| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 13 .11.2014 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ben de bu düzenlemenin içerisinde en tehlikeli maddenin bu düzenleme olduğunu düşünüyorum. Barolar Birliği temsilcisi arkadaşımızın da görüşlerine katılıyorum. Şimdi, Sayın Genel Müdür dedi ki: "İşte soruşturma ve kovuşturma yönünden bir farklılık olmayacak, usul yönünden bir farklılık yok, coğrafi durum bakımından bir farklılık yok, sadece ihtisaslaşma yönünden." dedi, cezada da öyle bir şey olacak. Şimdi, diyelim ki Mersin'de bir mahkemede bu hâkim ihtisaslaşacak, o konuda uzmanlaşacağını düşünün. Şimdi, kararname çıkıyor, kararnamede o hâkimi alıyorsunuz mesela hukuk mahkemesine bile atayabiliyorsunuz. Şimdi, bir dakika yani siz bunu nasıl düzenleyeceksiniz. Yani, Sayın Genel Müdürüm, sizin söylediğiniz tam uyuşmuyor. Siz bugün bile yıllarca ceza hâkimliği yapan bir kişiyi alıyorsunuz, çocuk mahkemesine veriyorsunuz. Çocuk mahkemesindeki bir hâkimi de alıyorsunuz ağır ceza mahkemesi başkanı... Yani, bugünkü gerçek bu, bunu yapıyoruz. Böyle bir süreç içerisinde şimdi hem ihtisaslaşıyoruz diye bu düzenlemeyi yaptığınızı söyleyeceksiniz... O zaman belirli suç alanlarında ihtisaslaşmış olan bir hâkimi alıp aynı ihtisaslaşmış başka alana vermeyeceksiniz, başka yere vereceksiniz. Buradaki güdülen amacın ben farklı olduğunu düşünüyorum. Yani, bunun yasaya konuluş gerekçesi bugünkü ceza yargılamasında duyulan ihtiyaçtan dolayı değil. Zaten, özel yetkili mahkemeler de getirilirken bakarsanız bir ihtisas mahkemesi olarak savunulmuş. Yani, hem 2005' te getirilirken özel yetkili mahkemeler Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250, 251, 252'nci maddeleriyle ve ondan sonraki süreçte bu özel yetkili mahkemeleri savunanlar hep bu mahkemelerin ihtisas mahkemesi olduğunu savunarak toplumu ikna etmeye çalışmışlar. Bugünkü siyasi iktidarın bazı mensupları da bunu yıllarca savunmuşlar. En sonunda İstanbul Özel Yetkili Savcısının Hakan Fidan'ı şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırması üzerine Sayın Bekir Bozdağ o dönem Grup Başkan Vekili sıfatıyla bu mahkemelerin hukuk devletinde olmaması gereken mahkemeler olduğunu söylemiş, arkasından da o dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan özel yetkili mahkemelerin canavar mahkemeler olduğunu söylemiş. Şimdi de siz bunun ihtisaslaşma iddiasıyla yapıldığını söylüyorsunuz ama bunun aslında bir ihtisaslaşma değil, yeniden bir özel yetkili mahkeme ihdas edildiğini veya bu yönde donatılacağını unutmamak lazım. Nitekim, bundan önceki düzenlemelerde biz sulh ceza mahkemelerini kaldırdık, sulh ceza hâkimliği tesis ettik. Bir sürü yerde şimdi özel yetkili sulh ceza hâkimi oldu ve onlar kendilerini kral ilan etmeye başladılar. Yani, bunun da böylesine çok ciddi bir tehlikesi vardır.
Ben tutanaklara geçmesi açısından söylemedim bu lafı, ciddi anlamda benim bu maddeye itirazım var. Hatta, Dilek Hanım da zaten onu uyardı. Benim öteden beri bu maddeye çok ciddi anlamda itirazım var. Şimdi, biz bir yandan, özel yetkili mahkemelerden daha yeni kurtulduk Allah'a şükür derken bir daha da böyle özel yetkili savcıyı, hâkimi görmek istemiyoruz. Yani, bizim özel yetkili kahraman hâkim ve savcılara ihtiyacımız yok. Hukuk devletine uyan, hukuk kurallarını uygulayan, bağımsız, tarafsız özgür iradeyle karar veren hâkim ve savcılara ihtiyacımız var.
Teşekkür ediyorum.