Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
Konu | : | Fiziki şartların elverişsizliği nedeniyle Komisyon çalışmalarının sağlıklı yürütülemeyeceği, toplantıya kimlerin katılabileceği ve görsel basının görüşmeleri takip etmesi hakkında görüşmeler |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 20 .12.2016 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Şimdi, bir kez daha ifade etmek istiyorum: Burada bütün toplumu ilgilendiren bir tekliften söz ediyoruz, bir anayasa teklifinden. Anayasa bir toplumsal sözleşmedir. Bunu burada çok sayıda hukukçu var ve sadece çok sayıda hukukçu değil, halkımız da bilmektedir. "Anayasa" dediğiniz şey bir toplumsal uzlaşmayla değiştirilebilir, mutabakatla değiştirilebilir. Öncelikle bunun için zaten fiziki koşulların da sağlanması gerekir. Yani benim karşımda gördüğüm İlhan Cihaner'in ayakta olduğu bir fiziki koşulda anayasa teklifi aslında görüşülemez. Basının dışarıya çıkarıldığı bir ortamda anayasa teklifi görüşülemez çünkü anayasa teklifi halktan kaçırılarak sadece milletvekillerinin konuşarak yapabileceği bir şey değildir. Eğer "toplumsal sözleşme" diyorsak bunun şeffaf bir şekilde, açık olarak yapılması gerekir. Şu gün yaşadığımız koşulları biliyorsunuz. Her gün bir patlamayla sarsılıyoruz. Biz kendi partimizde olanlardan söz etmiyoruz bile şu anda eş başkanlarımız, milletvekillerimiz içerideyken zaten nasıl bir meşruiyetle bunun konuşulduğundan söz etmeyeceğim ama onun ötesinde bir büyükelçinin öldürüldüğü bir ülkede şu anda biz anayasa teklifi görüşüyoruz ve bunun gerçekten uzlaşmayla, hassasiyetle ve hepimizin sözlerine dikkat ederek bir şekilde yapılması gerekir. Dediğim gibi, basından gizlenemez, halktan gizlenemez. Halkın önünde tartışılması lazım. Bu nedenle eğer buranın koşulları uygun değilse ve daha uygun koşullar sağlanamıyorsa o zaman Genel Kurulda basının da, halkın da izlediği bir şekilde bu görüşmelerin yapılması gerekiyor. Öncelikle bunu ifade etmek istedik. Ve anayasa, dediğim gibi, zaten, geliş usulü anlamında hakikaten partimizin tamamen dışlandığı hatta sonradan CHP'nin de dışlandığı ve iki parti arasında konuşmalarla getirilen bir metin. Yani bu metni şu anda biz hakikaten bir uzlaşma, bir anayasa ve bu halk için barış getirecek, uzlaşma getirecek, sükûnet getirecek, huzur getirecek, demokrasi getirecek, özgürlükler getirecek bir teklif hâline dönüştürmek istiyorsak bunun yolu yöntemi bu değildir. Ama birisine başkanlık getirmek için burada konuşacaksak o zaten herhâlde farklı bir niyeti ifade etmektedir. Bunun koşulları böyle bir koşul değildir. Basın burada olmalı, halkımız da burada yapılan tartışmaları izlemelidir. Bizim tavrımız bu konuda nettir.
Saygılar sunuyorum.