyfîliği bir anlamda...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Önerilere açığız yani yapabiliyorsak bir öneri...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani

nasıl olsa bir Bakanlar Kurulu kararnamesi çıkmayacak mı?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Çıkacak da ama bunu oturup kendi aramızda konuşalım, varsa öneri... Keşke bulsak da yazsak yani ben de isterim.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ama neticede yazacaksınız. Bakanlar Kurulu için...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Uzun uzun yazacağız. Şimdi kısa bir tane bir şey yazıp idareyi iyice...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani çerçeveyi en azından buraya taşıyıp...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hadi şimdi konuşalım mesela. Bunun dört boyutlu hâlinin göstergeleri ne olur, birkaç tane parametreyi kanuna yazalım. Buna ilave parametreler konusunu da Bakanlar Kurulu yazsın. Ama önerileri konuşalım.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bu "hüsnüniyet sahibi için likidite oranı" dediniz. Tabii, onun... Bilmiyorum, genelgede o farklılaştı mı?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hüsnüniyetin kuralı değil o, zor durum hâlinin kriteri. Hüsnüniyet şu: Geçmiş bir yıllık dönemde varsa ödenmemiş bir borcu... Ödemediği tarihte mali durumuna geriye dönüp bakacağız. Diyelim ki haziran ayında vergi borcu ödenmemiş ama haziran ayında bankada 1 milyon lira parası var, 100 bin lira da vergi borcu var. Belli ki o tarihte aslında isterse ödeyebilir, kayıtlarda nasıl olsa var. Bize göre o mükellef bu imkândan yararlanamaz.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Peki, yirmi yıldır mükellefiniz, on sekiz yıl dürüstçe, düzenli bir şekilde beyannamelerini vermiş, vergisini ödemiş. Son iki yıl zor durumda, ödeyememiş. Sadece...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Diyoruz ki hiç zor duruma düşmeyecek gibi, basiretli tüccar gibi davran, zor duruma düştüğünde de merak etme devlet elini tutar.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bir yıla hak veriyorsun da yani çok uzun süredir dürüst mükellefinizi kapsamamış oluyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ama şöyle: Bir sınır koymak zorundayız. Yani burada diyoruz ki üç yıllık bir periyotta beyanname verme performansınıza bakacağız, borçlarınızı süresinde ödeme performansınıza bakacağız. Olur, insanlık hâli, geçmişte bir borcunuzu ödememiş olabilirsiniz ama bakacağız, o ödemediğiniz tarihte gerçekten ödeyemiyor muydunuz yoksa ödeme imkânınız varken ödemediniz mi? Çünkü, bütün amaç aslında, mükellefi iyi niyetli olmaya sevk etmek. Yani diyorsunuz ki: "Gelecekte böyle davranırsanız ileride böyle bir imkâna kavuşursunuz." Aslında iyi niyeti ödüllendiren bir sistem.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - İşte, o iyi niyeti ortaya koyabilmek için de bir kriterin, bir şeyin olması lazım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bu örnek çok basitti. Haziran ayında borcunu ödemediğini görüyoruz. Haziran ayında bana vermiş olduğu geçici vergi beyannamesine ekli tablolarda, mali tablolarında, banka kayıtlarında eğer gerçekten ödememesini haklı kılacak bir zor durum hâli varsa tamam. Ama bankada 1 milyonu var, 100 bin lira vergi borcu var, ödememesini gerektiren hiçbir durum yok, ödememiş. Bizim bu mükellefe bu hakkı tanımamamız lazım. İdare onu dokümante edecek, araştıracak, rapora bağlayacak.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Bakanım, benim de ifade etmek istediğim bu. Yani bunun bir şekilde kanunda çerçevesini çizmemiz lazım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Beraber çalışalım.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tamam. Yani Maliye Bakanlığımızın bu konuda mutlaka düşünceleri vardır, çalışması vardır. Bu çalışma çerçevesinde özünü kanuna taşıyalım diyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Siz bir bakın.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani sistemin özüne karşı değiliz. Bizim endişemiz, şu hâliyle şimdiden yoğun eleştiri almaya başladı, hani keyfîliğe yol açacak bir yapıda...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ama yapmayın, bunlar tamamen yalan, uydurma, aslı olmayan, maksatlı haber ve yorumlar.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yok, yok, ona fırsat da vermeyelim.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bakın, bu işi bilen bir insanım, yıllardır bu işi yapan bir insanım. O gazetede o haberi yazan arkadaş herhâlde hayatında vergi kanunu okumamış veya okumuş olmasına rağmen o haber ona yaptırılmış. Kanun hiçbir yerinde, hiçbir kelimesinde özel olarak Bakanlar Kuruluna şirket düzeyinde belirleme yetkisi vermiyor. Bu gazetedeki arkadaşımız, bu gazetemiz bütün basın ve ahlak kurallarını bir tarafa bırakıyor, olmayan bir şeyi varmış gibi gösteriyor. Bugün Hürriyet gazetesinde Erdal Sağlam Bey, kendisi "Eleştiri getirirsem cevabımı alırım." diye gidip bir akademisyenin eleştirilerinin arkasına sığınarak, olmayan şeyleri varmış gibi gösteriyor. Her zaman eleştiriye açığız ama yalana ve iftiraya dayalı, karalamaya dayalı... Sisteme getirilen bu öneriyi, mükelleflerin haklarını kuvvetlendiren, vergide hiçbir şekilde af getirmeyen bir düzenleme olmasına rağmen, kelimelerin arasına konulan ifadelerle, aslında Türk vergi hukukuna yepyeni bir boyut kazandıran bir düzenlemeyi son derece olumsuz bir çerçevede göstermek istiyorlar. Bunu asla kabul etmiyorum.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, sabır da önemli.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok ama eleştiriye tamam da yalan habere ne diyeceğiz yani? Siz de onu sanki öyleymiş gibi kabul ediyorsunuz. Yok öyle bir şey.

BAŞKAN - Kimsenin, Sayın Bakanım...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Öyle diye kabul etmiyoruz Sayın Bakanım. Yani ona fırsat vermeyelim.

BAŞKAN - Müsaade edin... Bir dakika, burada bir suçlama var.

Sayın Bakanım, "siz de" derken kimsenin böyle bir kabulde bulunduğu yok. Yani biz gazete kupürleriyle ya da makalelerle değerlendirmelerimizi yapmıyoruz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Teşekkür ediyorum.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bakın, biraz önce ne güzel anlaştık, çerçeveyi çizelim dedik. Yani sadece "hüsnüniyet sahibi" dersen bu sübjektif bir ifade, bu her türlü tartışmaya yol açar.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tamam, yapın, biz de çalışalım.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yine "çok zor durumu derecelendirmeye ilişkin kriter" dersen yani bunun özünü kanuna koymadığın müddetçe bu tartışılır Sayın Bakan. Kimisi maksatlı yalana başvurur, kimisi de maksadı düzgün bir düzenleme olması için, vergide adalet olması için...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Baştan söyleyeyim. Şu andaki mevcut tecil müessesinde "zor durum" ifadesi var. Bu zor durumun ne anlama geldiğini, hangi kriterlere göre zor durum olduğunu belirleyen mevcut tecil maddesinde hiçbir ifade yok. Yani "Şu durumlar zor durum hâlidir." demiyor kanun. Biz ilk defa diyoruz ki: Bir dakika, bunu Maliye Bakanlığı belirlemesin, Bakanlar Kurulu belirlesin.

Şu öneriye açığız, biz de çalışalım, beraber çalışalım: Yani, acaba kanunun içerisine zor durum kriterlerini Bakanlar Kurulu belirlerken, bir genel çerçeve mahiyetinde birtakım ifadeler koyabilir miyiz? Çalışalım.

İki: Hüsnüniyet ilkesini ölçecek, belirleyecek birtakım parametreleri kanuna yazabilir miyiz? Çalışalım.

Ama yaptığımız düzenlemedeki amacın gerçekten doğru bir amaç olduğuna inanıyoruz ve şu andaki durumdan hiçbir şekilde geriye gidiş olmadığını, tam tersine, mevcut tecil müessesini daha da iyileştiren, daha da sorumlu, hesap verebilir, şeffaf bir sisteme kavuşturduğunu söylüyoruz.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Bakanım, zaten, sözümün başında amaçta anlaştığımızı, böyle bir sistemin konulmasına parti olarak olumlu yaklaştığımızı söyledim yani... Birileri yalan söylüyor, birileri iftira atıyor, o ayrı, onu ayrı tutalım ama mevcut yaptığımız düzenlemenin daha şeffaf olmasının, daha somut bazı şeylere dayandırılmasının gerektiğini söylüyorum. Yani illa, Erdal Sağlam şunu yazmış ya da onun atıfta bulunduğu kişi bunu yazmış, onu kabul ediyoruz anlamında bir şey söyleyen yok.

Bir de bu 15'inci maddede lisanslarla ilgili, yerine getirilemeyen yatırımlarla ilgili teminatların iadesi öngörülüyor.

BAŞKAN - Karşılıklı fesih, evet.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani, onun boyutunu... Hani, bir düzenleyici etki analizi verilmedi, bir bilgi notu geldi.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Enerji Bakanlığı gelip açıklayacak.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Gelip açıklayacak. Yani, onun boyutu nedir, kaç kişi vardır orada? Ki yakında çıkardığımız bir kanundu, o kanunla bir süre verilmişti. O sürede başvurmayıp şimdi "Ben yatırımımı bitiremedim." diye tekrar ona hak vermemiz, bilmiyorum, bana göre biraz soru işaretleri taşıyor.