KOMİSYON KONUŞMASI

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Sayın Başkan, önemli bir konuyu tartışıyoruz. Bugüne kadar, bu saate kadar sürdürmüş olduğunuz tutumunuzu yine sürdürdünüz. Tartışmaların, konuşmaların belli bir aşamasında yine bir yeterlilik önergesiyle tekrar bu maddeyi geçirmek istediğiniz anlaşılıyor.

Şimdi, bir kere öncelikle şunu ifade etmek isterim: Burada yapılan bütün konuşmalarda herkesin belli bir disipline uyması gerektiği konusunda biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir görüş birliği içerisindeyiz. Bu bakımdan, kimsenin birbirini incitmeden ama karşılıklı sataşmayı da doğurmayacak şekilde konuşması esastır. Konunun içeriği çok önemlidir, onların bilgilenme hakkını -kamuoyunun- paylaşmak suretiyle anlatımların yapılması da doğaldır. Arkadaşlarımız da buna özen gösteren bir anlatım içerisinde olmaya gayret ediyorlar.

Şimdi, Sayın Başkan, ben iki hususa değinmek istiyorum: Bir kere, bu Anayasa değişikliğiyle ilgili ayın 20'sinden beri başlayan tartışmalarda günlük on iki saat üzerinden bir tartışma yürüyor. Her gün on ikişer saat, dün on dört buçuk saati bulan bir tartışma ortamı sürdü ve bu ortam içerisinde doğaldır ki günlerce konuşulan ve artık beyinlerin de, fikirlerin de, zihinsel dünyanın da yorulduğu ve bedenlerin de yorulduğu bir atmosferde herkesin bir dinlenme hakkı da var. Yani böyle bir tablonun dayatılması, belli bir süre içerisinde bu yasanın çıkartılıyor arayışının sürdürülmesi bir kere Anayasa'ya aykırı, Anayasa değişikliği yapıyoruz ama Anayasa'ya aykırı. Yani Anayasa'mızın en temel maddeleri, 18'inci madde ne der: "Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır." Zorla çalıştırmak tam da -işte faşizm deniyor, diktatörlük deniyor- o dönemlerin, faşizmin, diktatörlüğün bir ürünüdür. Yani insanları zorla, saatlerce çalıştırırlar, yorarlar, sağlıklarından da ederler. Bakın burada geçtiğimiz gün bir arkadaşımız bir sağlık sorunu yaşadı. Elbette bir gün on iki saat çalışsın ama ertesi gün de yine benzer bir çalışma takvimi uygulanması, bir kere artık çalışma koşulları konusunda çok ciddi bir olumsuzluk yaratmakta. Yani Anayasa'mızın 50'inci maddesini de çiğniyoruz, 18'inci maddeyi çiğnediğimiz gibi. Anayasa 50 diyor ki: "Dinlenmek, çalışanların hakkıdır." Çalışanların bir hakkının tanınması gerekir. Burada millet adına görev yapan milletvekilleri de bir çalışma ortamında dinlenme hakkına sahiptir. Sabaha karşı dört buçukta biten bir toplantıyı bugün tekrar beş altı saat sonra başlatmanın hiçbir âlemi yoktur, bundan kimseye yarar gelmez. Bu, şu anlamda değil: Yani biz bu konuda çok ciddi bir şekilde uyarıda bulunuyoruz yani bu sağlıklı bir çalışma değil. Milletvekillerinin fiziki sağlığı açısından uygun değil, bedenî sağlığı açısından uygun değil ve fikrî sağlığı açısından uygun değil. Doğal olarak burada yapılan tartışmalarda bu yorgunluğun da getirdiği bir stresin olduğunu kabul etmemiz gerekir.

BAŞKAN - Sayın Gök...

LEVENT GÖK (Ankara) - Bir saniye, şuna geliyorum...

Bakın, kifayetimüzakere önergesi verdiniz maddeyle ilgili. Yani neye göre belirleniyor bu? Başkanın bir üslubuna göre. "İşte üç orada, beş buradan, iki oradan, hadi bakalım, biz bu konuda kifayete ulaştık." Öyle mi? Öyle değil, Sayın Başkan, maalesef öyle değil. Bu önergelerde bakın arkadaşlarımız makul sürelerde konuşuyorlar, hiçbiri de süreyi aşma konusunda bir tasarrufta bulunmuyor ama belli bir olgunluğa gelmiş olan bu tartışma düzeyinin de sürdürülmesi yararlıdır. Biraz daha arkadaşlarımızın bu maddeyle ilgili de konuşmaya ihtiyacı vardır. Lütfen bu konuda hem çalışma koşulları bakımından hem de yeterlilik önergesinin oylanması bakımından bu görüşlerimin dikkate alınmasını, zapta geçirilmesini talep ediyorum.

Bir hususu da belirterek sözlerime son vereceğim. Kanun yapma tekniğine aykırı bir sıra izliyorsunuz Sayın Başkan. Bakın, yürütme yetkisinin Cumhurbaşkanına ait olduğunu düzenleyen 9'uncu madde konuşuldu ama Anayasa'nın 8'inci maddesinin tartışılması gerekirdi burada. Çünkü "Yürütme yetkisi ve görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından yerine getirilir." diyor. Yani 19'uncu maddeden bir kelime çıkartmakla, 9'uncu maddede yürütmeyi Cumhurbaşkanına vermekle işi çözemezsiniz. 8'inci madde duruyor. Yani 8'inci madde görüşülmeden... O madde ne olacak? Duruyor yerinde. Yani 19'uncu maddeye eklediğiniz bir kelimeyle 8'inci maddeyi tanzim edemezsiniz.

BAŞKAN - Sayın Gök, içeriğe ilişkin açıklamalarınızı sonra yapsanız.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, zabıtlara geçmesi açısından, usuli itirazlardır bunlar. Yani kanun yapma tekniği açısından da uygun olmayan bu itirazlarımızın özellikle zapta geçirilmesinde yarar görüyorum.

Birincisi kanun yapma tekniğine aykırı görüşmeler yapılıyor, ikincisi yeterlilik önergeleri belli bir süreye oturmuş olan tartışmalarda, arkadaşlarımıza ve diğer arkadaşlara, tabii ki diğer partilerdeki arkadaşlara da daha fazla söz verilmesinin temini bakımından daha uygundur. Ayrıca çalışma koşulları bakımından çok da uygunsuz bir çalışma yürütüyorsunuz.