BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, demin Sayın Bakanın söylediği bu finans bankacılık, istihkak sigortacılık sektörlerinin Anayasa'nın vergide eşitlik ilkesine, ödeme gücüne göre alınması ilkesine aykırı olması hususunda zaten yüzde 5'lik bir sınır getirerek bir sınır koydunuz, bir sınır getirmişsiniz; uygulamada da bir sorun çıkarmayacaktır diye düşünüyorum bunu yapmamız hâlinde yani ikinci bir sınır getirerek bunları hariç tutmanın çok anlamı yok diye düşünüyorum; bir.

İkincisi, dediniz ki bu bize verdiğiniz etki analizinde: "230 bin kişiyi kapsıyor 500 milyon liralık vergiden vazgeçiliyor, ki ben bunu 2 misline çıkarttım, arkadaşların verdiği rakamı ben 2 misline çıkarttım."

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Daha fazla olabilir.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 250 milyondu belki siz bunu 500'e çıkarttınız.

Şimdi, 2 milyon 700 bin gelir vergisi mükellefi var, 700 binin üzerinde kurumlar vergisi mükellefi var. 2017'de galiba 46 milyardı kurumlar vergisi, 116 milyar da gelir vergisi diye hatırlıyorum yani 160 milyarı geçiyor. 160 milyar içerisinde 250 milyon liralık bir yer tutuyor. AGİ bile -hatırlarsanız- 1 milyar liraydı yani bu, bir teşvik değil ki. Gelir ve kurumlar vergisi hasılatına baktığımız zaman binde 2'nin altında kalıyor, bir anlamı yok artık yani bunun vergi teşviki olmasının ya da mükellefleri teşvik etmesinin, daha düzenli hâle getirmesinin bir anlamı yok. AGİ bile 1 milyar liraydı bakın. Bu, bu kadar aşağıda kalmış, anlamsız bir düzenleme olmuş, bunun daha anlamlı hâle getirilmesi lazım.

Teşekkür ederim.