| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .10.2014 |
BAŞKAN - Peki, teşekkürler.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkan, benim 1 adet teklifim var, onunla bağlantılı...
BAŞKAN - O şey değil, onu isimlendireceğim, problem değil, nokta nokta koyarım, onu çözeriz, bakarız. O çözülür, ilgisi varsa tevhit edeceğiz, kuşku yok, bakarım da, şimdi farklı.
Değerli arkadaşlar, önümüzde şu anda 3 tane usul sorunu var:
Sorunlardan birisi, bazı arkadaşlarımızın 35'inci maddenin koşullarının varlığı hâlinde bazı tekliflerimizin Komisyon gündemine gelmemiş olduğu itirazları var, tek tek inceleyeceğim, tamam, iki arkadaşımızın bu konuda.
İkinci sorun, tali komisyon olarak asli komisyon işlevi görebilir miyiz, birleştirebilir miyiz?
Üçüncü sorun, yine İç Tüzük'ümüzün 36'ncı maddesine göre tebliğ edilmeden, gönderilmeden elden dağıtımı mümkün olan ve Komisyonumuzca dağıtılan yeni, ki gündemimizdeki teklifle bağlantısı var, hatta Turgut söyledi, tekrar var, "repeat" var tamamen, bundaki durum ne olacak şeklinde.
Bir defa, birinci sorun çözüldü. Ben bakacağım, Başkan olarak da bakacağım, ilgili kanun varsa 35'inci maddesinin uygulanmasını temin edeceğim.
İkinci sorun, değerli arkadaşlar, bakınız, şöyle: Bir hukuk kurumu salt norma bakarak ne kurulabilir ne o noktada bir sonuca varılabilir. Bizim parlamento hukukunun temel sorunlarından birisi, komisyonlar arası ilişkinin bir görev ilişkisi değil, bir iş bölümü ilişkisi olarak tanzim edilmesidir, aynen Yargıtayda olduğu gibi. Görevsiz bir komisyona gönderilebilir, bu yanlış, bunu tanzim etmek lazım, İç Tüzük reformu sırasında dile getirdim ama şu anda komisyonlar arasındaki ilişki bir görev değil, iş bölümü ilişkisi. Nereden çıkıyor bu? 35'inci maddeden çıkmıyor, 23'üncü maddeden çıkıyor. Tali komisyon-esas komisyon ilişkisi İç Tüzük'ümüzün 23'üncü maddesinde açıkça ikinci fıkrada tanzim edilmiştir. Tali komisyon, asli komisyon olarak kendisine havale edilen iş konusunda destekleyici rapor üretebilir. Başka bir şey var, yine Genel Kuruldaki müzakere esası tali komisyonun raporundan değil, asli komisyondan devam eder. Benim böyle bir uygulamamın olacağını zannetmiyorum. Olmuş olabilir ama bu yapıyı, bu iskeleti delen bir teamül veya uygulama parlamento hukukunun kaynağı değil, parlamento normunun ihlali anlamına gelir, bir. İki, ben buna rağmen bir çare arayışı içerisinde... Çünkü, komisyon kendisine havale edilen işler bakımından şeydir yani esas komisyona norm taslağı üretebilir. Fakat, burada ben birleştirme imkânından mahrumum. Birleştirmeyi, müzakereye esas raporu kim tanzim edecekse o komisyon yapar işin tabiatından kaynaklı. Ben Ayaydın'a saygı duyuyorum, buna rağmen...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Özel hüküm, genel hüküm var. 35'inci maddede özel hüküm var.
BAŞKAN - Bir dakika kardeşim, ben ömrümü şey ettim. Sevgili kardeşim, bu parlamento hukukunda cidden ömrümü verdim ve ciddi incelemeler yaptım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bilgidir bu iş, hukuk zihniyetidir.
BAŞKAN - Efendim, bilgi meselesi değil, buradaki mesele şu... Ama yine komisyon gündemine hâkimdir. Buna rağmen İç Tüzük ihlali yoluyla bir birleştirme kararı verebilir. Emsal, o komisyonun yapacağı iş. O zaman da yine Bütçe Plan Komisyonunun... Buradaki açmaz şu: Benzeri teklif, biz asli komisyonuz, benzeri teklif Aydın Bey'inki, Bütçe Plan Komisyonu asli komisyon. Bu Meclis Başkanının o itiraz yolları var vesaire, orada halledilmesi... Problem değil.
AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Sayın Başkanım, benim teklifim eğer iktidar partisi milletvekillerinden gelmiş olsaydı bugün gündemde olacaktı.
BAŞKAN - Ben bunu her şeyde yapıyorum.
AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - 35'inci madde son derece açık, tali komisyon-asli komisyon diye ayrım yapmıyor.
BAŞKAN - Bakın, Aydın Bey, benim bu ilkesel davranışımdır, bana bir tane aykırı uygulamamı getir, sevinirim.
AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Sayın Başkanım, bir de siz dediniz ki: "Ben 21'inci Yasama Döneminde Başkanlık yapmadım."
BAŞKAN - Yapmadım değil, yaptım.
AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Siz 21'inci Yasama Döneminde benim biraz evvel belirttiğim örneği... Anayasa Komisyonu Başkanıydınız, siz Komisyon Başkanlığını Ertuğrul Yalçınbayır'a devrettiniz. Ertuğrul Yalçınbayır da Komisyon Başkanlığını Turhan Tayan'a devretti.
BAŞKAN - Üstadım, ben tarih diyorum.
AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Hayır, siz "Ben Komisyon Başkanlığı yapmadım." dediniz de yaptınız yani, yaptınız.
BAŞKAN - Değil, değil, efendim değil, tarih efendim, ben "Anayasa Komisyonu Başkanlığını yapmadım." nasıl diyebilir miyim?
AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Ve bu uygulama da hem Adalet Komisyonunda vardır hem Plan Bütçe Komisyonu Başkanlığında yapılmıştır. Yani, benim talebim son derece parlamento hukukuna uygun, İç Tüzük'e uygundur; sizin uygulamanız İç Tüzük'e de uygun değildir, teamüllere de uygun değildir.
BAŞKAN - Peki, hatanın Ahmet İyimaya tarafından yapılmış olması, açıkladığım, arz ettiğim kuralların ihlalini de mümkün kılmadığı gibi o konuda teamülün teşekkülünü de mümkün kılmaz. Hukuka aykırı uygulamalar bir ihlal uygulamasıdır. Ben böyle bir şeyi yaptığımı, yapmış olduğumu zannetmiyorum ama yapmışsam da kesinlikle hatadır. Ha, buna rağmen yüksek Komisyona arz ederim, bu keyfiyeti çözer.
Üçüncü sorun, Komisyonumuzun şu anda gündeme aldığı iş dışında herhangi bir gündemi yok. Bana, Komisyonuma dün akşam gelen teklifi yine 36'ncı maddede mevcut imkân içerisinde arkadaşlarımla paylaştım. Biz aynen Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu maddesi, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin kaldırılmasına ilişkin olayda uyguladık. Uygulama tarihi 11 Şubat 2014'tür, Komisyon ittifakla buna karar verdi. Komisyon şu anda... Öyle oylama değil, oylamaya göndermem, vermem. Bir mutabakat olur ise bunları biz, o teklifleri de inceleyerek, birleştirerek alt komisyona veririm ama mutabakat olmaz ise Komisyon kendi yolunu çizer. Yani, ben şu anda gündeme almadığım bir şeyi de "Bununla birleştirdim, indirdim." demem çünkü o da yine 36'ncı madde açık, Komisyon bu noktada kendi usulüne hâkim olduğu için o noktada bir uygulamayı şey yapabilirim.
Yani, iki yolu var, arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Başkan, bir sorum daha var: Bir de yolda olan makul şüphe var, Sayın Bakan açıklarsa ne zaman gelecek?
BAŞKAN - Ha, onu şey edelim, şunu çözelim.
Yani, arkadaşlar, eğer diler iseniz ben bu toplantıyı ertelerim, uygun bir güne bırakırım, süre ilkelerini uygularım, o gün tartışır birleştiririz, alt komisyon o zaman çalışır; takdir sizin. Burada ben oylamayla bu sorunu çözemem. Mutabakat olmadıktan sonra ben "İşte, bugün geldi, bunu alt komisyona verelim." diyemem. Ama, izleyen günlerde ben günü belirlerim, 26'ncı maddeye göre sizlere gönderirim, o gün tartışırız.
Ben her partiden bir arkadaşın bu konudaki görüşünü almak istiyorum. Yani, bir, bugün gelen teklif ve arkadaşlarımızın tevhidini istediği, ilgili olmak koşuluyla, irtibatlı bulunmak koşuluyla "Arkadaşlarımızın bu teklifini bugün alt komisyona verelim, çalışma devam etsin." denebilir. "Yok, bunu birleştirmiyoruz." dendiği zaman ben ister istemez bugünkü toplantıyı erteleyeceğim ve uygun bir günde diğer tekliflerle birlikte... Tamamen bu demokratik bir sunum, demokratik bir arz, seçenek, tamamen arkadaşlarımızın muvafakatine bağlı. Her partiden bir arkadaş iradelerini izhar buyururlarsa...