ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, bundan sonra bu komisyonlara bir daha da gelmiyorum ben, istediğinizi yapabilirsiniz. Bundan sizinle uzlaşan Ali Rıza Öztürk kendi adına şerefsizdir! Tamam mı? Siz kendi onuruna sahip çıkmıyorsunuz Komisyonun ya! Böyle bir şey olabilir mi ya, bırak ya. Kendiniz reddeceksiniz ondan sonra...

İSA GÖK (Mersin) - Doğruları destekliyorum bunu biliyorsunuz, desteklediğim yerler var ama bakın bunu yapmayın. Siz 4 muhasebe mezunu, 4 tane iktisat mezunu alınacak diye yapmayın.

BAŞKAN - İsa, sen başkansın, işleme nasıl koymazsın gelen önergeyi?

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Bakın arkadaşlar. Bu Komisyonun üzerinde Hükûmetin vesayeti var. Gelin burayı siz yönetin. Siz bu vesayete boğun eğiyorsunuz. Hepinize yazıklar olsun!

BAŞKAN - Okuyun.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Başkan sana da teessüf ediyorum, hepinize teessüf ediyorum, yazıklar olsun!

BAŞKAN - Ali Rıza, işleme nasıl koyamam ya? Bana söyleyin ya, işleme koymuyorum diyeyim.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Kendi reddettiğiniz önergeyi kendiniz kabul ediyorsunuz. Niye? Yarın bu Komisyonda uzlaşarak hiçbir şey geçiremezsiniz. Bunu bilin. Reddetiniz Komisyonda, niye kabul veriyorsunuz? Ne oldu? Hani millî iradeyi savunuyordunuz?

BAŞKAN - Ama haksız da değil ya!

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Bağırmayla olmaz.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Siz AKP'liler olarak vesayete boyun eğmeye mecbursunuz.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Vesayetçi sensin be!

BAŞKAN - Yahu yapmayın ya!

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Vesayetin daniskası altındasınız. Komisyon vesayet altında, Meclis vesayet altında. Ayıp ya!