Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
Konu | : | Komisyonun çalışma usul ve esasları hakkında görüşmeler |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 28 .12.2016 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, bu sözü lütfen benim madde üzerindeki sözüme saymayın, peşin peşin söylüyorum.
BAŞKAN - Ha, evet, ben de onu söyleyecektim, o ayrı. Evet, madde üzerinde de söz talebiniz var.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Ben grubumuz adına söz aldım.
Şimdi, Sayın Başkan, ben de bu tartışmaya bir katkı yapayım: Ben lafı hiç dolandırmayacağım, yöntem olarak da bunu pek tercih etmeyen biriyim, artık öğrendik birbirimizi. Yani, şunu talep ediyoruz: Gerçekten MHP ile iktidar partisi arasındaki uzlaşı zaten saklanacak, gizlenecek bir uzlaşı değil. Her ne kadar uzlaşının ayrıntıları gizli tutuluyorsa da bir mutabakatla bu metni önümüze getirdikleri objektif olarak bir vakıa ve bu uzlaşı Komisyon aşamasında da devam ediyor. Yani, bu Sayın Parsak'ın kişiliğinden ve uslubundan, kibarlığından bağımsız bir şekilde söylüyoruz ama şunu söyleyelim o güne ilişkin: Biz de buradaydık ve çok yakın izledim. Hatta, bir ara söyleyecektim, geçtiği için fırsat olmadı. Bizim konuşma taleplerimiz vardı, Cumhuriyet Halk Partisinin vardı ve böyle bir iki konuşma talebi değil, yüzlerce konuşma talebi vardı. Bizim grubun çoğunu sonra talep ettikleri için gelip ekledim ve bu konuşma talepleri karşılanmadığı gibi... Sayın Parsak'ın ismi gerçekten yoktu, söz talebi de yoktu ve...
BAŞKAN - Zaten grup adına yapılan görüşmeler sırasında vermiştik.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, hayır, listede yoktu.
BAŞKAN - Ben şunu ifade edeyim: AK PARTİ'den de 50 milletvekili arkadaş listede bekliyordu.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Ha, ben bütün vekiller adına söylüyorum. Yani, Sayın Parsak'ın, dedim ya şahsi olması anlamında değil ama şu hazırlık olduğunu da... Lütfen bizi aptal yerine koymayın; lütfen, rica ediyoruz.
BAŞKAN - Öyle bir şey yok.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Biz burada gayet zinde, diri ve her şeyin farkındayız.
BAŞKAN - Biz hep beraber iyi bir şey yapmaya çalışıyoruz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Burada Sayın Parsak konuştuktan sonra bütün konuşma taleplerinin iade edilmesi ve yeterlilik önergesi verilmesinin bir hazırlık sonucu olduğunu anlamak için burada bütün süreci takip etmeye gerek yok. Ya, bu işi yapıyorsunuz, bari biraz usturuplu yapın, bu kadar gözümüze gözümüze sokmayın yani.
Şimdi, geneli üzerinde yüzlerce konuşma talebi var, bir iki konuşma veriliyor, sonra yeterlilik önergesi geliyor ve bunların hepsi bir hazırlığın neticesinde önümüze geliyor. Biz bunu görüyoruz, her şeyin farkındayız ve Türkiye'de Türkiye yurttaşları da bunu görüyor, görmeleri için de bütün çabamızla buradaki yaşanılanları anlatmaya çalışıyoruz size. Ve bunu bu şekilde mahkûm ettiğimizi ve bizim aklımızla alay edildiğini de bir kez daha ifade etmek istiyorum. Sayın Özel'in beyanlarına da aynen katılıyorum çünkü süreci çok yakından takip ettik.
Diğer meselede -uzatmamak için söylüyorum- önergeler meselesinde dün de itiraz ettik. Gerçekten, bir acele var, olağanüstü bir acele var. Yani, sanki siz yangından mal kaçırıyorsunuz ve bu mal kaçırma sırasında dünden beri iki değişiklik geldi. Belki daha fazla değişiklikler gelecek. Daha Komisyon süresi bitmeden teklif bu kadar değişiyorken biz bunu niye Genel Kurula götürüyoruz? Bunu bir tartışalım, bunu halk tartışsın. Yani, bu toplum sözleşmesinin değişikliklerini, hem de gelecek yüz yılı belirleyecek, etkileyebilecek değişikliklerin acelesi nedir? Yeni yıl bizim umurumuzda değil, yeni yıl mı kaldı bize? Dışarıda kan revan, yangın devam ediyor, biz burada ısrarla bize dayatılan gündem üzerinde konuşmaya zorlanıyoruz ve konuşturulmuyoruz üstelik. Yani, her maddede üç dört kişi konuşuyor, hemen yeterlilik önergesi... Yetmez, yetmiyor. Siz kendi gündeminizi hem Komisyona hem Türkiye'ye hem geleceğimizi ipotek altına alarak dayatıyorsunuz. Bu, bütün tüzük kurallarına, anayasa yapım yöntemlerine ve siyasal etiğe de uygun değildir. Sadece çoğunluğun gücüne dayanarak bir Anayasa değişikliğini bu şekilde geçirmeniz meşru değildir, gayrimeşrudur. Siz istediğiniz kadar Genel Kurulda da bunu geçirin, bu halktan zaten geri dönecek. Ama biz halka gitmeden, bu halkın bize verdiği...
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Halka gidecek...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Size söylemedim Metiner.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Ben cevap vermedim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Osman, sana da söylemedim. Pardon... Osman, lütfen...
BAŞKAN - Sayın Beştaş, lütfen, devam edin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Yani, bakın, çok önemli şeyler söylüyoruz aslında fakat bu arada bile...
MEHMET METİNER (İstanbul) - Ne olsa bizden...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Siz de demek ki taş atılmasını hak ediyorsunuz.
BAŞKAN - Sayın Beştaş, lütfen, devam edin.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Senin başına taş düşsün ya!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Senin başına taş düşmüş zaten, sen bitmişsin, ölmüşsün, ne karışıyorsun şimdi? Hayret bir şey ya!
BAŞKAN - Sayın Beştaş, lütfen, devam edin.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Zavallısın, gerçekten, zavallısın.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Zavallı olan kim, biliyoruz biz, sizin durumunuzu biliyoruz.
BAŞKAN - Sayın Beştaş...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Lütfen, haddinizi bilin, lütfen...
MEHMET METİNER (İstanbul) - Siz haddinizi bilin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Haddini bil, lütfen...
MEHMET METİNER (İstanbul) - Haddini bileceksin.
BAŞKAN - Sayın Beştaş, lütfen, devam edin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sen haddini bileceksin.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Susacaksın.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sen kimsin de benimle böyle konuşuyorsun ya! Senin olduğun yerde bulunmaktan bile büyük bir eza duyuyorum.
MEHMET METİNER (İstanbul) - O zaman bulunma, kapı orada.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sen bizim günahımızsın be!
BAŞKAN - Sayın Beştaş, lütfen, devam edin.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Sen kimsin be! Her tarafın günah senin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Ya, bırak Allah aşkına!
BAŞKAN - Sayın Beştaş, lütfen, devam edin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Lütfen, "Beştaş" derken "Metiner" de der misiniz. Bu kadar taraflı olmayın.
BAŞKAN - Siz devam edin lütfen. Konuşmacı şu an sizsiniz, siz devam edin lütfen.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Ama siz sadece beni uyarıyorsunuz.
BAŞKAN - Devam edin diyorum, devam edin lütfen.
ORHAN KIRCALI (Samsun) - Konuşmacı milletvekiline sataşıyor ya.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Kendi milletvekilin sataşıyor, bize "Susun." diyorsunuz.
Şimdi, özetle şunu söylüyorum: Bu önergelerin verilme şekli usule aykırıdır, siyasal etiğe aykırıdır. Biz dün de durdurma önergemizi vermiştik, durdurma önergemiz de yine, karambolde oylamayla geçirildi önergemiz. Hâlbuki, Türkiye'nin şu anda mevcut konjonktürde en önemli önergelerinden birini verdik. Siyasal irade şu anda cezaevindedir. Halkın bir bölümünün -"millî irade" diyenlere atfen söylüyorum- millî iradenin dörtte 1'i cezaevindedir ve bu koşullarda anayasa, toplum sözleşmesi yapılamaz. Onlar da gelip bu masada oturana kadar bu çalışmalar durmak zorundadır dedik ama tabii ki yine, oylarla reddedildi, biz hâlâ o noktadayız. Bu değişiklikten sonra da bu tartışmaların olumluya seyredebileceği ihtimali de çok önemli ve değerlidir. Biz tarihsel uyarımızı yine yapıyoruz: Lütfen, bu sakat çalışmaları durduralım.