KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Değerli Başkanım, öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Tabii, bağırmak ya da sesinin gür çıkması demek bir şey değil yani biz burada yaklaşık iki aydır hep birlikte çalışıyoruz. Ben şu masanın etrafında da... Özellikle darbe girişimi noktasında herkes mağdur ve biz milletvekilleri olarak dört partinin vermiş olduğu önergeyle bu darbe girişimini araştırıyoruz. Artık, ben, bu ilk başlarda yapmış olduğumuz tartışmaların geride kalması gerektiği kanaatindeyim.

Aynı zamanda da burada Gültan Kışanak'la ve Ekrem Dumanlı'yla ilgili... Tutanaklarda var yani biz de sorduk, Gültan Kışanak da kendince cevaplar verdi. Açıkçası ben tatmin olmadığımı o zaman da söyledim, yanılmıyorsam Belma Hanım da söyledi. Ha, bu şu anlama gelmez: Yani, doğrudur yanlıştır, hepimizin bazen sorduğumuz sorulara alamadığımız cevaplar var, bazen verilen cevaplara da kabul ettiğimiz cevaplar var. Niye? Bu bir araştırma komisyonu, herkes kendi bildiğini ve eteğindekini döküyor. Bir tanesi bu.

Bir diğeri de ben tekrar gündeme gelmek istiyorum.

Öncelikle, Sayın Emniyet Müdürüm, verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ediyorum, aynı zamanda Komisyonumuza geldiğiniz için de teşekkür ediyorum.

Tabii, siz bu örgütün iftirasına ve birçok kumpasına da maruz kaldınız, o anlamda da gerçekten bu günlere gelmiş olmanız da bir hakkın yerine teslimi oldu. Ben, tabii, şunu merak ediyorum, cümlenizde şunu söylediniz: "Eğer tedbirler alabilseydik ya da idari maslahatlar olmasaydı, işte, Gezi olayları olmazdı, Gezi olaylarından sonra 15 Temmuz olmazdı." diye bir konuşmanız oldu. Şimdi, tabii, burada Gezi olaylarına geri dönüp baktığımız zaman, bir de öncesine baktığımızda, bu örgütle ilgili ki o zamanlar bir örgütten değil de halim selim, işte munis, bizim toplumda da biraz böyle "sümsük" dediğimiz kenarda kalmış tipler var, herkese saygılı, verilen emirleri yapan bir yapı var. Ama özellikle Gezi olaylarıyla beraber görüyoruz ki bu örgütün ciddi bir parmağı var yani özellikle militanları sayesinde ya da üyeleri sayesinde bazı tedbirlerin alınmadığını görüyoruz. Tabii, bu tedbirler alınmıyor, Gezi olayları oluyor ama ülkemizdeki birçok siyasi parti, birçok cemiyet, grup, esasen dışarıda senaryosu yazılmış olan bu Gezi olaylarını toplumsal bir olay, bir çevre olayı gibi algılıyor ve Gezi nedeniyle Hükûmete tavır alıyor, bayağı sıkıntılı bir dönem atlattık. Tabii, Gezi'nin sonuç bildirisine baktığımız zamanda ağaçlarla alakalı olmayan talepleri de gördük. Gezi'yi atlattık, arkasından da 17-25 Aralık operasyonu başladı ve tamamen Hükûmete karşı bir yargı darbesi olan ama üzerine, işte, ihaleye fesat gibi hukuki terimler, kılıfları yapılarak yapılan bir yargı darbesi var ve yine burada da birçok siyasi partinin, birçok vakfın, basının, yayının bu darbecilerle, bu örgütle beraber bilerek ya da bilmeyerek, bazılarının bilerek, bazılarının bilmeyerek desteklediğini görüyoruz. Bu, Hükûmetin 15 Temmuza giden yolda gerek bu Gezi olayları gerek bu 17-25 olaylarında, işte, bu kılıfların birileri tarafından sahiplenilmesi suretiyle, bir sıkıntı yarattığını düşünüyor musunuz? Yani, Hükûmete, etkin mücadele noktasında sizce bir sıkıntı yarattığını düşünüyor musunuz?

Bir de bizi uyardınız, burada Nedim Şener de bizi uyardı yani "Ben yalvarıyorum -hatırlıyorum- yani lütfen önlem alın, bunu değerlendirin. Bu örgüt bitmiş, sönmüş bir örgüt değil, her an yeni bir şeyle karşımıza gelebilir." dedi. Tabii, biz şu ana kadar ne gördük? Bir, Gezi olaylarını gördük, arkasından 15 Temmuz darbe girişimini gördük, 17-25 Aralığı gördük ve hepsini de ayrı kılıflarla gördük. Siz tecrübeli birisiniz yani az çok bu işlere kafa da yordunuz. Bundan sonra bu örgüt sizce ne tür bir darbe girişimiyle, ne tür bir kumpasla önümüze çıkabilir? Bu konuda söyleyeceğiniz bir şey var mı yani bir ekonomik manipülasyonla mı, bir etnik savaşla mı, bir dış saldırıyla mı; ne tür bir manipülasyon? Buna benzer bir öngörünüz var mı? Yoksa da ayrıca "Şu anlık bir öngörüm yok." da diyebilirsiniz.

Ben teşekkür ederim tekrar.

SAKARYA İL EMNİYET MÜDÜRÜ EYÜP PINARBAŞI - Örgüt, ülkeyi zayıf düşürmek, kaosa düşürmek için her alanda mücadelesini sürdürür; ekonomik alanda da, terör yönünden de, diğer konularda da mücadelesini sürdürür çünkü kendisi karar veren bir örgüt değil, ağababasını biliyorsunuz yani ben buna ne diyeyim, herkesin bildiği bir şeye ben cevap vermek istemiyorum.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Evet, teşekkür ediyorum.