MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Ben de bu yeni GSYİH serisiyle ilgili başlayacağım Sayın Bakanım. Yani Hükûmet olarak ben beklerdim ki, en azından Plan ve Bütçe Komisyonuna, yapılan bu değişiklikle ilgili bir bilgilendirme...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İyi olur, Lütfi Bey'e söyleyin.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani Hükûmet olarak ben size söylüyorum ilk siz geldiğiniz için karşımıza.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tamam ben söylerim, iyi olur.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Gerçekten yani bütün politika metinlerimizdeki rakamlar anlamsız hâle geldi. Yani yeniden bu makroekonomik hedeflerle ilgili ne yapacaksak, değişecek mi... Çünkü geçmişler hep değişti, değerlendirmeler ona göre değişecek mi?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - TÜİK'in yaptığı bu güncellemeyle ilgili teknik bilgi versinler.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Hem teknik bilgi versin hem de Sayın Bakan, bir buçuk ay boyunca bütçe görüşmelerinde hepimiz o rakamları kullandık, şimdi o rakamların hepsi uçtu. Hani, bizim orada bir laf var, "Başkasının yalancısıyım." diye. Biz de Hükûmetin yalancısı olduk. Yani orada rakamlar söyledik ama o rakamların hepsi değişti. Yani bunlarla ilgili hakikaten bir bilgilendirme gerekiyor. Belki OVP'de, bütçe hedeflerinde, programda, hepsinde değişiklikler de olması gerekecek bu gelişmelere göre. E, düşünün, bir anda "Tasarruf oranı 24,8." dendi.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yatırım oranı...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - İşte yatırım oranı da yukarı çıktı, niye çıktı? Millî gelir yüzde 20 arttı, kişi başına millî gelir 11 bin küsur dolar oldu. Yani bunlarla ilgili en öncelikli bilgi verilmesi gereken yer Plan ve Bütçe Komisyonu. Bunun bir an önce -Sayın Başkanım, size de arz ediyorum- gerçekleştirilmesi gerekir.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Gelsin, anlatsın arkadaşlar.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tasarıyla ilgili, Sayın Bakanım, içeride de söyledim, bunun görüşmeleri aslında ocak ayına kalsa daha doğru olacak. Baktığımız zaman maddelere, devletin işlerini aksatacak ya da bu düzenlemeler yapılmazsa vatandaşı mağdur edecek bir durum söz konusu değil. Bakıyorsunuz, işte, Kredi Garanti Fonu diyorsunuz, işveren prim desteği, prim öteleme, sicil affı; yani bunların hiçbirinin ocakta çıkmasıyla şimdi çıkması arasında bir fark yok ki. Yani bir bütçe yorgunluğunun üzerine getirdiniz, biraz da bilinçli mi getirdiniz bilmiyorum.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok yok değil, size güvendiğimiz için getirdik.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani bunlar hakikaten bir mağduriyet yaratsa tamam, canla başla, sabahlayalım, hemen o mağduriyeti giderecek düzenlemeyi yapalım.

Bir de Sayın Bakan, geliyor geliyor torbalar ama bir türlü verilen sözler gelmiyor. Vergisini düzenli ödeyenlere ödüllendirme gelecek, yok; rant vergisi diye söz verdiniz, yok; taşeronlarla ilgili düzenleme yok. Yani esas gelmesi gerekenler gelmiyor, dört gözle bekleniyor bunlar. E, vergi reformu... Bir an önce yapalım. "2017 yılı reform yılı olacak." diye Sayın Başbakan ifade etti, "Takvimlendirdik." dedi, bunlara bir an önce başlamamız lazım.

Tasarıyla ilgili diyeceklerim aynı şeyler. Düzenleyici etki analizi maalesef yine yok. Gerçi, "Dağıtacağım." dediniz ama hâlen ulaşmadı.

Bir de şunu ifade edeceğim, Sayın Bakanım da söyledi: Başka komisyonların görev alanına giren, uzmanlık alanına giren konular var burada yani gemiyle ilgili, diğer taşınmazlarla ilgili. Hakikaten, o komisyonların en azından bir görüşü alınması gerekir bu konularla ilgili. Bütünlük içerisinde, yapılan düzenleme ne derece etkili olacak, bütünlüğü bozacak bir durum söz konusu olacak mı; bunları bizim gelen maddeler üzerinden bilebilmemiz mümkün değil.

Bir diğer konu: Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde bekleyen bir maddeyi getiriyoruz, bu torbaya koyuyoruz. Yani, ilgili komisyonda, Çalışma Komisyonunda görüşülmüş, otuz yılın üzerindeki hizmetlere emekli ikramiyesi ödemesiyle ilgili, aylardır Genel Kurulda bekliyor. Şimdi, onu çıkarmıyoruz, getiriyoruz "Bir de Plan Bütçede görüşelim, bu torbaya koyalım, böyle çıkaralım." Yani, bunlar hakikaten yasama kalitesinin ne hâllere geldiğini gösteriyor bir anlamda da. Yani, işin esas sahibi komisyon görüşmüş, Genel Kurula havale etmiş, çok kapsamlı bir kanun tasarısı da değil, benim hatırlayabildiğim, 5-6 maddelik bir konu. Bugün Genel Kurulda gündeme alınsa belki küt diye çıkacak ama biz burada tekrar bu konuyu tartışıyoruz.

Şimdi, o konuyu söylemişken Sayın Bakanım, dediniz ki: "Mahkeme kararı böyle, Danıştayın kararı böyle." Ama işin özüne baktığınız zaman, "Yasal anlamda böyle bir düzenleme olmadığından ben böyle karar veremiyorum." diyor mahkeme. Yani, "Ödeme tarihinde bu ödenir." anlamında bir düzenleme yok. Bunu yapalım diyoruz biz, güncelleyelim diyoruz. Yani, bu konuda bir düzenleme yapıyorsak bizim Komisyon olarak neyi gözetmemiz lazım? Hakkaniyeti değil mi? Yani, adamın on yıl hizmeti var ama fi tarihinde, on sene önce emekli olmuş ya da yirmi sene önce emekli olmuş, adama vereceğiz 1 lira, 2 lira. Sayın Bakanım, bu olmaz ya; böyle bir şeyi nasıl kabul edebiliriz. Bir tarafta, daha sonra emekli olana daha yüksek verme gibi bir durum söz konusu olacak. Biz önerge de vereceğiz Sayın Bakanım, ödeme tarihindeki katsayı esas alınsın, hakkaniyet onu gerektirir. Şu anda zaten çoğu mahkemeye de gitti.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Anayasa Mahkemesinin kararlarını geriye yürütüyoruz; yanlış.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yok, o kural olduğu için Sayın Bakanım, etmeyin. Yani, "Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez kuralı var." ama...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şu anda Anayasa'yı ihlal edip Anayasa Mahkemesi kararlarını geriye yürütüyoruz.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Pişmansınız yani.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Maliye Bakanı olarak bu uygulamanın benim hukuk bilgim çerçevesinde yanlış olduğunu düşünüyorum.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Mahkemeler de öyle o zaman, mahkemeler karar veriyor çünkü, alanlar var şu anda, bir taraftan alıyorlar. Neyse... Maddede yine etraflıca tartışırız. Yani, bir düzenleme yapıyorsak, bir iyilik yapıyorsak bari adam gibi bir iyilik yapalım diyorum, hakikaten Sayın Bakan. Yani, genel anlamda söylüyorum, şahsınıza demiyorum, Komisyon olarak doğru bir düzenleme yapalım anlamında söylüyorum.

Maddelerle ilgili daha ayrıntılı konuşuruz, ben şunları ifade edeceğim: Bir defa, bu 10'uncu madde vergi ve ceza affını içeriyor yani belediyelerin taşınmaz satışlarıyla ilgili KDV'de geçmişi de kapsayan bir düzenleme. Bir anlamda, verginin üzerine yatma gibi bir durum söz konusu. Ayrıca, o taşınmazı KDV'yi de ödeyerek alan vatandaşın durumu ne olacak, o gözetilmiyor burada. Yani belediye satmış vatandaşa, vatandaş KDV'sini de ödemiş, şimdi sen diyorsun ki: "İade etmem."

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onu çıkaracağız.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Maddede daha etraflıca görüşürüz.

El konulmuş araçlarla ilgili ben de aynı şeyi diyeceğim. Yani, vergisini, her şeyini almışız ama şimdi diyoruz ki: Ey vatandaş, ben seni gümrükten kurtaracağım ama sen bana ÖTV'nin yüzde 25'ini daha ver hem de gecikme faiziyle beraber. Yani bir karşılığı yok. Ne hizmeti bu? Yani vatandaştan aldığımız vergi ne vergisi? ÖTV'sini desen, ödenmiş zaten o aracın. Komisyon ister gibi bir durum oluyor biraz, vatandaşa "Aracın bağlanmış, bak, ben senin aracını kurtaracağım ama sen bana komisyon ver." Bu anlama geliyor. Yani o maddeyi de etraflıca görüşüp en doğru düzenleme neyse o şekle getirmemiz lazım.

Gemi, yatlarla ilgili düzenlemeler var, 28 'inci madde biraz varlık barışı gibi diyeyim yani soruşturma, şu bu konusu yok yani vergi incelemesi, vergi tarhiyatı yapmayacağım diyoruz. Bu konu daha önceki, varlık barışıyla ilgili kanunda da gelmişti, o zaman çıkarılmıştı. Hatta, o torba, o düzenleme hızlı geçsin diye bir anlamda, onun içerisinden çıkarılmıştı çünkü çok tartışma yapılan bir konu, şimdi tekrar önümüze geldi. Bu konuyla ilgili de bizim çekincelerimiz var.

16'ncı maddede bireysel emeklilikle ilgili, yine geriye dönük ödemelerle ilgili bir düzenleme yapıyoruz. Yani "Yanlış ödeme yapıldı, ben kanunla bunu düzelteyim." Bu mantık da yanlış Sayın Bakanım. Niye yanlış yapmışlar? Mevzuata uygun bir şekilde niye işlem yapmamışlar da ben şimdi kanun çıkarmak durumunda kalıyorum? Bunlar doğru düzenlemeler değil.

18 ve 19'uncu maddeler de vakıflara yönelik, hem de yurt ve okul işleten vakıflar diyerek onun da alanını daraltıyoruz. Yani, adını da yazsaydık olurdu, şu vakıf falan diye, tadat etsek olurdu yani. Kaç tane vakıf var böyle okul, yurt işleten bilmiyorum. Daha önce, vergi muafiyeti olan vakıfların listesini verdiniz, onların çoğunluğunun böyle bir faaliyeti yok. Acaba, bu faaliyette bulunan kaç vakıf var, o bilgiyi de verebilirseniz memnun olacağım. Barındırmayla ilgili, dernekleri de kapsattırdık, burada dernekler yok mesela. Yani, niye vakfınkine veriyoruz da derneğinkine vermiyoruz? Ya da niye özel sektör... Yani bir iş adamı dört dörtlük yurt yapmış hazine arazisi üzerine, o niye yararlanamıyor? Yani, biraz eşitliği gözetmiyoruz Sayın Bakanım, bu konularda eşitliği gözetmemiz lazım.

Bir de çiftçilerin durumundan bahsedeceğim yani bu 20, 21'inci maddelerde çiftçileri de kapsayacak bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyorum. Primde, biliyorsunuz, bu yıl işveren desteğinde sadece 4/A'lılara yönelik, çalıştırdığı işçilere yönelik destek verdik ama çiftçi yani 4/B'deki çiftçi, esnaf, muhtar bundan yararlanamadı. Gerçekten, onların primleri çok yüksek oranda arttı, kendi sigortalılıkları...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Asgari ücret arttığı için getirdik.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ama onlarınki de arttı, onlarınki de aynı düzeyde arttı.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ama onlara 5 puan indirim getirdik.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - O 5 puan primini düzenli ödeyenlere Sayın Bakanım, o, işverenlere de var zaten, öteden beri var.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, biz getirdik onu.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yok, işverenlere öteden beri var, esnafa yeni getirdik.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, işverenlerin çalıştırdığı işçilere 5 puan vardı...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yok, düzenli ödeyenlere var Sayın Bakanım, eskiden beri var 5 puanlık indirim.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İşveren kendi BAĞ-KUR primini ödediğinde 5 puan indirim 2016'ya kadar yoktu, yeni getirdik.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Kendisiyle ilgili yoktu, onu yeni getirdik, o ayrı ama o, düzenli öderse; hani, vergide de getir dediğimiz mevzu, o farklı bir konu.

Bir de bu sicil affının uygulaması çok önemli. Geçmişte de birçok düzenleme yapıldı bu konuda ama maalesef, uygulamada bankaların büyük çoğunluğu buna uymadı. Yani, bu konuyu, sıkıntısı olan ticaret erbabını, esnafımızı, sanayicimizi nasıl rahatlatırız, o gözle, hem bankaları sıkıntıya sokmayacak hem de insanımızın sıkıntısını aşacak bir şekilde formüle etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Benim geneli hakkında söyleyeceklerim şu an için bu kadar.

Teşekkür ediyorum.