| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1585) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 14 .02.2017 |
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Teşekkür ediyorum.
Şimdi, öncelikle şunu ifade edeyim: Burada yürütme organına verilen yetki anayasa hukuku bakımından alt ve üst sınırları belirli bir yetki. Yani tapu harcına ilişkin bir kanuni oran var, bu oranın kendi içinde kalmak koşuluyla farklılaştırma yetkisini alıyoruz. Bu açıdan Anayasa bakımından sıkıntı oluşturacağını düşünmüyorum.
Diğer taraftan, buradaki düzenlemeyi yapmaktan maksadımız, bugün tapu harcı aslında niteliği itibarıyla birbirinden çok farklı gayrimenkul türlerinden aynı oranda alınan bir vergi. Yani boş arsadan da aynı oranda vergi alıyoruz, 1 katlı, 90 metrekare büyüklüğünde bir binadan da aynı oranı alıyoruz veya çok daha değeri yüksek bir iş yerinden de aynı oranı alıyoruz. Biliyorsunuz, vergi politikasında sosyal ve ekonomik amaç güderek vergi oranlarında farklılaştırma yapmak suretiyle de vergi adaletini, sosyal adaleti, belirli sosyoekonomik hedefleri sağlayabilirsiniz. Şu andaki mevcut durum tapu harcı bakımından böyle bir imkânı sunmuyor. Yani biz bugün tapu harcında örneğin olumlu manada harcı aşağıya düşürmek istediğimizde bütün gayrimenkul türleri itibarıyla aşağı düşürmek durumunda kalıyoruz. Hâlbuki, sosyal amaçlar güderek genel harç oranından daha düşük oranda harç alınmasını Bakanlar Kurulu kararıyla düzenleyebiliriz. Mesela büyükşehirlerde olan gayrimenkuller için mevcut kanuni oran ama diğer iller için daha düşük bir oran alabiliriz veya konut bakımından farklı bir oran, iş yeri bakımından farklı bir oran alabiliriz. Gayrimenkul türlerinden burada tabii, ifade etmeye çalıştığımız, sayın bakanla haklı olarak belki konuşmak lazım, gayrimenkulün cinsi olur, türü olur ama bizim buradaki esas getirmekteki maksadımız, konut ve iş yeri tür olarak bakıldığında ana omurgayı oluşturuyor. Gayrimenkulün sınıfı konusu daha belirgin bir konu çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili mevzuatında... Biz, emlak yıllık asgari birim metrekare maliyet fiyatlarını, biliyorsunuz, değerlerini her yıl belirleriz. Orada Çevre ve Şehircilik Bakanlığının inşaatların sınıfına göre 1'inci sınıf, 2'nci sınıf, 3'üncü sınıf, lüks diye sınıfları vardır, ona işaret etmek istiyoruz.
Vergi değeri konusu belli yani asgari vergi değeri. Şunu da ifade edeyim: Biliyorsunuz, tapu harcının matrahı alım satım değeri. Normalde taraflar hangi alım satım değeri üzerinden gerçek muameleyi yapmışlarsa tapu harcını o değer üzerinden ödemeleri gerekir. Ama deminki uyum meselesi gibi, burada da biz büyük ölçüde görüyoruz ki tapudaki beyan edilen değerler vergi değerleri düzeyinde. Burada da Katma Değer Vergisi Kanunu'nda geçmişte böyle bir uygulamayı yaptık, vergi değerinin tutarına bağlı olarak KDV oranını farklılaştırdık. Yani bugün İstanbul'da Boğaz'ın kenarındaki 150 metrekarenin altındaki bir binanın vergi değeri çok yüksek ama biz o 150 metrekarenin altında diye ondan yüzde 1 almamamız gerekir dedik burada ve getirdik hep beraber bunu değiştirdik. Onun için bizim buradaki aldığımız yetkilere bakılacak olursa yani sosyoekonomik amaçlara göre herhangi bir şekilde vergi oranlarında farklılaştırma yapmak istediğimizde bunları kullanalım istiyoruz ama burada kanunun belirlediği oranlar içerisinde bunu kullanacağız.
Bir de, özellikle vurgulamak istediğim konu bu gayrimenkul sertifikası konusu, biliyorsunuz, sermaye piyasasında ihraç edilebilen, konut finansmanına katkı sağlayan önemli, yeni bir enstrüman. Sermaye Piyasası Kurulu da bu konuyla ilgili düzenlemelerini yakın zamanda yaptı. Burada özellikle sermaye piyasasında ileride daha fazla ihraç edilecek bu enstrümanın daha fazla rağbet görmesini sağlayacak şekilde belki de burada da vergi oranlarında farklılaştırma yapacağız. Böylelikle gayrimenkullerin menkul kıymetleştirilmesi yoluna da buradan bir destek vermiş olacağız. O da özellikle sermaye piyasalarının derinleştirilmesi bakımından önemlidir.
Teşekkür ediyorum.