KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Şimdi, çok teşekkür ederim Sayın Başkan.

Gecenin bu vaktinde bir polemik ve tansiyonu yükseltme niyetinde değiliz. Sayın Parsak'ın şahsına da partisinin kurumsal kimliğine de son derece saygılıyız. Hatta mesaimizin önemli bir kısmını Sayın Parsak'ın ve partisinin 7 Haziranda ve 1 Kasımda söyledikleriyle çelişen şeyler söyledikleri için onlara tepki gösteren kendi seçmenlerin sakinleştirmekle ve onlara itidal telkin etmekle geçiriyoruz seçim bölgemizde. Bu süreçten sonra, ben orada seçmenlerine itidal telkin ederken ve bu kadar kızgın olmalarını göğüslemeye çalışırken Sayın Parsak'ı kızdırmak istemem.

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Yok, ben kızmadım, hakkını vermeye çalıştım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ama şöyle bir şey var: Tabii, Sayın Parsak, geçmişte merhum Alparslan Türkeş'in bir ifadesini alıntılayıp bugüne söylüyor. Kendi kanaatinin olduğunu ifade etmedi yoksa öyle olsa incinirdik gerçekten. Ben Alparslan Türkeş onu hangi süreçte, hangi bağlamda, hangi polemik ortamında söylemiştir, hangi siyasi beklentiyle söylemiştir, onu bilmem. Ama kurucu genel başkanlar, kurucu genel başkanların çizgisi ve o çizginin partide devam etmesi meselesinde, geçen yaz ciddi tartışmaları yaşadık. Bütün partiler şu iddiada bulundular: Adalet ve Kalkınma Partisinin de Kurucu Genel Başkanı ve bir Cumhurbaşkanı ilk kez Hükûmetin kurulma görevini en çok oy alan partinin genel başkanına verdi, sonra başka kimseye vermedi. Ve o sırada da ilk kez bu Anayasa'daki bir yetkiyi kullanarak seçim hükûmeti kurdu, bu seçim hükûmetine gidiş sürecinde bütün partiler "Bizden çivi bile sökemezsiniz." dedi. Pratiğimiz bize şunu gösteriyor: Merhum Alparslan Türkeş'in soyadını da taşıyan ve partinin Genel Başkan Yardımcısı olan Tuğrul Türkeş bir anda kendi partisinin çok ciddi tepkilerinin eşliğinde iktidar partisine gitti; "Babamın partisini ve fikirlerini iktidara taşıyorum." dedi, partiden ihraç edildi, Başbakan Yardımcılığı görevini daha sonra üstlendi ve Milliyetçi Hareket Partisi de...

BAŞKAN - Sayın özel, lütfen, yeni bir sataşma yapmayalım, toparlayalım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hayır, hayır, öyle bir şey yok, olanları söylüyoruz.

...Tuğrul Türkeş'in soyadını kullanmadan sadece ismiyle hitap etmeyi tercih etti. Tuğrul Türkeş babasının mezarına gitti, Milliyetçi Hareket Partisi mezarı zemzemle yıkattı çünkü onların kabul edemediği bir mesele; Alparslan Türkeş'in soyadını taşıyan, partilerinin Genel Başkan Yardımcısının bir makam, mevki veya kendisince ifade ettiği ama kendilerinin çok sakıncalı bulduğu bir şekilde iktidar partisiyle iş birliği yapmasıydı. Misliyle mukabele etmeye lüzum doğurmaması açısından, ben Sayın Alparslan Türkeş'in mezarına Tuğrul Türkeş son ziyareti ne zaman yaptı, ondan sonra da zemzemle yıkatıldı mı veya bundan sonraki süreçte hangi ziyaretlerden sonra mezar zemzemle yıkatılacak tartışmalarına girmek istemiyorum. Ama, burada herkesin şuna dikkat etmesi lazım: Geçen yaz neler konuştuk, bugün ne noktaya savrulduk. Bu konuda herhâlde en son söz söylenecek parti Cumhuriyet Halk Partisidir. Ben yine Sayın Parsak'ın partililerinin Sayın Parsak'a ve Genel Başkanlarına yönelik sitemlerini taşımamaya, onları sahada teskin etmeye ve bir şekilde aklıselimin galip geleceğini ve kurucu iradeye karşı bir yıkıcı irade birlikteliği içinde Milliyetçi Hareket Partisinin asla olmayacağını, onlar öyle davransalar da en sonunda milletin önüne gelecek sandıkta son sözü milletin söylediğini tekrar etmeye devam edeceğim.

Hepinize teşekkür ediyorum.