| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | (2/1504) esas numaralı Kanun Teklifi'nin görüşmelerinin usule ve İç Tüzük'e uygun yapılıp yapılmadığı hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 29 .12.2016 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Olayları takip edemedim, muttali olamadım. Az önce gördüğüm kadarıyla ortadaki su şişeleri de gördükten sonra, biraz önce de Sayın Özel'in söylediği gibi...
BAŞKAN - Sayın Elitaş, onlar kendisi düştü.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Öyle mi? Peki. Düşmemesi gereken, düşmese daha iyi olurmuş. Ben demek ki yanlış anladım. Eğer kameralar da çekiyorsa izleyenler de muhakkak yanlış anlayacaktır.
Anladığım kadarıyla Sayın Özel'in ifadesi, bu önergeyle ilgili Sayın Bülent Tezcan'ın "Bir müddet ara verelim, bu önergeyi değerlendirelim." şeklinde bir ifadesi olmuş.
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - On dakika Sayın Başkan.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ama, ondan önce Sayın Özel'in söylediği konuya aynen katılıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 15 Temmuz Cuma günü yaptığı tavır ki biz o gün Sayın Levent Gök'le belki on civarında konuşma yaptık. Bu hain üniformalı darbe girişimine karşı Türkiye tek yürek olarak devam etsin dedik. O gün nasıl ki yüce millet üniformalı terör örgütüne karşı, tanklara, toplara, uçaklara karşı aslanca mücadele ettiyse, onların temsilcileri de onlara layık olduğunu göstererek, o gün Türkiye Büyük Millet Meclisinde sabaha kadar durarak milletle bir, beraber olduklarını gösterdiler. Bu ülkenin bağrından çıkmış Parlamentonun gücünün ne olduğunu Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçilmiş bütün milletvekilleri, Ankara'da bulunan milletvekilleri o gün dimdik ayakta durarak bu gerçeği gösterme imkânı buldular. Ben bu arkadaşlarımızla birlikte aynı dönemde olduğumdan dolayı mutluluk duyuyorum. Başkaları da olmuş olsaydı belki aynı kararlılığı, aynı cesareti, aynı vatan sevgisini, aynı vatan savunmasını, işgal altına girecek bir vatan savunmasıyla ilgili duruşu gösterirlerdi diye inanıyorum. Çünkü bu milletin asaletinden, bu milletin geçmişinden, bu milletin tarihinden kaynaklanan en büyük özelliklerden birisi budur. Dünyada o gün 15 Temmuzda bu milletin tarih yazdığı gibi Parlamento da tarih yazmıştır.
Biz şuna inanıyoruz: Bu getirdiğimiz Anayasa teklifinde arkadaşlarımız ifade ediyorlar, diyorlar ki: "Bu Parlamentoyu etkisiz hâle getirecek, güçsüzleştirecek." Biz bu kanun teklifini verenler olarak Sayın Başbakandan sonra imza sahipleri, ilk imza sahibi olarak diyorum ki bu yaptığımız düzenleme yeni bir yönetim tarzı, yeni bir hükûmet etme tarzı, rejim değişikliği kesinlikle değil. Yine Türkiye devleti bir cumhuriyet, Atatürk ilkelerine bağlı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak devam edecek, Anayasa'nın ilk 3 maddesi şeklinde olacak diye söylüyoruz. Bunun Parlamentoyu daha da güçlendirecek bir hâle geleceğini ifade ediyoruz ve onu da söylüyoruz.
Benim burada anladığım kadarıyla değerli arkadaşlarımızın ifadesi ki önemli bir madde, 159'uncu madde, HSYK'yla ilgili bir düzenleme. Yani Sayın Başkan, muhakkak katkı vermek adına Sayın Tezcan herhâlde önergeyi "Okuyayım, inceleyim, değerlendireyim, bir on dakika ara verin." diye...
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Sayın Başkan, anlamak istedim, sadece anlamak.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Okumak için zaman istedik.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Katkı vermek adına o şeyi yapsaydınız... Komisyon Başkanı arkadaşımıza Sayın Tezcan öyle dedi mi, bilmiyorum ama "Sayın Başkan, bu çok önemli bir düzenleme. Bu düzenlemeyle ilgili biz de görüşlerimizi ifade edelim, katkı vermemiz gerekiyorsa onu verelim." diye tahmin ediyorum herhâlde demiştir ya da o gürültüde duyamamıştır. Eğer öyleyse onu ifade etmek gerekir.
Ama, bu kanun teklifini verenlerden biri olarak diyorum ki bakın, bu Anayasa'nın 159'uncu maddesinde daha önce Cumhurbaşkanı tarafından seçilen 5 HSYK üyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilen 6 HSYK üyesi vardı. 1 Adalet Bakanı vardı, o da Cumhurbaşkanı tarafından bakan olarak atandığından dolayı 6-6 olan ve sonradan müsteşarın doğal üye olarak girdiği bir konu vardı. Getirdiğimiz bu önergeden Cumhurbaşkanının 5 olan doğrudan atama hakkı -ki kimlerden olacağı da Anayasa'da düzenlenmiş- şimdi bunu 5'i 4'e; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 6 olan atama hakkını 6'dan 7'ye çıkarıyoruz. Cumhurbaşkanının daha önceki 5 kişisi; 2 üye avukat, 2 üye adli yargıdan, 1 üye idari yargıdan olacaktı, şimdi yaptığımız düzenlemeyle Cumhurbaşkanı 3 üyeyi adli yargıdan, 1 üyeyi idari yargıdan atayabilecek, seçebilecek. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı iş, teklifte, 3 üye Yargıtaydan, 1 üye Danıştaydan, 2 üye avukat veya hukukçu öğretim üyelerinden gelecekti; Türkiye Büyük Millet Meclisindeki yapılan değişiklikle şimdi 3 üyesi Yargıtay, 1 üyesi Danıştay, 3 üyesi de avukat veya öğretim görevlisi, öğretim üyesi olanlardan seçilecek, bu 3 üyenin 3'ü de avukat olamayacak, 3'ü de öğretim görevlisi veya öğretim üyesi olamayacak, bunların 3'ünden 1 tanesi bu şekilde olacak diye bir düzenleme yapılıyor. Aslında bu yaptığımız düzenlemeye keşke mümkün olsa, imkân olsa, bu getirdiğimiz anayasa değişikliğine yani "Cumhurbaşkanlığı sistemi" diye ifade ettiğimiz bu yönteme Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımız doğrudan karşı çıkarak değil, az önce benim iyi niyetle, ara verin, diye söyledikleri, bu çok önemli bir kurum içerisinde yargının bağımsızlığıyla ilgili iddia ettiğimiz, konuştuğumuz, erkler ayrılığı ilkesini daha da etkin bir hâle getireceğimizi düşündüğümüz bizim teklifimiz, inanmayabilirsiniz, katılmayabilirsiniz. Bu teklife "Önemli bir gelişme, biz de katkı veriyoruz." diye ifadeleri varsa açıkçası görüşlerine imkân vermek herhâlde doğru olurdu diye düşünüyorum. Bilmiyorum, Sayın Tezcan'ın niyeti herhâlde öyleydi, katkı vermek adına mıydı?
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Sayın Başkan, siz bitirin, bir cümle, uzatmayacağım, siz de ikna olacaksınız ne olduğuna yani ona göre karar verin.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Peki.
Değerli arkadaşlar, bakın, biz buradaki sizin görüşlerinizi, her ne kadar "Biz buna katılmıyoruz." deseniz de ifade ettiğiniz bazı meseleleri dikkatle dinliyoruz. Gönül isterdi ki bu ifade ettiğiniz meseleleri biz "içerideki mutfak" dediğimiz yerde veya bu anayasa teklifi hazırlanırken oluşturulan masada birlikte yapmayı, daha iyisini yapmayı, olabilecekse daha mükemmelini yapmayı arzu ederdik ama bu şartlar dâhilinde biz bunun iyi bir değişiklik teklifi olduğunu görüyoruz ve sizlerden de aldığımız konuşmalar çerçevesinde de belirli düzenlemeleri yapıyoruz. Katkı sağlıyorsunuz, emek veriyorsunuz, bu on günlük, on bir günlük süre içerisinde yaptığınız konuşmalarla da katkı verdiğinizi ifade ediyorum.
Teşekkür ediyorum.