KOMİSYON KONUŞMASI

KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli Bakanım, aşağı yukarı burada 20 değişik ilden arkadaşımız var. Şöyle ben son on yıldır bakıyorum, yurt dışında olan birçok yakınımız dahi -bunu arkadaşlarım da teyit edeceklerdir- ülkemizdeki mülklerini satıp yaşadıkları ülkelerden mülkler almaya, bunun yanında ülkemizin de farklı birkaç noktasından bazı mülkler almaya çalıştılar. Hâl böyleyken, ayrıca turizmciler düzeyinde bakıyorum, yurt dışında bulunan birçok hemşehrimiz aracılığıyla Türkiye'deki yakınları yurt dışından turizm için rezervasyon yaptırıyor, o avantajlardan yararlanmak üzere. Şimdi, kendi yurttaşlarımızın bile yeteri kadar daha izne gelmediği bir ülkede, iki yıldır, iki buçuk yıldır çok ciddi bir güvensizlik ortamının olduğu bir ülkede yabancıların gelip mülk almasını beklemek, yani, çok hayalperest bir yaklaşım olsa gerek. Ben bu konunun biraz daha düşünülmesini... Yani Komisyonda kabul edelim, Genel Kurulda gerekli düzenlemeler yapılır ama, bakın, az önce hemen birkaç eksik konusunda burada bir şeyler yapıldı. Konunun üzerine biraz daha yoğunlaşılması gerektiğine inanıyorum. Yabancı bizim ülkemize niye gelsin? Çok doğal şartlarda, çok ucuz konutlar olacak, bu bir. Ama konut sahibi olan... Bizde de bir atasözü vardır, der ki: "Ev alma, komşu al." Şu anda bizim ülkemizde komşuluk yapılacak, yüzü tebessüm eden, gülen bir insana rastlıyor mu yabancı? Yok. Birçok sektörümüz güvensiz, yabancı bazında. Gıdada güven yok, belli şeylerde standart dışı ilaç kullanımı var, var, var, var, bir yığın olumsuzluk var. Bütün bunların yanında, evet, ülkemizde bir döviz sıkıntısı var, döviz açığımız var, hızla yükselen dövize karşı müdahil olamayan kötü yönetimden ötürü bir Merkez Bankamız var. Hükûmetin hiçbir öngörüsü tutmuyor. 2019 Orta Vadeli Plan'da yılda 3.200 dolara bir bedel koymuşken bugün geldiğimiz nokta ortada. Hâl böyleyken bu kararın böyle alelacele geçirilmesi birtakım sıkıntıları da beraberinde getirecektir. Yargıya güven yok. AVM'lere yeteri kadar insan çıkmıyor, onlar dertli yeteri kadar müşteri gelmediğinden. Böyle bir ortamda ben yabancının ülkemizi tercih etmesini çok şey bulmuyorum. Ve olsa dahi, az önceki arkadaşlarımızın ifade ettiği gibi, böyle muvazaalı satışlar... Yurt dışından gelen bir şahıs, Sayın Bakanım, 1 milyon dolara aldı, 500 bin dolara sattı, gitti; buna ne yapabiliriz biz önlem olarak? Ancak alan kişiye, bildiğim kadarıyla, o muvazaalı satıştan ötürü alıcıya hissesine düşen, belki, bir inceleme sonucu kıymet takdir bedelden bir ceza yazılabilir ama yine verilecek ceza yüzde 100 katlayıp yabancıdan alacağını da ortaya getirmez. Bütün bu endişeleri de tüm arkadaşlarımız dinleyince, Sayın Başkanımız da baksa da canlı örnek verecek daireden, o da vazgeçti bu olumsuzlukları duyunca.

(Oturum Başkanlığına Başkan Süreyya Sadi Bilgiç geçti)

BAŞKAN - Yok...

KADİM DURMAZ (Tokat) - Böyle bir yasa, böyle bir madde, yani, alelacele görüşmekten öteye, ilk etapta yarına bırakılsın, gerekiyorsa Sayın Elitaş'a buradaki konuşulanlardan bir dosya yapıp götüreyim, o da bir görsün.

BAŞKAN - Yok. Sayın Bakan, Sayın Elitaş'la görüşsün de Genel Kurula kadar baksınlar. Genel Kurulda Komisyonun genel talebi olan bir süre konulması meselesini -mükteseplikte, mülkiyette- inşallah Genel Kurul aşamasında getirelim, bu önemli bir şey.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Yani, daha şu anda ülkemizde biz Rusya krizinden kaynaklanan sadece bir Antalya yöremizdeki turizmdeki döviz açığımızı Avrupa'yla kapatamadık. Avrupa'yla ilişkilerimiz iyi bir noktada değil. Neden gelsin de Türkiye'den konut alsın Avrupalı?

Ben, bu anlamda, tekrar değerlendirilmesinde yarar var diyorum, saygılar sunuyorum.